Bu da “Taylor Swift” operasyonu! CIA ve MOSSAD’ın dünyaca ünlü pop yıldızıyla ne işi var?
Takvim gazetesi yazarı Bekir Hazar, dünyaca ünlü pop yıldızı Taylor Swift’in Gazze’ye olan desteğini ve bu desteğin İsrail tarafından nasıl bir tehdit olarak algılandığını anlattı. Hazar, İsrail’in Taylor Swift’e yönelik baskı ve operasyonlarının arka planını irdeledi. Swift’in Gazze’ye yardım eden bir gösteriye katılmasıyla İsrail’e karşı sessiz bir direniş gösterdiğini belirten Hazar ayrıca, İsrail’in bu duruma sert tepki verdiğini ve bunun sosyal medyada geniş yankı uyandırdığını ifade etti. Bekir Hazar, şunları kaydetti: “Mısırlı Televizyon sunucusu ve komedyen biri vardı hatırlarsınız. Adı Bassem Youssef… İngiliz gazeteci Piers Morgan’ın Uncensored programına katılmış ve İsrail’in yıllardır süren katliamlarına Batı medyasının bakış açısı ile dalga geçerek, İsrail’i de İngiliz sunucuyu da rezil etmişti. Hatta yerin dibine sokmuştu. O görüntüler tüm dünyada viral olmuştu. İsrail’i, Siyonist küresel sermaye ve medyası ile MOSSAD’ı kahreden açıklamalardı o röportaj. Yossef’in önemine az sonra geleceğiz. Bugün size önce çok ilginç bir yolculuk yaptıracağım. Savaşın sadece Gazze’de sürmediğini, tüm dünyada Siyonist yalanların ve ajanların kimlere karşı nasıl harekete geçirildiğini anlatan ilginç bir yolculuk olacak bu. Önce Avusturya’ya gidelim. Dünyaca ünlü pop yıldızı Taylor Swift Viyana’da konser verecekti.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Avusturya istihbaratı 60 bin kişinin katılacağı üç Taylor Swift konserini havaya uçurmak isteyen üç kişinin yakalandığını duyurdu. Bir yabancı istihbaratın yardımıyla büyük katliamı engellediklerini açıkladı. Avusturya istihbaratı yakalananlardan birinin Makedonyalı ve 19 yaşında olduğunu, Ruslara ait telegramda yayınladığı mesajla DEAŞ’a bağlılık yemini ettiğini açıklıyordu. Böylece Rusları da hedef tahtasına koyan bir operasyon için düğmeye basılıyordu. İş sadece bununla da bitmiyordu. Aynı operasyonda 17 ve 15 yaşlarında iki Türk’ün da yakalandığı gururla kamuyona açıklanıyordu. Ruslarla birlikte Türkleri de içine alan bir sahte bayrak ve algı operasyonuna imza atılıyordu. Beyazsaray’ın resmi yayın organı da “Türkler de yakalandı” diye gururla haber yapıyordu. Üstelik DEAŞ’ın, Popçu Taylor Swift’in konserinde ne işi vardı? Eğer CIA ve MOSSAD tarafından yönetiliyorsa aslında işi çoktu. Operasyon bununla da bitmedi. İngiliz hükümeti uzun bir süredir kendini yırtıyor, gelen büyük tepkileri aşarak ülkesine koşan mültecileri yüzde 93’ü Hıristiyan olan Ruanda’ya göndermek istiyordu. Hatta bu konuda Ruanda ile anlaşmış ve yüzmilyonlarca sterlini bu Afrika ülkesine göndermişti bile. Ancak geçtiğimiz hafta ilginç bir olay İngiltere’yi karıştırıveriyordu. Ruanda asıllı Gallerli biri İngiltere’nin Southport kasabasında bıçaklı saldırı düzenliyordu. Yaz tatilindeki çocukların sosyalleşmesi için hizmet veren bir merkezde 9 yaşındaki Alice Dasilva Aguiar, 7 yaşındaki Elsie Dot Stancombe, 6 yaşındaki Bebe King bıçak darbeleriyle öldürülüyordu. Olaydan dakikalar sonra bir internet sitesi “Müslümanlar çocukları katletti” diye haber yapıyor, binlerce kişi birçok şehirde sokaklara dökülerek camilere ve müslümanlara ait işterlerine, evlere saldırıyordu. Bir anda İngiltere’yi iç savaş görüntüleri ve müslümanlara saldırı sarmalı kaplıyor, yüzlerce polis ve gösterici yaralanıyordu. Saldırı sırasında öldürülen çocuklar da çok ilginçtir dünyaca ünlü popçu Taylor Swift temalı bir dans etkinliğindeydi. Onun danslarıyla ölüme gidiyorlardı. Ruandalı Hıristiyan’ın katliamını “Müslüman mülteciler çocukları katletti” diye haberleştiren ve yüzbinlerce ırkçıyı sokaklara döken daha sonra bunun yalan olduğunu kabul eden inretnet sitesinin genel yayın yönetmenine de BBC ulaşıyordu. Kevin’di adı, yalan haber portalını yönetenin. Oldu işte diyordu. Özür diliyor, böylece