Avrupalılar niye koşa koşa Türkiye’ye geliyor acaba?
Dün AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geniş heyetle Ankara’ya geldi. Başkaları da gelecektir. Önce seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump ne dedi, bir bakalım: “Türkiye büyük bir güç ve Erdoğan, benim çok iyi anlaştığım biri. Erdoğan’ın çok güçlü bir askerî gücü var ve bu ordu savaşlarla yıpranmamış. Savaşlarla ve diğer şeylerle tükenmemiş. Erdoğan çok güçlü, etkili bir ordu inşa etti. 5 milyon kişilik bir orduyla 250.000 kişilik bir ordu arasında, arada 5.000 askerimiz vardı. Generale sordum, ‘Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?’ diye. O da, ‘Hemen yok edilirler’ dedi. Ve onları oradan çıkardım, bu yüzden çok eleştiri aldım. Ama ne oldu? Hiçbir şey. Hiçbir şey olmadı. Birçok hayat kurtardım. Şimdi 900 askerimiz var, bazılarını geri gönderdiler, ama 900… Şimdi taraflardan biri neredeyse tamamen yok edildi. Ama diğer tarafın kim olduğunu kimse bilmiyor, ben biliyorum, o Türkiye. Evet, Türkiye işin arkasındaki güç. Erdoğan çok akıllı bir adam. Türkiye bunu binlerce yıldır istiyordu ve aldı. Askerlerimizin öldürülmesini istemem. Zaten artık olmaz diye düşünüyorum çünkü bir taraf yok edildi.” Trump’a göre Suriye’de olan biten her şey Türkiye’nin işi. Erdoğan’ın zekâsıyla oluyor bunlar. Ursula von der Leyen de Türkiye’nin Suriye’de ve bölgede istikrarın sağlanması için “çok önemli bir rol” oynadığına dikkat çekti ve şöyle dedi: “Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Özellikle doğu Suriye’de DEAŞ’ın tekrar canlanması riskine izin veremeyiz. Biz hep Suriye’de mevcudiyetimizi koruduk ve ihtiyacı olanlara destek verdik. Bu adımları arttırmalıyız, HTŞ ve diğer temsilcilerle angajmanımızı sürdürmeliyiz.” Ursula von der Leyen bir an önce Avrupa’daki Suriyelilerin dönmesini istiyor. Gerçi Almanya pek böyle düşünmüyor. En azından yeni göçlerin durmasını istiyorlar. Bugüne kadar ellerini taşın altına koymadılar. Avrupa’da lider sıkıntısı var. O yüzden aşırı sağ akımlar giderek güçleniyor. Eskisi gibi büyük ve parlak lider çıkmıyor. Suriye meselesi çıktığından beri hiçbir şey yapmadılar. Göçü engellemediler. Avrupa şu anda kasasından yiyor. Ama kurdukları düzenin sonuna geldiler. Evet güçlü ekonomileri var ama ilerleme sağlamıyorlar. Sürekli geri gidiyorlar. Türkiye gibi ülkelerin önemi burada ortaya çıkıyor. Suriye’de Esad rejiminin yıkılışı yeni bir umut. Von der Leyen, bunun da beraberinde getirdiği riskler olduğunu ifade etti. Von der Leyen, “Sahada son derece kırılgan ve değişken bir durum var. Dolayısıyla bu konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Suriye halkının barışçıl bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Bu geçiş dönemi toprak bütünlüğünü ve egemenliğini koruyacak bir geçiş dönemi. Aynı zamanda, devlet kurumlarını koruyacak bir dönem olmalı” diye konuştu. Yeni göç istemeyen Avrupalılar Türkiye’ye katkı vermek istediklerini söylüyorlar. Şu sözler önemli: “Bu çerçevede biz de bu çabanızda sizin yanınızda durduk. 2011’den bu yana AB neredeyse 10 milyar avroyu mültecilerin ve ev sahibi toplumun desteklenmesi için sağladı. Bu çerçevede çok büyük bir mutlulukla şunu duyurmak istiyorum, ilave bir 1 milyar avro 2024 için şu anda tahsis edilmiş durumda. Bu, başka şeylerin yanı sıra mültecilerin sağlık sistemini ve eğitim çalışmalarını destekleyecek. Aynı zamanda göç ve sınır güvenliği konularına odaklanacak ve Suriyeli mültecilerin gönüllü dönüşü de desteklenecek. Sahada gelişmeler devam ettikçe bu 1 milyarı Suriye’deki ihtiyaçlar ortaya çıktıkça onlara da tahsis edebiliriz.” Ama iş artık paradan çıktı. Avrupalılar ciddi olarak siyaseten de ellerinden geleni yapmalılar. Yoksa başları daha çok ağrır. Türkiye’ye daha çok koşa koşa gelirler. Cem Küçük’ün önceki yazıları…