Birlik yoksa yok olacaksınız! Müslüman coğrafya kan ağlıyor

0

Akşam gazetesi yazarı Cevdet Erdöl, Müslüman coğrafyanın iç çatışmalara odaklanarak büyük tehditleri göz ardı ettiğini söyledi. Erdöl, Filistin, Suriye ve Irak gibi İslam coğrafyasında yaşanan trajedilere karşı duyarsız kalındığını belirtti. Müslümanların dayanışma içinde hareket etmesi gerektiğini ifade eden Erdöl, ümmetin birlik olmadan ayakta kalamayacağını vurguladı. Cevdet Erdöl, İslam dünyasının bölünmüşlüğünün emperyalistlere fırsat sunduğunu dile getirdiği yazısında şunları kaydetti: “Doğu Türkistan’ın efsane liderlerinden İsa Yusuf Alptekin’in şu çarpıcı sözleri, adeta bugünleri işaret ediyor: “Çin bizi işgal ederken, camide Allah’ın 99 adını 33’lük mü yoksa 99’luk tesbihle mi çekelim diye tartışıyorduk.” Bu söz, sadece tarihi bir eleştiriyi değil, aynı zamanda çok derin bir uyarıyı da içinde barındırıyor. Son zamanlarında tanışma ve sohbetinde bulunma şerefine erdiğim bu değerli-bilge insan, İsa Yusuf Alptekin, bu sözleriyle işgalin ayak sesleri yükselirken halkının gerçek sorunları göz ardı ederek tali meselelere daldığını, birlik ve direncin yerini önemsiz ayrıntılara kaptırdığını vurguluyordu. Bugün de İslam coğrafyasında benzer bir durum yaşanıyor; büyük tehditler karşısında bölünmüş bir halde, asıl meseleleri unutarak ayrıştıkça ayrışıyoruz.
Tarih boyunca Müslüman dünyası olarak nice acılarla yoğrulduk, nice varoluş mücadelelerinden geçtik. Ne var ki bugün de aynı zorluklar katlanarak karşımızda duruyor. Filistin’den Libya’ya, Suriye’den Irak’a, Afganistan’dan Moro’ya kadar geniş bir coğrafyada kardeşlerimiz, özgürlükleri, kimlikleri ve onurları için ayakta kalma savaşı veriyor. Gazze’de abluka altında nefes almaya çalışan Filistinliler, İsrail zulmüne karşı sadece topraklarını değil, tüm ümmetin onurunu da korumaya çalışıyor. Libya’da bitmek bilmeyen çatışmalar, ülkeyi yabancı güçlerin çatışma sahasına dönüştürüyor; zengin kaynaklarına rağmen halkı fakirlik içinde kıvranmaya devam ediyor. Suriye’de ise milyonlarca insan savaşın yıkıcı etkisi altında hayat mücadelesi veriyor; ülkelerini terk edenler göç yollarında, geride kalanlar ise güvensizlik ve yoksullukla baş başa. Irak ve Afganistan’da süregelen kaos, işgal ve istikrarsızlık ise daha fazla can yakmaya devam ediyor.
Tüm bu trajediler yaşanırken, bizler kendi içimizdeki kısır tartışmalarla enerjimizi tüketiyoruz. Büyük tehditler karşısında, bölünmüş bir halde, gerçek meseleler yerine yüzeysel ayrıntılarla uğraşıyoruz.
Yaklaşan tehlike büyük, sevgili okurlarım. Birlik içinde hareket etmediğimiz sürece ümmetin her bir ferdi, her bir coğrafyası, birer birer değil, hep birlikte kaybedecek. Bunun farkına varmak ve acil çözüm yolları üretmek zorundayız. Birbirimize sırt dönmeden, dayanışma içinde hareket ederek güçlü ve güvenilir bir toplum inşa etmeliyiz. Gerek iç, gerekse dış düşmanlarımızın amacı bizi zayıflatmak, birbirimizden koparmaktır. Unutmayalım ki bölünmek, sadece bizim güç kaybetmemize değil, mazlum coğrafyaların daha da fazla acı çekmesine yol açacaktır.
