Aphrodite’in güzel kenti
Prof. Dr. R.R.R. Smith/ Aphrodisias Antik Kenti Kazı Başkanı- Aphrodisias, Roma İmparatorluğu Dönemi’nde Aphrodite kültü ve onun heykeltıraşları ile tanınıyordu. Bölgenin, Geç Kalkolitik ve Erken Tunç Çağlarında (M.Ö. 5. binyılın ortasından 3. binyıla kadar) yoğun yerleşimle uzun bir tarih öncesi ve yaklaşık 1200 yılına kadar uzanan bir Bizans Dönemi geçmişi var. Aphrodisias’taki kalıntılar ise esasen, Roma Dönemi’nde önce Asya Eyaleti’nde bağımsız bir kent ve M.S. 300’den itibaren de yeni Karia eyaletinin başkenti olduğu, M.S. 1. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar olan döneme aittir. Buradaki topluluk, Augustus Dönemi’nde yeniden inşa edilen Aphrodite Tapınağı’nın etrafında oluşmuştur. Kent, Geç Helenistik Dönem’de modern bir ızgara plan ile düzenlenmiş ve M.S. ilk iki yüzyıl boyunca gelecek vadeden bir kentte bulunabilecek tüm kamu binalarıyla inşa edilmiştir. Kentin tiyatrosu, bouleuterion’u (meclis), bazilikası, hamamları, stadyumu ve sütunlu meydanları son derece iyi korunmuş durumdadır. Aphrodisias’taki olağanüstü Sebasteion Tapınağı, Erken Dönem Roma imparatorlarının onurlandırıldığı, günümüze ulaşan 80 kadar mermer kabartmayla (M.S. 20-60 civarı) süslenmiş görkemli bir komplekstir. Kaliteli mermerlerin çıkarıldığı ocaklar, kentten yalnızca 1.5 km uzaklıkta bulunuyordu ve Aphrodisiaslı heykeltıraşlar İmparatorluğun her yerinde aranıyordu.Neler yapıldı?Oxford, New York ve birçok Türk üniversitesinden öğrenci ve uzmanlardan oluşan ekibimiz, 2023 yılında Aphrodisias’ta büyük projelerde mükemmel ilerleme kaydetti. Bazilika, Kent Parkı ve Sebasteion’da koruma ve kalan orijinal malzemelerle yeniden inşa (anastilosis) asıl odak noktamızken; Tetrapylon Caddesi, Kybele Evi ve Kuzey Temenos Evi’ndeki çalışma ve kazılar Aphrodisias’taki kentsel yaşamın, özel konutların ve atölye yapılarının uzun tarihine ilişkin jeofizik ve arkeolojik araştırma programının bir parçası oldu.
Tetrapylon; anıtsal kapı. M.S. 2. yüzyıla tarihleniyor. Tapınağa ulaşan merasim alaylarının burada toplandığı düşünülüyor.Sivil Bazilika: Bazilika’nın giriş bölümündeki dört devasa çift sütunun restorasyonu; İon başlıkları, dört metrelik arşitravlar ile maske ve girlandlı friz bloklarıyla birlikte tamamlandı. Orijinal halinde binanın cephesine yazılmış olan Diocletianus’un Tavan Fiyat Fermanı’nın bugüne ulaşan kısımları, Bazilika’nın batı duvarı hattında, özel tasarlanmış metal ayaklar üzerine Latince, Türkçe ve İngilizce olarak yerleştirildi. Burada Tavan Fiyat Fermanı’nın bir bölümü ile bilgi panelleri ve rekonstrüksiyonları mevcut.Havuz: Kent Parkı/Palmiyelerin Yeri’nde 170 metre uzunluğundaki havuzun hassas mermer çevresinin restorasyon çalışmalarına devam edildi.Sebasteion: Sebasteion’un doğu ucundaki tapınak, yüksek bir podyum üzerinde duruyordu ve Livia ile Tiberius’a adanmıştı. Tüm kompleksin doruk noktası burasıydı. Tapınağın Korint sütunlu cephesinin büyük kısmının yeniden ayağa kaldırılmasıyla üç yıllık bir restorasyon projesi bu yıl tamamlandı. Bu çalışma, kompleksteki ziyaretçi deneyiminde büyük değişiklik yarattı. Ayrıca Sebasteion’un mimarisini inceleyen bir kitap üzerinde de önemli ilerleme kaydedildi.Yıkıntılar üzerindeTetrapylon Caddesi: Bu önemli bölümün kazısına 2008 yılında başlanmıştı. Çalışma bu yıl tamamlandı. Buradaki buluntulara göre bu işlek cadde beşinci yüzyılın sonlarından altıncı yüzyıla kadar kullanılmış. Yedinci yüzyılın başlarında ise yıkılmış. Ardından bu