Cevdet Yılmaz’dan asgari ücret ve en düşük emekli maaşı açıklaması: Enflasyona ezdirmeyeceğiz
Konum (Takvim.com.tr/Arşiv)
ESNAFA KONUM VERGİSİ İDDİALARI GERÇEK DIŞI
“Konum gönderenden bedel alınacak, harita vergisi gibi yansıyan haberler oldu. Bu konuda durum nedir?” sorusunu Yılmaz, “Bu, tamamıyla gerçek dışı. Böyle bir şey söz konusu değil. Bir düzenleme var biliyorsunuz. Coğrafi bilgi matrisinden veri alarak bunları gelir amaçlı, ticari amaçlı kullananlarla ilgili bir düzenleme. Esnafla veya işte konum bilgisi paylaşan vatandaşla hiçbir bağlantısı olmayan bir düzenleme. Eminim detayları ilgili kurum açıklayacaktır. Tamamen gerçek dışı, tamamen temeli olmayan bir iddia olduğunu ifade etmek isterim.” şeklinde yanıtladı.
“Suriye’de, bölgede yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendirirsiniz? Yeniden şekillenen haritayla siyasi çözüm fırsatı ötelendi mi yoksa bu kriz Esad rejimini yeni dinamiklerle masaya yönlendirir mi?” sorusuna karşılık Yılmaz, Suriye’de yaklaşık 13 yıldır süren bir istikrarsızlığın olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Bizim buradaki duruşumuz açık ve net. Biz, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana bir ülkeyiz. Suriye’nin istikrarını, huzurunu isteyen bir ülkeyiz. Şu anda gördüğümüz hadise, Suriye’deki rejimle muhalifler arasında yaşanan bir çatışma durumu ve Türkiye olarak bizim buradaki hassasiyetlerimiz şunlar, birincisi biz Suriye’de uzun zamandır istikrar ve huzur istiyoruz. Bunun için Birleşmiş Milletler süreçleri, Astana süreçleri gibi birçok platformda Türkiye, çok yapıcı bir şekilde burada bir konum almış durumda. Yine aylardır biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı’mız Suriye rejimine çağrılar yapıyor, ‘Gelin konuşalım, siyasi bir çözüm üretelim, bu istikrarsızlık bitsin.’ diye ama maalesef bu karşılık görmedi. Bunu da hepimiz biliyoruz. Bugün geldiğimiz noktada da yine Türkiye’nin hassasiyetleri değişmiş değil. Biz Suriye’de tüm unsurları kapsayan, kapsayıcı bir siyasi çözümden yanayız. Bütün mezheplerden, etnik gruplardan, siyasi görüşlerden insanların bir ortak şemsiye altında bir araya geldiği ve huzuru, güveni, birlikte yaşama koşullarını sağladığı bir Suriye istiyoruz.”
Yılmaz, bölgedeki istikrarsızlıktan faydalanan terör yapılarına karşı Türkiye’nin hiçbir şekilde müsamaha göstermesinin mümkün olmadığını belirterek, terörle mücadeleyi öncelikli mesele olarak gördüklerini ifade etti.
Bu 13 yıllık süreçte Türkiye’ye yönelik göç konusunda yaşananlara işaret eden Yılmaz, “Bizim tabii arzumuz bir siyasi çözümün oluşması, Suriye’ye huzurun, güvenin gelmesi, Türkiye’ye yönelik tehditlerin ortadan kalkması, bir taraftan da uzun süredir Türkiye’de bulunan Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli, onurlu bir şekilde ülkelerine, topraklarına geri dönmeleri.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Tel Rıfat’ın terör unsurlarından temizlenme sürecinin önemli olduğunu ve bunu memnuniyetle karşıladıklarını dile getirerek, Tel Rıfat’ın bölgedeki insanların güven ve huzur içinde yaşaması, Türkiye’ye yönelik saldırıların, risklerin düşmesi bakımından çok önemli ve stratejik bir bölge olduğunu vurguladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli (AA)
“BU, BÖYLE RASTGELE BİR HADİSE DEĞİL GERÇEKTEN GELİŞMELERLE BAĞLANTILI”
“MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, kısaca özetlersek Öcalan çıkışı diye başlayan süreç çok önemli bir gündem oluşturdu. Hem o açıklamalar hem de o açıklamalardan bugüne geldiğimiz süreci, yaşananları nasıl değerlendirirsiniz ve bu süreç nereye evrilecek bundan sonraki dönemde?” sorusu üzerine Yılmaz, şu yanıtı verdi:
“Sayın Bahçeli, çok önemli bir siyaset ve devlet adamı, gerçekten ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri, tarihi gelişmeleri analiz ederek, bakarak ülkemizin, milletimizin geleceği açısından bir tutum geliştiriyor. Bunu iyi anlamamız lazım gerçekten. Bu, böyle rastgele bir hadise değil gerçekten gelişmelerle bağlantılı. Bir taraftan bölgemiz üzerinde emperyalist birtakım oyunların, tehditlerin geliştiğini görüyoruz. Aslında 100 yıl öncesine gittiğimizde de nitelik olarak benzer tabloların bugün de yaşandığını görüyoruz. Yine İsrail’in bölgede oluşturduğu tehditleri, bölgemizin genelinde yaşanan çatışmaları, jeopolitik gerilimleri hep birlikte görüyoruz. Sayın Bahçeli, bu ortam içinde şöyle bir tutum sergiliyor bence, hep söyler bunu doğrusu, ‘Önce ülkem, milletim, sonra partim ve ben.’ der. Bu tutumun bir yansıması olarak görüyorum. Burada detaylara takılmadan büyük resmi görmek gerektiğine inanıyorum ben. Büyük resim de terörsüz Türkiye’dir, Türkiye Yüzyılı’nda terörsüz bir Türkiye. Milletimizin bekasının güçlendirilmesi, ülkemize yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması. Burada şunun da altını çizmemiz lazım. Bu, kesinlikle terörle mücadele anlamında farklı yorumlanmamalıdır. Kararlı, güçlü bir şekilde terörle mücadele elbette devam edecektir ama bir taraftan da terörsüz bir Türkiye oluşturma hedefiyle mutlaka çaba sarf edilecektir.”
