Sabah yazarı Melih Altınok, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin terörle siyaset yapanlara karşı yaptığı sert açıklamanın yankı uyandırdığını belirtti. Altınok, Bahçeli’nin Türkiye’ye zarar vermeye çalışan terör gruplarına karşı net bir duruş sergilediğini vurguladı. Altınok, Bahçeli’nin bu açıklamasının iktidar ve ana muhalefet tarafından destek gördüğünü kaydetti. Bahçeli’nin mesajının, terör yandaşı siyasetçilere karşı bir uyarı niteliği taşıdığını ifade eden Altınok, şunları dile getirdi: “Salı günü ülkenin ana akım milliyetçi partisinin lideri, Öcalan’ın arkasına saklanıp siyaseti ve Türkiye’yi sabote edenlere karşı ezber bozan, cesurca bir çıkış yapıyor. Terörün, silahların gölgesinde siyaset yapanların temel argümanlarını boşa düşürüyor. Ortaya koyduğu irade iktidar tarafından da ana muhalefetten de destek görüyor. DEM bile “hayır” diyemiyor. Ertesi gün, Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin BRICS üyeliğinin de gündeme geldiği Kazan’daki zirvede Putin’le görüşürken Ankara Kazan’da savunma sanayii şirketi TUSAŞ’a profesyonel teröristler saldırı düzenliyor. Verilen mesajı görmemek, inkâr etmek, “komplo teorisi” demek için ya dış bağlantılı olmak ya siyaseten körleşmek ya da sadece Nevşin Mengü olmak lazım. Fiili durumun aynen devam etmesini, PKK’nın ve bileşenlerinin mevcut pozisyonlarını muhafaza ederek Türkiye’yi oyalamasını, siyaseti ve toplumu zehirlemesini isteyenler “olmaz” diyor işte. Sürecin iradesinin yerli, “buralı” olduğunu daha ne kadar açık şekilde gözümüze sokabilirler? Zaten, beş sivilin, emekçinin hayatını kaybettiği, onlarca güvenlik görevlisinin yaralandığı terör saldırısının ardından ülkedeki tüm siyasi aktörler de zamanlamaya dikkat çekiyor; DEM dahil. Evet, milliyetçi tabanın tepkilerini göğüsleyen Bahçeli, yapabileceğini fazlasıyla yaptı. Diyaloğa sahip çıkan Sırrı Süreyya Önder gibi isimler daha cesur olup DEM’de inisiyatif almalılar. Bu sefer çözüm sürecinde olduğu gibi derelerden dolaşarak olmaz. Kimse bu kez samimiyetsizliği yemez. Baksanıza TUSAŞ’a saldırı yapan kadın terörist, HDP’nin Hakkâri Merkez İlçe Eşbaşkanlığı’nı yapmış. Saçmalık 40 yıldır devam ediyor ama Türkiye’nin, bölgenin ve dünyanın geldiği noktada hiçbir egemen hukuk devletinin, demokrasinin mazur göremeyeceği bu ikiyüzlülüğün daha fazla sürdürülmesi mümkün değil.”
