Asif Kurban seçim öncesi Azerbaycan’ın jeopolitik önemine dikkat çekti
Azerbaycan’ın jeopolitik öneminin ve mühim bir coğrafi bölgedeki konumuyla karakterize edildiğini belirten Asif Kurban, “Azerbaycan, Hazar-Karadeniz havzası ve Güney Kafkasya’daki ana süreçlerin ve kalkınma projelerinin merkezinde yer almaktadır. Azerbaycan havzanın petrol ve doğalgaz kaynaklarının kullanılmasına yönelik doğru stratejiyi belirleyerek, ülkenin ulusal çıkarlarını uluslararası bazda giderek artan enerji ihtiyaçları ile uzlaştırmış ve bu bağlamda güvenilir bir ortak imajı kazanmış, ulusal iktisadi ve mali temettüleri güçlendirmek sureti ile uluslararası etkinliğini yükseltmiştir” dedi.
HAZAR DENİZİ ALTERNATİF ENERJİ KAYNAĞI Kurban, “Dünya üzerinde alternatif enerji kaynağı olarak kabul edilen Hazar Denizi bölgesinde petrol ve doğalgaz üretimine ilişkin temel risklerden biri üretilen ürünün dünya pazarlarına güvenli ve serbest güzergahlarla sevk edilmesi ile ilgilidir. Bu açıdan bakıldığında Azerbaycan ve taraftarlarının ürettiği petrol ve doğalgaz ürünlerini dış pazarlara ihraç etme ve ihracat rotalarını çeşitlendirme açısından daha avantajlı bir konumdadır. Hazar gazının alternatif yollardan Avrupa ülkelerine ihracatı, sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Hazar havzası ülkelerinin doğalgaz ihracatına ilişkin risklerini ciddi oranda azaltmış ve jeoekonomik güvenilirliğini artırmıştır. Bunun yanı sıra Güney Gaz Koridoru ve “Şahdeniz-2″ projesinin hayata geçirilmesi ile Azerbaycan doğalgazının Avrupa pazarına çıkarılması bu güvenilirliği daha da güçlendirmiştir” diye konuştu.
AZERBAYCAN AVRUPA’YA YAKIT SAĞLIYOR
Azerbaycan’ın Güney Doğalgaz Koridoru aracılığıyla Avrupa’ya yakıt sağlayarak Avrupa’nın enerji güvenliğinin istikrara kavuşmasında önemli bir rol oynadığının altını çizen Asif Kurban, “Batı ile Rusya arasındaki jeopolitik çatışma ve enerji kaynaklarının jeopolitik araca dönüşmesi ortamında Azerbaycan’dan Avrupa’ya ksintisiz enerji akışı Batı’nın rekabet gücünü artırmıştır. Azerbaycan, İran ve Rusya gibi bölge devletleriyle çevrili olmasına rağmen Avrupa’ya karşı enerji güvenliği ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı bundan 100 yıl sonra bile Azerbaycan’ın ortaklar için önemli bir ortak olacağını belirtmiştir. Bu bağlamda Avrupa Komisyonu’nun Azerbaycan’ı güvenilir bir ortak, Avrupa Birliği Enerji Komisyonu’nun da Azerbaycan’ı “Pan-Avrupa Doğalgaz tedarikçisi” olarak adlandırması da tesadüf değildir” dedi.
STRATEJİK ORTAKLIK ANLAŞMASI İMZALANDI
Kurban konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “2022 yılının Temmuz ayında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Avrupa Komisyonu Başkanı Sayın Hanımefendi Ursula von der Leyen’in iştiraki ile Azerbaycan ile Avrupa Birliği arasında enerji alanında Stratejik Ortaklığa İlişkin Mutabakat Zaptı, Aralık ayında ise Bükreş’te “Azerbaycan Cumhuriyeti, Gürcistan, Romanya ve Macaristan Hükümetleri arasında yeşil enerji kalkınması ve nakli alanında stratejik ortaklık anlaşması” imzalanmıştır. Ayrıca, 2022 yılının Ekim ayında Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da “Yunanistan-Bulgaristan Doğalgaz Ara Bağlantı Kısmı” (IGB) açılış töreni düzenlenmiştir. 2023 yılı Nisan ayının 25-de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Bulgaristan’a yaptığı resmi ziyareti sırasında “Bulgartransgaz” (Bulgaristan), “Transgaz” (Romanya), FGSZ (Macaristan) ve “Eustream” (Slovakya) ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) arasında “İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı. İmzalanan akitle, Azerbaycan’dan Avrupa’ya ilave doğalgaz tedariki konusunda 4 nakil sistemi operatörü ile SOCAR arasındaki işbirliği koşulları belirlenmektedir.”
