Artık cin şişeden çıktı, İsrail asıl niyetini gizlemez oldu

0

Taceddin Kutay, İsrail’in Mezopotamya’daki tarihsel ve kültürel mirasları yok ettiğini yazdı. Kutay, İsrail’in bu saldırılarla bölgenin hafızasını silmeye çalıştığını belirtti. İsrail’in Arz-ı Mev’ud hedefleri doğrultusunda bölgedeki kültürel mirası tahrip ettiğini söyleyen Akşam gazetesi yazarı Kutay, bu saldırıların İsrail’in gerçek niyetini ortaya koyduğunu dile getirdi. Taceddin Kutay, şunları kaydetti: “Deaş, Musul’u ele geçirdikten birkaç ay sonra, 2015 yılında, şehrin yakınlarında bulunan Ninova antik kentinin kalıntılarını bombaladı. Ninova, İsrail’i sürgüne gönderen Babil Kralı Nabukadnezar ‘ın payitahtıydı. Ardından Hazreti Yunus (a.s) türbesini yıktı. Bu süreçte Halep başta olmak üzere Irak ve Suriye’nin şehirleri onarılmaz şekilde tahrip edildi, bölge ahalisi dedelerinin vatanından sürüldü.
Zaman makinasıyla 100 yıl öncesinden bir seyyahı günümüze getirsek ve Mezopotamya’nın çeşitli şehirlerini gezdirsek, muhtemelen gezip tozu yerleri tanımayacaktır. Zira o bir zamanların ahalisinin torunları topraklarında yaşamadığı gibi, şehirler de kültürel hafızalarını büyük oranda yitirmiştir.
İran-Irak Savaşı ile içine girilen süreç, ardından Körfez harbi, Büyük Ortadoğu projesi 40 yıldır bu bölgede hep aynı şeye hizmet ediyor. Bu toprakların evlatları ya katlediliyor ya bir yerlere sürülüyor; eş zamanlı olarak bölgenin kültürel hafızası kalın edevat ile kazınıyor.
İsrail’in arzı mev’ud masallarının ilki anlatışını üzerinden 3500 yıl geçti. Büyük İskender’in doğu seferinden bu yana 2350 yıl geçti. 2000 küsür senedir bu topraklarda bir tarih yaşandı, medeniyetler kuruldu, dinler-mezhepler-tarikatlar ortaya çıktı. Hulasa-i kelam İsrail’in devleti yıkıldıktan, ahalisi oradan oraya savrulduktan, romalılar tarafından dünyanın dört bir yanına gönderildikten sonra dünya dönmeyi bırakmadı, döndü. 20. Asır’da birdenbire dünyanın çeşitli yerlerinden Filistin’e sökün eden bu gasıplar hiç kimsenin yaşamadığı bir çölü imar etmiş değillerdir. Aksine insanların yaşadıkları evlerini, sürdükleri tarlaları, defnedildileri kabristanları, ibadet ettikleri mabetleri yağmalamışlardır. Ancak hepimizin günbegün yaşayarak tecrübe ettiği üzerine İsrail bu topraklarda eğreti durmaktadır. Yakışmamaktadır bir kere bu coğrafyanın ne havasına ne suyuna. Bu toprakların insanını pişirip olgunlaştıran Orta Doğu güneşi, bu yerden bitmelerin rutubetini izale edemedi. İmtizaç sorunu var zira. Sağa-sola, öne-arkaya, aşağı-yukarı her nereye baksa gözünün içine sokulan hakikat, İsrail’in bu bölgede gasıp olduğudur. Bu topraklarda yaşayan insanlar, buranın asıl sahibinin kim olduğunu yalnız vücutlarıyla tüm dünyaya ilan ederken, binlerce yıllık yapıtlar, bölgenin kültürel hafızası yine en cahile dahi buranın kimin vatanı olduğunu haykırıyor.
Artık cin şişeden çıktı, İsrail asıl niyetini gizlemez oldu. Siz onlara 1968 sınırlarını hatırlatırken, herifçioğullarının bakanları dünya televizyonlarına arz-ı mev’ud masallarından, büyük İsrail’den falan bahseder oldu.
İnsan dediğin, öldürüldükçe yeniden doğar, çocuklar-torunlarla çoğalır ama bir yerden sürülünce kolay kolay dönemiyor. Şimdi her şey tek bir şart hariç yerli yerine oturuyor. On milyon insan Suriye’den sürüldü, nicesi öldürüldü. Suriye’nin İsrail’e ait olmadığını haykıracak bir tek kültürel hafıza kaldı. Mezar taşları, ibadethaneler, çarşılar, hanlar, hamamlar…
Birbirine hududu olmayan iki ülke savaşır gibi yaparken bu toprakların kültürel hafızasını yakıp yıkarsa hiç şaşırmayın. Yüz yıldır her şeyin kendisine hizmet ettiği İsrail’e zemini hazırlamak için kazara komşunun camını kırar gibi harb ederlerse asıl niyetlerinin ne olduğunu hatırlayın. Bu yapabileceğimiz en iyi şey olacak.”  

Leave A Reply

Your email address will not be published.

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment