(Foto: AA)
Bu topraklarda asırlardır huzur içinde yaşıyorsak bu her bir şehidimizin sayesindedir. Ezanlarımız semaya yükseliyorsa şehitlerimizin fedakârlığı sayesindedir. Bu vatanın bu bayrağın bize şehitlerimizin emaneti olduğunun farkındayız. Şehitlerimizin emanetlerine sımsıkı sahip çıkıyoruz. O kahramanların çizdiği istikametten ayrılmadan, ülkemizin itibarını yükseltmek için gece gündüz koşturuyoruz. Terörsüz Türkiye ile şehitlerimize olan borcumuzu ödeyeceğiz. Bölücü örgütün teröründen ülkemizi kurtaracağız. Bölücü örgüte ağır bedeller ödettik. Sınırlarımızdaki terörist varlığını büyük ölçüde bitirdik.
“TERÖR ÖRGÜTÜNDEN ÜLKEMİZİ KURTARACAĞIZ”
Bölücü örgüte ağır bedeller ödettik. Sınırlarımızdaki terörist varlığını büyük ölçüde bitirdik. Teröre karşı mücadelemizi içeride ve dışarıda büyük hassasiyet ile yürütüyoruz. Şam’ın özgürleşmesi ile bölücü teröristler iyice kapana sıkıştı. Kendilerine şimdi yeni patronlar arıyorlar. Kandan beslenen emperyalist güçlere göz kırpıyorlar. Ne yapsalar boş, Türkiye’ye husumet ile varacaklar hiçbir yer yok. Sahadaki gerçekle yüzleşmedikleri sürece ömürleri daha da kısalacak. Hiçbir şey elde edemediler edemeyecekler. El atına binen tez iner. Ya yok olacaklar ya da tasfiye olacaklar. Bizim temennimiz daha fazla yıkım olmadan terör illetinden bölgemizin kurtulmasıdır. Temennimiz bölgemizde huzurun hakim olmasıdır. Gerek Suriye devrimi gerek iç siyasetimizdeki adımlarla Türkiye’yi bu hedefe götürecek adım doğdu. Evlatlarımıza terörün olmadığı bir ülke bırakmayı istiyoruz. Aziz milletimizin irfanına, sağ duyusuna güveniyoruz. Kazanan 85 milyonun kardeşliği, huzuru olacak. Önce millet önce memleket. Bizim var oluş amacımız sadece budur. Bu çizgimizden asla sapmayacağız. Biz içeride ve dışarıda nelerle meşgulken muhalefetin nelerle meşgul olduğunu görüyorsunuz. Ankara’da bol keseden vaat dağıtıyorlar amma kendi işçilerine haklarını vermiyorlar. Liyakat diye meydanlarda kükreyip belediyeleri üç dört ayda yandaş, akraba hısım çiftliğine çevirdiler. Biz Özgür Özel’den umutluyduk, iyimserlik içindeydik ancak beklentilerimiz ile uyumlu tablo göremedik. CHP’de hiçbir değişim olmadı, milletle aynı çizgide siyaset yapma alışkanlığını edinemediler. Siyaseti her önüne gelene duymak istediğini söylemek sanıyor. Ankara’da farklı başka yerlerde farklı konuşuyor. İstanbul’a gidince süt dökmüş kediye dönüyor. CHP’de kim sabah erken kalkarsa onun borusu ötüyor. Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partiyi çocuk oyun alanına çevirdiler. Komiklikte birbirleri ile yarışıyorlar. Bir ara elinde hesap makinesi ile kuyumcu kuyumcu geziyordu. SGK’ya olan borçlarını kaç çeyrek olduğunu hesaplamasını tavsiye etmiştim. Bir şeyler karalamış, borçlarını ton olarak hesaplamış. Sadece 7 belediyesinin borcu 15 buçuk ton altınmış. Kamyon kamyon borçlarını altın cinsinden de hesapladığı için tebrik ediyorum
“TERÖR KUŞAĞINI DÖRT YERDEN KIRIP ATTIK”
Sınır ötesi operasyonlar ile terör kuşağını dört yerden kırıp attık. Böylece terör örgütlerinin efendileri sayesinde Türkiye’yi güneyden çevrelemesine izin vermedik. Teröre karşı mücadelemizi içeride ve dışarıda büyük hassasiyet ile yürütüyoruz. Şam’ın özgürleşmesi ile bölücü teröristler iyice kapana sıkıştı. Kendilerine şimdi yeni patronlar arıyorlar. Kandan beslenen emperyalist güçlere göz kırpıyorlar. Ne yapsalar boş, Türkiye’ye husumet ile varacaklar hiçbir yer yok. Sahadaki gerçekle yüzleşmedikleri sürece ömürleri daha da kısalacak. Hiçbir şey elde edemediler edemeyecekler. El atına binen tez iner. Ya yok olacaklar ya da tasfiye olacaklar. Bizim temennimiz daha fazla yıkım olmadan terör illetinden bölgemizin kurtulmasıdır. Temennimiz bölgemizde huzurun hakim olmasıdır. Gerek Suriye devrimi gerek iç siyasetimizdeki adımlarla Türkiye’yi bu hedefe götürecek adım doğdu. Evlatlarımıza terörün olmadığı bir ülke bırakmayı istiyoruz. Aziz milletimizin irfanına, sağ duyusuna güveniyoruz. Kazanan 85 milyonun kardeşliği, huzuru olacak. Önce millet önce memleket. Bizim var oluş amacımız sadece budur. Bu çizgimizden asla sapmayacağız. Biz içeride ve dışarıda nelerle meşgulken muhalefetin nelerle meşgul olduğunu görüyorsunuz. Ankara’da bol keseden vaat dağıtıyorlar amma kendi işçilerine haklarını vermiyorlar. Liyakat diye meydanlarda kükreyip belediyeleri üç dört ayda yandaş, akraba hısım çiftliğine çevirdiler.
