Bolu’daki yangın faciasından o planla kurtuldular! “Odadan çıksaydım bugün burada olmazdım”
Bolu Kartalkaya’daki otel yangını faciasından eşi ve çocukları ile birlikte kurtulan Talat Buğur, kendilerini hayatta tutan şeyin ‘dışarıdan kaçış planı’ olduğunu söyledi ve hızlı hareket ederek birleştirdikleri çarşaflarla tahliye olduklarını ifade etti. Dışarıdaki Hataylı bir depremzedenin bu süreçte kendilerine destek olduğunu söyleyen Buğur, “Ben eğer ‘gelin ailece hızlı bir şekilde binayı terk ederiz’ diyerek yola çıksaydım sanıyorum bugün burada bulunamayacaktık” ifadelerini kullandı.Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti. Faciadan eşi ve 3 çocuğuyla kurtulan diş hekimi ve iş adamı Talat Buğur, kendilerini hayatta tutan şeyin ‘dışarıdan kaçış planı’ olduğunu söyledi ve o korkunç gecede yaşadıklarını anlattı.Son 3 yıldır yarıyıl tatilinde aynı otele gittiklerini söyleyen Buğur, yangının çıktığı gece saat 22.00 civarında odalarına çıktıklarını ve uyuduklarını belirtti. Uyuduğu sırada koridordan gelen gürültü ve bağırma seslerini duyduğunu ifade eden Buğur, “Aklıma yangın gelmedi ama hemen uyandım gürültü ve sese. Kapıyı açtığımda duman ve koşuşturan insanlar gördüm. Hemen kapıyı kapattım” dedi.”KESİNLİKLE ALARM SESİ DUYMADIK”Otelin 7’nci katında bağlantılı aile odasında kaldıkları bilgisini veren Buğur, “Eşime ‘Yangın var, çocukları kaldır’ diye bağırdım. Hemen herkes kalktı. Kesinlikle alarm sesi duymadık. Hem uyanma safhasında hem de ilerleyen süreçte kesinlikle alarm sesi söz konusu değildi. Uyanmamız tamamen benim ses duymamla oldu” diye konuştu.TAHLİYE İÇİN ÇARŞAFLARI BİRLEŞTİRDİLERBuğur, odanın penceresini açıp, kafasını yukarıya kaldırdığında dumanların aşağıdan değil çatıdan çıktığını gördüğünü aktararak, şöyle devam etti:”O saniye kesinlikle koridora çıkmamaya karar verdim çünkü karbonmonoksit zehirlenmesinin yangınlarda etkili olduğunu biliyordum. O yüzden dışarıdan kaçış planladık. Eşim ‘çarşafları birleştirelim’ dedi. Birlikte çarşafları birleştirdik ve aşağı uzattık. Bizim tahliye planımızın tamamen pencereden olmasına karar verdim. Birleştirdiğimiz çarşaflar sundurmaya yetişiyordu. En hafif olanımızdan başlayarak aşağıya bırakacağız, sundurmadan zemine geçilecek, ‘asıl sundurmaya ulaşırsak gerisini hallederiz’ diye planlıyordum.”Buğur, yukarıdan cam parçalarının düşmeye başladığından bahsederek, “Otelde 3-4 gencin ince, uzun bir merdiven getirmeye çalıştıklarını gördüm. Sanırım onlar da bizim çarşafları görünce oraya merdiven uzatabilme imkanı olabileceğini hissettiler. 3-4 arkadaş geldi. Merdiven bizim odamıza ve solumuzdaki odaya yetişiyordu. Yan odadan 3 kişi ve biz 5 kişi merdiveni kullanarak tahliye olduk” dedi.HATAYLI DEPREMZEDE KORKAN ÇOCUKLARI MOTİVE ETMİŞKaygan zemin nedeniyle merdivenin sabit durmadığını anlatan Buğur, “Genç arkadaşlar tutmaya çalışıyordu. Çocuklarımın ikisi 7, biri 10 yaşında. O kadar mesafeyi merdivenden inmeleri de çok güç, oradan bir arkadaş yukarıya çıktı. Kendisiyle sonradan tanıştık. Hatay depreminde enkazdan çıkmış biriydi. O çocuklarımı motive ederek kazasız şekilde inmelerini sağladı ama çok korktuk çünkü merdiven de hareket halinde. Eşim de indikten sonra o küçük pencereden çıkıp, benim de fiziksel olarak o merdivene ters dönüp inmem de güçtü. Sonra sırayla herkes ikinci merdivenden zemine indi” diye konuştu.Saat 03.30 sularında uyandığını belirten Buğur, otelden çıkabildiklerinde saatin 04.10 gibi olduğunu kaydetti.”ODADAN DIŞARI ÇIKSAYDIM BUGÜN BURADA OLMAZDIM”Buğur, her yerden yardım çığlıklarının geldiğine değinerek, “Cam kırık sesleri dikkatimi çekiyordu. İnsanlar hava almak için camları kırmaya başlamıştı. Yan çapraz üst kattan biri çarşaflarla inmeye çalışırken düştü, bacakları kırıldı” dedi.Talat Buğur, odanın kapısını açtığında birçok kişinin bina içindeki merdivene doğru koştuğunu gördüğüne dikkati çekerek, “Bağırtı çağırtı ve duman vardı. Yangınlarda karbonmonoksit gazı olduğunu biliyoruz. O anda karar vermemiz gerekiyordu. Ben eğer, ‘Gelin ailece hızlı şekilde binayı terk ederiz’ diyerek yola çıksaydım sanıyorum bugün burada bulunamayacaktık. Çok hızlı şekilde şuurunuzu kaybeder yığılırsınız, sonra da hayatınızı kaybedersiniz” ifadelerini kullandı.”SİRENLER HİÇBİR ŞEKİLDE ÇALMADI”Tahliye olduktan bir süre sonra itfaiyenin olay yerine intikal ettiğini belirten Buğur, önce insanların sepetlerle tahliye edilmeye başlandığını anlattı.Buğur, yangın merdivenleriyle ilgili daha önce kendilerine bilgilendirme yapılmadığını dile getirerek, “Ben otelde yangın merdiveni olduğunu bilmiyordum, bize bu konuda kimse bilgilendirmede bulunmadı. Sirenler de hiçbir şekilde çalmadı. Yangınla ilgili bize yapılan bir uyarı ya da levha aklımda yok. Eğer otelde yangın alarm sistemi aktif şekilde, insanları uyarıcı şekilde çalışıyor olsaydı ve otelin dışında yangın merdiveni olsaydı belki de bir kişi bile hayatını kaybetmeyebilirdi” değerlendirmesinde bulundu.”BİRDENBİRE BU İNSANLAR KAYBOLDU”Olaydan sonra Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile jandarmanın kendileriyle temas kurduğunu anlatan Buğur, herhangi bir yardıma ihtiyaçlarının olup olmadığının sorulduğunu, devletin yanlarında bulunduğunu söyledi.Buğur, otelde kalan üç kişiden birinin hayatını kaybettiğini belirterek, “Bu insanlar çocuklarımızla vakit geçiriyordu, birlikte spor yapıyordu. Yemekte veya otelin lobisinde görüşüyorduk ve birdenbire bu insanlar kayboldu. Bundan sonra bu tarz olayların olmaması için hepimizin çıkarması gereken dersler olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.