sıyıracağını düşünüyordu. Amerika’da yaşıyordu. Sosyal medyadan ortalığı karıştırıyor, Elon Musk bile İngiltere’deki olaylara “İç savaş kaçınılmaz” diye twiit atıp İngltere’yi ayağa kaldırıyordu. Hatta mültecilere avukatlık yapan yüzlerce İngiliz’in ev ve iş adresleri yine Ruslara ait telegramdan yayınlanıyor ve hepsi hedef gösterliyordu. Aşırı sağcılara “Öldürün bu mülteci avukatlarını” deniyordu. Böylece “Olayları Rus isthbaratı körüklüyor” algısı oluşturularak, suç Moskova’ya yıkılmak istenyordu. Operasyon büyüktü. Avusturya ve İngiltere… İkisi de Taylor Swift konseri ve dans etkinliği ile sarsılıyordu. Peki neden özellikle Taylor Swift etkinlikleri seçiliyordu? Bunun da cevabı basitti. MOSSAD özellikle onu seçerek intikam alıyordu. Çünkü Taylor Swift’e defalarca İsrail yanlısı açıklama yapması için çağrı yapmışlardı. Hatta İsrail Dışişleri Bakanlığı sosyal medyadan bir paylaşım yaparak, Taylor Swift’in çok büyük bir hayranı olan 19 yaşındaki Roni Eshel adlı kadın askerin Kassam Tugayları tarafından rehin alınması üzerine yardım istemişti. Taylor’dan İsrailli rehinenin yerinin tespit edilmesi için sosyal medyadaki nüfuzunu kullanmasını talep etmişti. İsrailli Bakanlık yaptığı paylaşımda, “@taylorswift13, lütfen Roni’yi bulmamıza ve onu eve getirmemize yardımcı olmak için milyonlarca takipçisi olan platformunuzu kullanın” mesajını yazmıştı. İşte tüm bu çağrılara Taylor Swift sessiz kaldı. Bu sessizlik Siyonistleri adeta çılgına çevirdi. En büyük silahları Washington Post bu sessizliğe karşı hemen popçuya hayranları üzerinden saldırıya geçti. Swift hayranlarının Gazze’ye destek hareketini kurduklarını, özellikle 29 Mayıs’ta şarkıcının Madrid’de verdiği konser sırasında bu kitlenin İsrail düşmanlığında tavan yaptığını yazdı. Filistin’e destek hareketi Twitter’dan Instagrama tüm mecralara yayılırken, Taylor Swift hayranları 5 Haziran’da GoFundMe üzerinden bir bağış kampanyası dahi başlattı. İşte bu manzara İsrail ve MOSSAD’ın canına tak etti. İşin ilginç yanı Taylor Swift’in bir de konserlerde korumalığını yapan İsrailli bir bodyguard’ı vardı. O bodyguar dai şarkıcıya isyan ederek İsrail ordusuna katılıp Filistinli öldürmeye başladı. Peki Taylor Swift İsrail baskısı ve MOSSAD operasyonları karşısında ne yaptı? Bir cevap verdi mi? Evet. Taylor bu cevabı, İsrail’i rezil edip yerin dibine sokan Mısırlı komedyen Youssef’in Brooklyn’deki gösterisini izlemeye giderek verdi. Geliri Gazze’ye insani yardım sağlanması için bağışlanacak komedi gösterisinde en ön saftaydı ve Filistinlilere desteğini bu şekilde dünyaya duyuruyordu. Bu bir savaş ilanıydı. Ve bir de baktık İngiltere’de kullanışlı bir eleman tarafından iç savaş görüntüleri veren olayllarda Taylor Swif temalı dans etkinliğinde üç çocuk öldürülüyor, 8 çocuk yaralanıyordu. Suç da Amerika merkezli bir internet sitesinden müslümanların üzerine atılıp bir taşla iki kuş vuruluyordu. Viyana’da da CIA ve MOSSAD’ın kontrolünde olan DEAŞ’a da Taylor Swift’in konserini havaya uçurması için görev veriliyordu. Olay gerçekleşseydi bunun suçu da müslümanlara yüklenecek, tüm dünyada İsrail zulmü ve soykırımı “Müslümanlar hak ediyor” algısına dönüştürülecekti. Sosyal medya istihbarat örgütlerinin cirit attığı ve ülkeleri karıştırmak, “özgürlük” adı altında özgürlükleri bitirmek için yoğun şekilde kullandığı bir mecra haline geldi artık. Binlerce insan sahte operasyonların içine çekilerek, sokaklara dökülüyor ve aptalca kullanılıyor. Türkiye’de rayından çıkan ve ulusal güvenliğimizi tehdit etmeye başlayan bu mecralara karşı hükümet harekete geçtiğinde, kapattığında başta muhalefet olmak üzere bazıları ayağa kalkıyor. Hiçbiri dönen dolapları göremiyor, okuyamıyor. Nasıl sosyal medyanın insanları başka ülkeler adına kullanabildiğine dair en ufak bilgi ve bakış açıları yok. O yüzden ülke bu zavallıların eline kalırsa vay halimize diyorum.”