Borsada tarihin en uzun yükselişi

0

Borsa İstanbul’da 2019’da başlayan yükseliş trendi, 2024’te de devam etti. 2023 yılını 7.470 puandan tamamlayan endeks, 2024’ün temmuz ortasında 11.252 ile tarihi zirve yaptıktan sonra, kasım ayının ilk haftasında ise 8.500 puanın altını gördü. Bu seviyenin ardından tekrar çıkışa geçen endeks aralık ayında tekrar 10 bin puana ulaştı.

6 YILDA % 998 YÜKSELİŞ

Böylece 2024 yılını da yüzde 35 civarında primle tamamlayan Borsa İstanbul tarihinde ilk defa 6 yıl art arda yükseldi. Borsa İstanbul 2019’da yüzde 25.3, 2020’de yüzde 29, 2021’de yüzde 25.8, 2022’de yüzde 196.6, 2023’te ise yüzde 35.6 yükselmişti. Endekste 2018 sonundan bu yana yaşanan yükseliş yüzde 998’e ulaştı. Söz konusu 6 yılda yaşanan iki seçim, dünyayı kasıp savuran covid salgını, binlerce insanı hayattan koparırken 100 milyar doların üzerinde zarara neden olan asrın deprem felaketi, Rusya-Ukrayna savaşı, Ortadoğu’da dinmek bilmeyen karmaşa, küresel resesyon endişeleri ve kur saldırılarına rağmen, Borsa İstanbul sergilediği performansla dünyada ilk üçe girmeyi başardı.

DÜNYADA ÜÇÜNCÜ SIRADA

Borsa İstanbul, 2024’te sergilediği performansla bu yıl dünyanın en fazla yükselen üçüncü piyasası konumunda bulunuyor. 2024’te Arjantin yüzde 177.4 ile en fazla yükselen piyasa olurken, Venezuella yüzde 103.2 ile ikinci sırada yer aldı. Borsa İstanbul yüzde 33 ile üçüncü sırada bulunuyor. Endeksteki yükseliş ve halka arzların da etkisiyle işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri 13.5 trilyon liraya çıktı. İşlem gören şirketlerin piyasa değeri dolar bazında 385 milyar dolar olurken, bu kategoride Borsa İstanbul dünyada 28’inci sırada yer aldı.

HALKA ARZ YAĞMURU

Borsa İstanbul’da özellikle son 4 yılda halka arzlarda adeta patlama yaşandı. 2021’den bu yana toplam 180 şirket halka arz edilirken, elde edilen kaynak 179.7 milyar liraya ulaştı. Bu halka arzlara yatırımcıdan gelen talebin büyüklüğü 985 milyar lirayı geçti. 2021’de 52 şirket 21.6 milyar liralık, 2022’de 40 şirket 19.3 milyar liralık, 2023’te 54 şirket 79.3 milyar liralık, 2024’te ise 34 şirket 59.5 milyar liralık halka arz gerçekleştirdi. Halka arzların etkisiyle 2020’de 394 olan işlem gören şirket sayısı, 2024 sonu itibarıyla 570’e ulaştı. Yılın ilk 11 ayında toplam işlem hacmi 1.3 trilyon dolar olurken, Borsa İstanbul bu kategoride dünyada 16’ıncı sıraya çıktı. Borsa İstanbul devir hızında ise yüzde 390 ile dünyada ikinci sırada bulunuyor.

YATIRIMCI SAYISI PATLADI

2019 sonunda 1.2 milyon olan yatırımcı sayısı, 2020’de 1 milyon 988 bine, 2021’de 2 milyon 355 bine, 2022’de 3 milyon 783 bine, 2023’te ise 7 milyon 643 bine çıktı. Bu yılın mayıs ayında 8 milyon 624 binle tarihi zirveye çıkan yatırımcı sayıs aralıkta 6.8 milyona geriledi.

2025’TE İLK HEDEF 15.000

BORSA İstanbul’un 2024’ün ikinci yarısında özellikle mevduatın artan cazibesinin etkisiyle ivme kaybı yaşadığına dikkat çeken analistler, 2025’te ise senaryonun değişeceği görüşünde. Merkez Bankası’nın politika faizinde 2025’te hemen hemen her PPK toplantısında indirime giderek yıl sonunda faizi yüzde 30 seviyesine çekmesi bekleniyor. Faizin azalan cazibesi ile birlikte tekrar borsaya ilginin artması beklenirken, enflasyon muhasebesi uygulamasının sona ereceği bankacılık sektörü başta olmak üzere, sektörel hareketlerin öne çıkacağı vurgulanıyor. Endeksin 2025’te ilk hedefinin 15 bin puan olduğunun altı çiziliyor. Öte yandan Borsa İstanbul’un fiyat/kazanç oranına göre gelişmekte olan ülke piyasalarına göre yüzde 60 iskontolu olduğunun da altı çiziliyor.

FAİZ İNDİRİM SÜRECİ BANKALARI OLUMLU ETKİLEYECEK

Dezenflasyonun 2024’te Türkiye ekonomisinin ana teması olduğunu belirten İnfo Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül, özellikle TL’nin özendirilmesi konusunda belirgin mesafe kat edildiğini söyledi. Kredi kuruluşlarından not artışlarıyla beraber yabancı yatırımcının teveccühünün güçlendiğini ifade eden Akgül, sanayi şirketlerinin en zor günlerini geride bırakmış olma potansiyeli taşıdığını ancak, hem iç hem de dış koşulların sanayi için en canlı günlerin görülmesinin çok yakın olmadığına işaret ettiğine vurgu yaptı. Akgül sözlerini şöyle sürdürdü: “Faiz indirimi sürecinin başlangıcıyla bankacılık sektörünün doğrudan olumlu etkilenmesini bekleriz. Burada net faiz marjındaki iyileşme kârların dipten dönmesini sağlayabilecek bir etmen. Makroekonomik anlamda ne kadar erken başarı alabilirsek, banka kârlarının iyileşmesi ve yabancı yatırımcının tekrar Türkiye piyasasına, bankalar ve holdingler başta olmak üzere, ilgi duymasını bekleriz. Kredi koşullarının sıkı olması sebebiyle ipotekli alımlar zayıf kalsa da konut satış hacimlerinde güçlenme görüyoruz. Bu da önümüzdeki süreçte gayrimenkul yatırım ortaklığı sektörünün öne çıkmasını sağlayabilir. Bunların yanında iç talep daralmasına karşı dayanıklı olan sağlık, savunma sanayi, yazılım sektörlerinin de pozitif ayrışma potansiyeli olduğunu değerlendiriyoruz.”

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.