Başkan Erdoğan Kabine Toplantısı’nın ardından kritik açıklamalarda bulundu

0

Üniversiteli gençlerimize seçim öncesi verdiğimiz ücretsiz internet ve indirimli teknoloji desteği sözümüzü tuttuk. Doğalgaz tüketim desteğini düzenli sosyal yardım programımıza dahil ettik. Toplam 8 aylık ödeme miktarını 1500 ila 3500 liraya yükselttik.

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımıza her ay 450 milyon liradan 850 milyon liraya çıktı. 10 ay evvel yaşadığımız ülke ekonomisine 104 milyar ilave yük getiren deprem felaketine rağmen hiçbir insanımızı ihmal etmiyoruz. Yılbaşında çalışanlarımızın ücretlerinde genel ekonomiyi sarsmayacak bir artış yapılacak. İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi yolmayacak, istihdama zarar vermeyecek bir hedef ile bu süreç yönetilecek.

Önümüzdeki yılı dengeleri yeniden sağlamlaştırma bir sonraki yılı ise atılım süreci olarak görüyoruz.

85 milyon olarak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, huzurumuza sıkı sahip çıkalım, aramıza fitne fesat sokulmasına izin vermeyelim. Gerisi sadece sabır ve vakit işidir. inşallah 2028’i siyasi, ekonomik, beşeri ve askeri bakımından bölgesi ve dünyanın sayılı güçleri arasına girmiş bir ülke olarak karşılayacağız.

Gerektiğinde bedel ödeme pahasına şahit olduğumuz kötülükleri yapabiliyorsak elimizle düzeltmenin, mümkün değilse dilimizle anlatmanın, ona da mani varsa kalbimizle buğz etme gayreti içinde olduk. Son 70 yılına baktığımızda bu yaklaşımın pekçok örneğini görüyoruz. Kore’ye bu hissiyatla gidip kan döktük can verdik. Kıbrıs’ta barış harekatı gerçekleştirdik. Irak, Suriye, Ukrayna’da başı dara düşenlere kapımızı açtık.

Karabağ’ın işgaline Türkistan’daki zulme, Keşmir ve Arakan’daki haksızlıklara bu düşünce ile rıza göstermedik. Bugün aynı onurlu duruşu Gazze’ye yönelik barbarlık karşısında Filistin halkının yanında yer alarak sergiliyoruz.

Gazze’de öldürülen binlerce kadının yaşlının, masumun yanında yer almak için felsefi gerekçeler aramaya gerek yoktur. Gazze halkına uygulanan zulme karşı çıkmak için sadece insan olmak yeterlidir. İsrail 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Filistin coğrafyasında uyguladığı zulmün hesabını elbette verecektir. Netenyahu nereye kaçar bilemiyorum. 7 Ekim’den bu yana işlediği savaş suçları bu ülkeyi yönetenlerin yakın gelecekte yargılamalarda ayrı bir yere sahip olacaktır.

“İSRAİL’E DESTEK VEREN BATILI ÜLKELERDE YARGILANACAK”

İsrailli yöneticiler er ya da geç insanlık mahkemesinde yargılanacak, hak ettikleri cezaları çekecek, tarihin çöplüğündeki yerlerini alacaklardır. Netanyahu yönetimine bu cüreti veren Batılı ülkeler de aynı akıbeti paylaşacaklardır. Amerika ve Avrupa ülkeleri İsrail’e sınırsız siyasi, askeri, ekonomik destek vermemiş olsa bu terör devletin yöneticileri böyle pervasız ve acımasız hareket edemezdi.

Batının tarihi bu bakımdan oldukça karanlık, çirkin, vahşi, gaddarlık örnekleriyle doludur. Biz bunların tıynetini Bosna, Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan, Çanakkale, Filistin, Irak, Suriye’den, oralardaki vahşetlerinden, sinsi oyunlarından biliriz. Dünyayı batı değerleri safsatasıyla oyalayanlar kendi güvenlik ve refahları dışında hiçbir değerleri olmadığını ispatlamışlardır.

İnanç, felsefe, hukuk ve bilim unsurlarının tamamı başka coğrafyalara ve toplumlara aittir. Sadece barbarlık gerçek anlamda Batı’ya ait bir vasıftır. Haçlı seferlerinde 4 milyon, sömürgelerinde 50 milyon dünya savaşlarında 70 milyon insanı katleden batı hep bu vasfını sergiliyordu.

Gazze’deki vahşete ortak olan Batı mayasındaki barbarlık dürtüsüyle hareket etmektedir. İsrail’e en küçük söz söyletmeyip, Gazze’de yapılanların dile getirenlerin üzerine hoyratça giden Batı yönetimleri bireysel düzlemde insan olma kurumsal düzlemde devlet olma özelliklerini kaybetmiştir.

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.