“SİVİL SİYASET VE TERÖR AYNI ANDA BİR ARAYA GELEBİLECEK KAVRAMLAR DEĞİL”Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bazı belediyelere yapılan görevlendirmelere ilişkin, temel ilkelerle bakılmasının gerektiğini söyledi.
“Demokrasi ve terör, sivil siyaset ve terör aynı anda bir araya gelebilecek kavramlar değil.” diyen Yılmaz, şunları ifade etti:
“Bu, Türkiye’ye özgü bir mesele de değil. Hiçbir demokraside sivil siyasetle terörün, demokratik kurumlarla terör yapılanmalarının iç içe geçmesi söz konusu olamaz. Burada kayyumlarla ilgili yapılan geçici bir tedbirdir. Nihai karar yargıdan çıktığı zaman elbette kişisel bazda yargılarda bulunmak mümkündür. Nihai karar çıkıncaya kadar burada geçici bir tedbir uygulanmaktadır. İşin özü şudur: Terörün olmadığı bir ortamda böyle bir sorun zaten kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Terörün gölgesi demokrasiden çekildiği zaman, terörün sivil siyaset üzerindeki gölgesi kalktığı zaman böyle bir tartışmanın zaten zemini kalmayacaktır. Böyle bir ihtiyaç kalmayacaktır. Dolayısıyla esas olan terörün sivil siyaset üzerindeki gölgesinin kalkması, demokrasinin, sivil siyasetin kendi kuralları içinde işlemesidir. Türkiye, bunu başarmak durumundadır.”
“DEĞİŞİM SÜRECİ, İHTİYAÇ OLAN HER ALANI KAPSAYACAKTIR”
“Bir kabine revizyonu bekleniyor mu?” sorusu üzerine Yılmaz, “Değişim süreci, ihtiyaç olan her alanı kapsayacaktır diye düşünüyorum. Halkımızdaki beklenti, talep neyse AK Parti her zaman buna duyarlılık gösteren bir parti olmuştur. Cumhurbaşkanı’mızın bütün siyasi hayatı en temel aldığı hadise, milletin beklentileridir. Dolayısıyla bu neyi gerektiriyorsa yapılacaktır.” yanıtını verdi.
“TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri bitti. Zaman zaman gerginlikler de yaşandı. Sizin açınızdan nasıl geçti?” sorusu üzerine Yılmaz, komisyon görüşmelerine çok önem verdiğini, buradaki tartışmaları çok değerli bulduğunu söyledi.
Usulü uygun ve üslubu doğru olduğu sürece her türlü fikrin tartışılmasının gerektiğine işaret eden Yılmaz, “Birçok milletvekili çok değerli katkılarda bulunuyor ama maalesef Gazi Meclisimize yakışmayan hadiseler de gördük. Özellikle İçişleri Bakanı’mıza yönelik hadiseyi tasvip etmek kesinlikle mümkün değil. Antidemokratik bir tavır. Kaba kuvvetle engelleme çalışması, Meclise hiçbir şekilde uygun olmayan bir yaklaşım.” dedi.
“ABD’de ikinci Donald Trump dönemi başlayacak. Bu döneme ilişkin beklentiler nasıl şekilleniyor?” sorusu üzerine Yılmaz, “Çeşitli analizler yapılıyor kabineye alınanların söylemleri, geçmiş birtakım değerlendirmeleri üzerinden. Biz de güzel bir söz var: ‘Taç giyen baş akıllanır.’ diye. Sorumluluk üstlendikten sonra bu yönetimin somut icraatlarını, politikalarını görmek lazım.” dedi.
Yılmaz, ABD ile ilişkilerde Türkiye’nin olumlu bir dönem, pozitif bir gündem istediğini dile getirdi.