yıkıntıların üzerinde hayat yeniden başlamış. Caddenin batı tarafında, küçük bir Dionysos başı bulundu. Caddedeki kazıların ve tarihinin yayımlanması için yerinde yoğun bir çalışma ve yazım gerçekleştirildi. Proje, M.S 400’den 1200’e kadar kent yaşamındaki değişiklikle ilgili yepyeni bir vizyona kapı açtı.Kybele Evi: Burada geçen yıl başlayan çalışmalar kapsamında kenti kuşatan sur duvarlarının kuzeydoğusunda, depo, işlikler, bir cadde, bir şehir kapısı ve büyük Kybele Evi’nin bulunduğu mahalle inceleniyor. Bu yıl deponun bir kısmı ve doğu-batı caddesinin bir kısmı üzerinde bulunan toprak yığınının çoğunu kaldırdık. Kazılar, kentin bu bölgesinin yedinci yüzyılın ikinci on yılına kadar canlılığını koruduğunu, daha sonra ani bir yıkıma maruz kaldığını ve 1.5 metreden daha kalın bir enkaz tabakası oluşturduğunu doğruladı.Bir restoranBurada çarpıcı bir keşif daha oldu. Altıncı yüzyılda atölyelerin yakınında inşa edilmiş; içinde bir pişirme tezgâhı, pişirme kapları ve onlara ait kapaklar, çeşitli yerel amforalar, seramik süzgeç ve bazı yerli ve ithal tabakların bulunduğu küçük bir restorana ulaşıldı. İçinde hâlâ çorba veya yemek hazırlamak için kemiklerin olduğu kırık bir tencere de bulundu. Mermer bir havan tokmağı ile yiyecekleri karıştırmak ya da dövmek için kullanılan bir kap da yemekle ilgili buluntular arasında. Oda, altıdan fazla seramik lamba ve zeminde bulunan mavi mermerden yapılmış minyatür bir köpek kafasıyla tamamlanıyor.
Aphrodisias Stadyumu, kentin en iyi korunmuş ve en görkemli yapısı. 262 metre uzunluk, 50 metre genişliği ile 30 bin kişi kapasiteli.Kuzey Temenos Evi: 2023 sezonu başında kent merkezinin kuzeyinde yürütülen başarılı jeofizik araştırmanın ardından, Aphrodite Kutsal Alanı’nın hemen yanında yer alan Kuzey Temenos Evi’nin kapsamı, kronolojisi ve işlevini araştırmak amacıyla yeni bir proje başlatıldı. Proje, Geç Roma Dönemi’nden Bizans Dönemi’ne kadar Aphrodisias’ta konut ve yaşama dair yeni bir araştırma programının parçası. Bu yıl evin kuzey sınırında iki açma yapıldı ve jeofizik sonuçlar, eve ait peristilin (avlu) bu yönde uzandığı doğrulandı.Müze Avlusu: Müze avlusunda yeni kapalı salonlarda sergilenecek mermer heykellerin konservasyon çalışmalarına devam edildi. 2023 yılında çalışmalar, çoğu yakın zamanda keşfedilen üç portre heykel ve 10 portre başı ve büstü üzerinde yoğunlaştı. Başlar ve büstlerin tarihi M.S. 1. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Orijinal duruşları dikkatle değerlendirildikten sonra bağımsız sütunlar üzerine monte edilmeleri için hazırlandılar. Çok parçalanmış üç imparatorluk heykeli de başlarıyla birlikte restore edildi. Sebasteion Propylon’undan çıkan bu heykeller İmparator Tiberius, annesi Livia ve Aemilia Lepida adında genç bir prensesi temsil ediyor.Aphrodisias’taki çalışmalarAphrodisias’ta arkeolojik çalışmalar 1961 yılından bu yana New York Üniversitesi tarafından yürütülüyor. İlk olarak 1961 yılından 1990’a kadar Prof. Dr. Kenan Erim’in başkanlığında yürütülen çalışmalar, 1991’den günümüze kadar ise Profesör R.R.R. Smith tarafından Oxford Üniversitesi ile iş birliği içinde sürdürülüyor. 1991 ve 2008 yılları arasında yürütülen çalışmalar koruma ve yayına odaklanmıştı. 2008’den bu yana ise Tetrapylon Caddesi, Sivil Bazilika, Kybele Evi ve Antik Dönem’de “Palmiyelerin Yeri” olarak adlandırılan Kent Parkı’nda yeni büyük kazı, araştırma ve koruma projeleri yürütüldü. Aphrodisias, 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı.