Avrupa ülkesi karıştı: Türkiye Kaan savaş uçağını bizler ise Suvlaki üretir hale geldik

0

Yunan basınında hemen hemen her gün Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayii ile ilgili haberler yer alıyor. Bu haberlerin başında da Türkiye’nin son döneme özellikle İnsansız Hava Araçları ve savaş uçağı ile ilgili yükselişe geçmesi oldukça yoğun olarak konuşuluyor. Bu haberlerden birinde Atina merkezli www.bankingnews.gr haber sitesi okuyucularına, “Yunanistan’ın Rafale ile gökyüzündeki “süper silahları” bir efsane – Türkiye savaş uçaklarıyla büyülüyor. Yunanistan’da bu kutsal memleketi yöneten beceriksiz kuklalar savaş endüstrisini yok ettiler… bunun sonucunda ülke sadece suvlaki (şiş) üretir hale geldi…” ifadelerinin yer aldığı haberde Türkiye’nin ürettiği hava araçlarına oldukça geniş yer verdiği görülüyor. Konuya ilişkin yapılan haberde şu ifadelere yer veriliyor: “Yunanistan’ın Rafale ile gökyüzündeki “süper silahları” bir efsane – Türkiye savaş uçaklarıyla büyülüyor. Yunanistan’da iktidarı elinde tutan beceriksiz kuklalar savaş sanayiini yerle bir etti…” Koltuk ve klavye vatanseverliğinden sıyrılıp acı gerçeklerle yüzleşirsek, 25 yıl önce yoksul bir üçüncü dünya ülkesi olan Türkiye’nin, bugün modern bir savaş endüstrisine dönüştüğünü görürüz… Aynı zamanda Yunanistan’da bu kutsal memleketi yöneten beceriksiz kuklalar savaş endüstrisini yok ettiler… bunun sonucunda ülke sadece suvlaki (şiş) üretir hale geldi… Ve eğer Rafale (Fransa’dan alınan savaş uçakları) ile hava üstünlüğümüzün olduğunu sanıyorsak, çok yanılıyoruz… Özellikle F-35 programından çıkarılıp büyük bir boşluk bırakılan Türkiye, havacılık sanayisini büyüterek kaderini değiştirdi. yüzyılın başlarında Türkiye dünyanın üçüncü büyük silah ithalatçısıydı.
Ancak ithalat 2004’teki yüzde 80’lerden bugün yüzde 20’lerin altına düşerek ciddi bir düşüş yaşadı. Tam tersine Türkiye, ürettiği silahların birçok sektörde kullanıldığı, operasyonel başarı oranının yüksek olduğu bir savunma ekipmanları ihracatçısı konumuna gelmiştir. Ancak Türkiye’nin silah ihracatçısı olarak yükselişinin havacılık sanayiinde Beşinci nesil savaş uçaklarından gizli insansız hava araçlarına kadar Ankara, kendini güvenilir bir havacılık gücü olarak kanıtladı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin (TA) Hürkuş-II eğitim uçağı, geçtiğimiz günlerde ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Türk Hava Kuvvetleri’ne katılacak iki kişilik uçak, 20 dakika uçtuktan sonra 6 bin 500 feet irtifaya ulaştı. Hürkuş-II’nin, Türk yapımı türbin motorlu Hürkuş eğitim uçağının son modeli olduğu belirtiliyor. Hürkuş-B, SIAI-Marchetti SF260’ın yerini alarak Türk Hava Kuvvetleri’nde hizmete girdi. En az 55 adet Hürkuş-II, Türkiye’nin uçak filosunu güçlendirecek. Hürkuş’un ötesinde, Türkiye havacılık sanayiinde dikkat çeken pek çok gelişme var. Örneğin Türk Baykar, İtalyan havacılık devi Piaggio Aerospace’i satın aldı. Türk şirketinden 30 Aralık’ta yapılan açıklamada, “Dünyanın en büyük İnsansız Hava Aracı (SİHA) şirketi Baykar, 1884 yılında kurulan şirketinin satışı için düzenlenen ihalede