/ Milli basketbolcunun Banvit altyapısına kabul edilme sürecini anlatan Şengün, şöyle devam etti:”İlk seçmede kendini belli etti. Tekrar Giresun’a döndük çocuk korkmasın diye yani yaşı daha küçük. Geldikten bir hafta sonra hem sevinç var hem de hüzün vardı. Çocuğumuzu oraya göndereceğiz, tam da sevgi çağı, ailenin bir arada olması gerek, ikilemde kaldık. Çevremden bana dediler ki ‘sen bu çocuğu nasıl gönderiyorsun, yakın bir yer de değil 1100 kilometre uzakta’. Bir çocuktan ayrı kalmak anne baba için zor oluyor ama biz o süreçte de hep şunu düşündük, Giresun’da kalsa basketbolda çok ileri gitmeyeceğini biliyorduk. O zaman Banvit bir ekoldü, oraya kabul edilmesi bizim için bir sevinç oldu.”Şengün, çocuklarıyla her zaman gurur duyduklarını anlatarak “Çocuğumuzla bu şekilde gurur duyacağımızın hayalini bile kuramazken şimdi onu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. “Bencil olmayan bir yapısı var “/ Alperen’in takımı için mücadele eden bir oyuncu olduğunu dile getiren Şengün, şunları kaydetti:”Bencil tarafı hiç yok, bencil olmayan bir yapısı var bu da onu öne çıkarıyor. Kendisi atabilecekken ondan daha müsait biri varsa mutlaka ona o topu vermek gibi bir duygusu var. Bu da aslında her oyuncuda olan bir şey değil. Hemen karar verip pas verecekse pasını atıyor, sayı atacaksa sayı atıyor. Bunlar star dediğimiz oyunculardaki ışıklar, bu ışıkları o çocukken veriyordu. Şimdi aynı şeyi NBA’de de yapıyor. All-Star’a çok sayı atmasından değil, verimlilik puanının yüksek olmasından, çok çeşitli olmasından seçildi.”