AVRASYA’NIN GİRİŞ KAPISI
Azerbaycan’ın hem Avrasya’nın giriş kapısı hem de Doğu-Batı ulaşım ve komünikasyon koridorlarının merkezi devleti olarak değerlendirildiğine dikkat çeken Kurban, “Azerbaycan’dan geçen tarihi İpek Yolu, ülkemizin lojistik alanında kadim geleneklere sahip olduğunu göstermektedir. Ülkemiz enerji ve ticaret yollarının kesişme noktasında yer almakta olup gelişmiş altyapısıyla bir ulaşım merkezi haline gelmiştir. Kadim İpek Yolu’nun hayata döndürülmesinde konusunda önemli yere sahip Azerbaycan, aynı zamanda Bakü-Tiflis-Kars (BTQ) demiryolunun, “Kuzey-Güney”, “Doğu-Batı” Uluslararası Ulaşım Koridorlarının girişimcisi ve uygulayıcısı olarak öne çıkmaktadır. Ülkemiz, Doğu ile Batı arasında bir kapı görevi görmesinin yanı sıra, Kuzey ile Güney’i birbirine bağlayan önemli bir geçiş merkezidir. Bütün bunlar ülkemizin stratejik bir konuma sahip olduğunu göstermektedir. Orta Asya’ya giden Rusya ve İran rotalarının yaptırım altında olması, doğu rotasının Batı’nın rakibi Çin’den, güney rotasının ise istikrarsız Afganistan’dan geçmesi, Azerbaycan’ı Orta Asya’ya giden tek güvenli ve jeopolitik açıdan istikrarlı rota haline getiriyor. Batı ile Rusya arasındaki jeopolitik çatışma ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle İran’ın nükleer programı nedeniyle uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Kuzey Koridoru ve Güney Rotası’nın geçerliliğinin kalmaması, Azerbaycan’dan geçen Orta Koridor’un önemini artırıyor. Halihazırda Orta Koridor, Kazakistan-Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye’nin oluşturduğu Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Koridoru sayesinde faaliyet göstermektedir. Azerbaycan, bu koridorun nakil kapasitesini artırmak amacıyla Hazar Denizi’ndeki limanlarına ve Bakü-Tiflis-Kars demiryoluna yatırımlarını artırıyor” dedi.
KÜRESEL AĞIRLIĞINI ARTTIRIYOR
Kurban, “Azerbaycan’ın küresel ve bölgesel jeopolitik ağırlığını artıran ana faktörlerden biri, kendine yeten bir ekonomiye, maddi ve insan kaynaklarına, milli iradeye, halk tarafından desteklenen bir hükümete, güçlü bir güvenlik sistemine ve diğer zaruri kurumlara sahip olması, tüm bunlara dayanarak bağımsız bir iç ve dış politika yürütmektedir. Yukarıda açıklananlara ilave olarak Azerbaycan Cumhuriyeti üst düzeyde yatırım güvenliği sağlar. Azerbaycan’ın geçtiğimiz dönemlerde bölgede ve dünyada gösterdiği dengeli jeopolitik, pragmatik dış politika rotası, başarılı petrol stratejisi, trans ulusal enerji ve nakil ile iletişim politikası, bölgesel ve ulusal güvenlik stratejisi, Avrupa Birliği, NATO, AGİT, BDT ve diğer uluslararası ve bölgesel kurumlarla kurduğu ortaklık ilişkiler, Katılmama Hareketi’ne aktif iştiraki, uluslararası sözleşmelerin çoğunda taraf olarak iştirak etmesi ve uluslararası dünya nezdinde üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi ülkenin dış dünya ile jeopolitik, jeoekonomik, askeri ve jeostratejik ilişkileri olumlu yönde etkileyen temel faktörü olarak kabul edilmektedir. Halihazırda Azerbaycan devletinin uyguladığı enerji projeleri, bölgesel entegrasyona hizmet eden işbirliği formatları Güney Kafkasya’da istikrarın sağlanmasında önemli rol oynuyor. Bunun yanı sıra, Azerbaycan dünya barış sürecine aktif olarak katılmakta, etkili öneri ve girişimlerde bulunmakta, pratik faaliyetleriyle barış ve güvenliğin güçlendirilmesine değerli katkılarda bulunmaktadır. Şüphesiz ülkemizin toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması, Azerbaycan’ın bölgesel ve küresel düzeyde jeopolitik fırsatlarının arttırılmasında müstesna bir role sahiptir. Azerbaycan’ın diplomatik düzeydeki stratejik hamleleri bölgede yeni bir güvenlik ve işbirliği ortamı oluşturuyor. Güney Kafkasya’nın jeopolitik mimarisi değişiyor, uzun yıllardır askeri-siyasi çatışmaların yaşandığı, gerginlik ve kaygıların hakim olduğu bölgede yeni iş birliği ve entegrasyon fırsatları ortaya çıkıyor. Bu, bölgedeki tüm devletler için faydalı ve umut vericidir. Aynı zamanda Güney Kafkasya’da güven inşası – Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanması ilgi odağında, müzakereler sürüyor, temaslar devam etmekte” dedi.
Avrupa Birliği Azerbaycan’ın ana ticaret ortağıdır. Azerbaycan’ın dış ticaretinin yaklaşık yüzde 50’si Avrupa Birliği payına düşüyor.