Suriye’nin Başkenti Şam’da yıllarca enstitülerde ve okullarda din bilimi dersleri veren Muhammed Mücir e-Hatib, Suriye’deki iç savaşın ardından İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. A Haber’e özel açıklamalarda bulunan e-Hatib, yaşadığı zorlukları ve Türkiye’deki yaşamının güzelliklerini anlattı. Türk halkının kendilerini ailelerinden biri gibi karşıladığını vurgulayan e-Hatib, Türk toplumunun misafirperverliğinden övgüyle bahsetti.İşte Suriyeli İslam aliminin açıklamalarından satır başlıkları;”Büyük güçlerin entrikaları ve yanımızdaki İsrail’in varlığı devrimin başarısını şimdiye kadar geciktirdi.””Belirli bir nedenle ayrılmaya karar verdik ve bu neden oldukça sarsıcıydı sanki zaman durmuş, saat artık işlemiyordu. Kendimi ekrana dönüşmüş gibi hissettim, düşünceden tamamen yoksun bir cihaz gibi.”Türkiye’de halkın kendilerini ailelerinden biri gibi karşıladığına da dikkati çekti.”İlişkimiz mükemmel. İstanbul’a ilk geldiğimde, Fatih ilçesini ziyaret ettim ve orada Şam’ın kokusunu hissettim. Bu yüzden bu kutsal bölgede yaşamaya karar verdim. Buradaki insanlar bize kardeş gibi davranarak bizi aileden biri gibi karşıladı. Caminin imamı Abdullah Kılıç, benim camide ders vermeme izin verdi ve on yıl aşkın bir süre boyunca burada ders vermeye devam ettim.””Birçok İslami metin öğretim ve şimdi, Sahih-i Müslim’i tamamladıktan sonra Allah’ın izniyle Şam’a dönmeyi planlıyorum.””Bir davaya inandığımız için ülkemizden ayrıldık ve bu dava fedakârlık gerektiriyordu. Peygamber efendimiz mesajını yaymak için vatandan hicret etti ve biz de baskı ve zulümden kaçmak için göç ettik. Niyetimiz her zaman, vatanımızı kurtardığımızda geri dönmekti.”Türkiye’deki özgürlüklerin kendilerine çok şey kazandığını da ifade etti.”Gerçekten büyük bir şey kattı. Bu kutsal ve nazik ülkede, özellikle İslam ilimlerine öğretirken çok şey kazandım. Ayrıca Türkiye’deki özgürlükten çok faydalandım daha önce hiç bilmediğimiz ve hayal bile edemeyeceğimiz bir özgürlük. Levant’ın eskiden daha iyi bir hale gelmesi ve Türkiye’nin güven, inanç, barış ve İslam içinde kalması.”
