Çağımızın görünmez tehlikesi: Dijital Amnezi̇
Dijital bağımlılık insanlığın hafızasını vuruyor. Dijital amnezi ya da bir başka değişle ‘Google etkisi’ sebebiyle insanlar bir bilgiye bir tıkla ulaşabilirken, bu bilgiler hafızamızda kalıcı bir etkiye sahip olmuyor.ÖMER TEMÜR’ÜN HABERİ – Telefon numaralarını ezberlemiyor, randevularımızı akıllı telefonların takvimine kaydediyoruz. Dijital cihazlara ve internete olan aşırı güven bilgileri hafızalarımızda tutma yeteneklerimizin zayıflamasına yani “dijital amnezi”ye sebep oluyor.Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Burhan Pektaş, dijital amnezi olarak da bilinen ‘Google etkisi’, sebebiyle insanların internette kolayca bulabilecekleri bilgileri unutma eğiliminde olduğunu belirterek “Bu, bireylerin bilgileri kendi hafızalarına kaydetmek yerine, bilgileri depolamak ve almak için Google gibi arama motorlarına güvenmeleri sebebiyle ortaya çıkar. Günlük görevlerimizi yönetmek için akıllı telefonlara, akıllı asistanlar ve yapay zekâ destekli uygulamalar bilişsel yükümüzü azaltarak bize yardımcı mı oluyor yoksa bizi aşırı bağımlı hâle getirerek doğal hafızamıza mı zarar veriyor? Bu araçların bilişsel yükümüzü inkâr edilemez bir şekilde azaltıp üretkenliği artırmasına rağmen, doğal hafıza yeteneklerimizi aşındırma potansiyeline dair geçerli endişeler var. Çalışmalar insanların internette kolayca arayabilecekleri bilgileri hatırlama ihtimalleri daha düşük olduğunu gösteriyor. Oysa teknolojiyi akıllıca kullanmak ve bilişsel sağlığı destekleyen uygulamaları sürdürmek çok önemlidir. Sonuçta amaç, bilgi ve verimlilik arayışımızda teknolojinin koltuk değneği değil, yardımcı olarak hizmet ettiği bir denge kurmak olmalıdır” dedi. Bilginin bol ve kolay ulaşılabilir olduğu günümüz dünyasında, akılda tutulması gereken en önemli şeyin, eleştirel düşünmenin ahlaki değerler çerçevesinde uygulanması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Burhan Pektaş “Bilgi güvenilirliğini değerlendirmek, bilgiyi analiz etmek ve yorumlamak, etik şekilde uygulamak, yapıcı diyaloglara girmek, sürekli öğrenmeye ve adaptasyona açık olmak, ahlaki değerleri bütünleştirmek bu süreçte kritik öneme sahip. Bilgi çağında başarılı olabilmek için, eleştirel düşünmeyi ahlaki temellerle birleştirerek, bilgiyi sorumlu ve etik bir şekilde kullanmak gereklidir. Bu yaklaşım hem bireysel hem de toplumsal düzeyde fayda sağlayacak bilinçli kararlar almayı mümkün hâle getirir” diye konuştu.