rakiplerini geride bıraktı.” denildi. Analistler bu satın almanın Baykar’ın Avrupa pazarlarına açılmasına olanak sağlaması açısından önemli olduğuna inanıyor. Pratt & Whitney America, 2004 yılında F-35 hayalet uçağı için F-135 motor bileşenlerini üretmek ve teslim etmek üzere Piaggio Aerospace’i seçti. Bazı medya kuruluşları, Piaggio’nun satın alınmasıyla Türkiye’nin F-35 tedarikçi programına geri dönebileceğini tahmin ediyor. Ancak bu tahminlerin abartılı olma ihtimali de var. Ancak Türkiye’nin havacılık ve uzay alanında öz yeterliliğini ve Ar-Ge’yi güçlendirme yönündeki koordineli çabaları kesinlikle karşılığını buldu. Deneyimli gazeteci Prakash Nanda’nın EurAsian Times’da yayınlanan makalesinde belirttiği gibi, “Türk savunma sanayinin hızlı büyümesi ve ürünlerinin dünya çapında kabul görmesinin birçok yan faydası var.” Türkiye’nin havacılık gücü olarak hızlı yükselişi Türkiye’nin en büyük yatırımı, kendi beşinci nesil hayalet uçağını (KAAN) geliştirmek. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen uçağın ilk uçuşunu geçen Şubat ayında gerçekleştirdiği ve 2030’lu yılların başında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katılması bekleniyor. Türk F-16’larının yerini alması düşünülüyor, ancak sorumlular dış pazarlara da “bakıyor”… Hatta Suudi Arabistan ve Pakistan’ın da uçağa ilgi gösterdiği belirtiliyor. KAAN, Amerikan F-35 Lightning II’nin kabiliyetlerini geçemese bile, sıkı ihracat kısıtlamaları nedeniyle ABD’den F-35 satın alma olasılığı düşük ülkeler için daha ucuz bir alternatif olacak. KAAN’ın geliştirilmesi, özellikle Rus S-400 hava savunma sistemi satın alması nedeniyle ABD’nin F-35 Lightning II konsorsiyumundan çıkarılmasının ardından Türkiye için bir dönüm noktası olarak tanımlanıyor. Dikkat çeken bir diğer önemli dönüm noktası ise Türkiye’de yerli olarak üretilen ilk süpersonik jet uçağı olan ve ilk uçuşunu Nisan 2024’te gerçekleştiren Hurjet eğitim uçağı oldu. TAI tarafından geliştirilen uçak, geliştirme aşamasında olup henüz seri üretime geçmedi. Ancak raporlar, üretimin muhtemelen 2025 yılında başlayacağını, ilk teslimatların ise 2025-2026 yılları arasında yapılmasının beklendiğini gösteriyor. Sıklıkla Amerikan T-7 Red Hawk eğitim uçağıyla karşılaştırılan uçak, Malezya’ya yapılan Hurjet Hafif Savaş Uçağı ihracat girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından bu ayın başlarında ilk ihracat anlaşmasını kazandı. Hurjet, Mach 1.4 civarında maksimum hıza ulaşabiliyor ve 45 bin feet tavan yüksekliğine sahip. Modern elektronik donanıma sahip uçak, keşif, hafif taarruz ve eğitim görevlerine uygun olarak tasarlandı. Türkiye, drone teknolojisinde de yerini sağlamlaştırdı. Baykar firması, TB2, TB3, Akıncı ve Kızılelma gibi en gelişmiş İnsansız Hava Araçlarını üretmiştir. Örneğin TB-2 bir başarı öyküsüdür. İnsansız hava aracı yirmi dört ülkeye satıldı (son olarak Kenya’ya satıldı) ve mükemmel operasyonel kabiliyetler gösterdi, örneğin: Dağlık Karabağ’da ve Ukrayna’da. Şirket ayrıca, TB2’den daha büyük ve daha iyi olan Bayraktar TB2’nin bir çeşidi olan TB-3’ü de geliştirdi. Küçük