Bu anlamda hepimize büyük görevler düşüyor. Ekonomik, kültürel ve siyasi olarak kardeşlerimizle aramızdaki bağları güçlendirmeli ve birlik içinde hareket etmeliyiz. Güçlü bir Türkiye, ümmet coğrafyasının ayakta kalmasına, mazlum milletlerin ise yeniden özgürlüğüne kavuşmasına vesile olur. Filistin’de bir çocuğun yüzündeki gülümseme, ancak güçlü bir dayanışma ile mümkün olabilir. Suriye’de bir babanın, Libya’da bir annenin, Irak’ta bir gencin hayallerine ulaşabilmesi için birlik olmaktan başka çaremiz yok.
Birlik içinde olduğumuzda, kimse bizi ve coğrafyamızı yok edemez. Bu güç, sadece topraklarımızı değil, aynı zamanda gönüllerimizi de birbirine bağlar. Mazlumların sesi olmak, onların yaralarına merhem olmak, ancak bizim gücümüzle mümkündür. Gelin, kısır tartışmaları bir kenara bırakalım ve gözlerimizi gerçek tehditlere çevirelim. Filistin, Suriye, Libya, Irak ve Afganistan’daki kardeşlerimiz için; birlik içinde, sağlam bir duruş sergileyelim.
Bugün, Filistin’de, Suriye’de, Libya’da, Irak’ta ve Afganistan’da yaşanan acılara karşı sessiz kalırsak, yarın bizim sesimizi de kimse duymayacak. Bu yüzden, Alptekin’in sözlerini bir uyanış çağrısı olarak görelim. Zaman, birlik zamanı. Mazlumların yanında, zayıfların kol kanat gerdiği bir güç olarak; her bir coğrafyaya barış ve adalet götürme vaktidir. Bu büyük hedefe ulaşmak, ancak kendi aramızdaki ayrılıkları bir kenara bırakarak mümkündür.
Birbirimizden kopmadan, mazlum coğrafyaların yanında dimdik durarak, iç ve dış düşmanlarımızın oyunlarını boşa çıkarabilir ve milletimizin geleceğini aydınlatabiliriz. Allah’ın bize emrettiği gibi, “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın; sakın ayrılmayın!” (Al-i İmran, 103). Zira, eğer birlik ipini bırakır, her biri kendi yoluna dağılmış tesbih taneleri gibi dağınık kalırsak, bu yalnızca gücümüzü değil, umutlarımızı ve kardeşlerimizin umudunu da kaybettirecek.
Bu nedenle, bugün bize düşen görev, kendi içimizdeki kısır ayrılıkları aşmak ve gerçek tehditler karşısında tek bir yürek olmaktır. Birlik olmaktan vazgeçersek, sadece tesbih taneleri gibi dağılmakla kalmayız; tüm mazlum coğrafyaların yükünü taşıyan o güçlü zincir de kopar. Gelin, tesbih tanelerimiz bir arada ve güçlü kalsın. Çünkü birleştiğimizde, hep birlikte zafer ve onur kazanacağız. Emin olunuz!”  

Leave A Reply

Your email address will not be published.

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment lines kiralık sunucu dedicated sunucu fiziksel sunucu kamu personel alımı smm panel best smm panel cheapest smm panel whey protein whey protein tozu protein tozu antalya havalimanı transfer gaziantep mobilya ustası mobilya ustası marangoz fiyatı teknoloji haberleri lines countertop jetfilmizle jetfilm bizial instagram takipçi satın al takipçi satın al ucuz takipçi satın al düşmeyen takipçi satın al gerçek takipçi satın al water extraction stresser smm panel sms onay fake numara köpek kıyafetleri