pistlerden kalkış yapabilme kabiliyetine sahip TB3’ün, TCG Anadolu gibi küçük pistlerden kalkış ve iniş yapabilen tarihin ilk insansız savaş uçağı olması hedefleniyor. TB3 SİHA, kanatlarının altına yerleştirilen akıllı silahlarla istihbarat toplama, keşif, gözetleme ve saldırı görevlerini yerine getirebiliyor. Uçak geçen yıl test aşamasına girerek etkileyici bir 32 saatlik uçuş gerçekleştirdi. Son dönemde büyük ilgi gören bir diğer İHA ise Bayraktar Akıncı. Bayraktar Akıncı, silahlandırılabilen yüksek dayanıklılığa sahip bir insansız hava aracıdır. İHA, havadan havaya ve havadan karaya füzelerle donatılıyor. Baykar, İHA’nın savaş uçaklarına benzer manevralar yapabildiğini ve çeşitli tipte yükler taşıyabildiğini söyledi. Ayrıca Akıncı, kara ve havadaki hedefleri vurabiliyor. Ayrıca diğer Türk insansız hava araçlarına göre daha yüksekten uçabiliyor ve havada daha uzun süre kalabiliyor. Akıncı, son olarak İHA-122 hipersonik füzesini fırlatarak savaş kabiliyetlerini dünyaya gösterdi. Ayrıca Mayıs 2024’te helikopteri düşen Ebrahim Raisi’nin arama kurtarma çalışmalarına da destek verdi. Akıncı, Pakistan, Azerbaycan, Libya, Etiyopya, Burkina Faso ve Mali tarafından satın alındı. Ayrıca Suudi Arabistan ve Kırgızistan’ın da aralarında bulunduğu en az iki ülke İHA’ya ilgi duyduğunu dile getirdi. Diğer İHA’lar Türkiye, hayalet uçak (Stealth Drone) geliştirme konusunda önemli mesafe kat etti. Bunlardan biri de uzun süreli gözetleme görevleri için tasarlanmış orta irtifa insansız hava aracı Anka-3. 30 saate kadar etkileyici bir dayanıklılık süresine sahip olan drone, 30 bin feet irtifada görev yapabiliyor ve 250 kilometre mesafe kat edebiliyor. Görünmez İHA TAI Anka-3’ün prototipi ilk uçuşunu 28 Aralık 2023’te gerçekleştirdi. Anka-3 devrim niteliğinde bir İHA’dır. Hafif bir savaş uçağı büyüklüğünde olan uçağın, düşük gözlemlenebilirlik özelliği, elektronik harp, saldırı, gözetleme ve hava savunma sistemi imha görevlerine dayanıklı olmasını sağlıyor. Bu İHA muhtemelen KAAN’a eşlik edecek. Türkiye’yi bu alanda dünya lideri yapan bir diğer insansız hava aracı ise Kızılelma veya Milli Muharip İnsansız Hava Aracı Sistemi’dir (MİUS). Baykar tarafından geliştirilen Kızılelma, yakın hava desteği (CAS), füze saldırıları, hava savunma sistemlerinin bastırılması (SEAD) ve hava savunma sistemlerinin imhası gibi geniş yelpazede askeri operasyonlar gerçekleştirebilmesi beklenen insansız savaş uçağıdır. (DEAD). Türk yapımı Kızılelma insansız hava aracı, beş saat havada kalabiliyor ve saatte 800 kilometre hıza, yani Mach 0.64’e kadar ulaşabiliyor. Maksimum kalkış ağırlığı 6 ton olan İHA’nın, bin 500 kilogram yük taşıma kapasitesine sahip olması planlanıyor. Üretici firmaya göre bu uçağın süpersonik bir versiyonu da geliştirilecek. Bu uçak muhtemelen KAAN ile birlikte uçacak. Yukarıda adı geçen uçakların birçoğu halen geliştirilme aşamasında olup henüz üretime girmemiştir. Ancak bunlar, Türkiye’nin havacılık ve uzay alanında süper güç olarak ön plana çıkmasını sağlayan büyük sıçramaları temsil ediyor.”

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.