Ceylan’ın var olmaya ve sevgiye ihtiyacı var
Atv’nin ilgiyle izlenen dizisi Bir Gece Masalı’na Ceylan karakteriyle dahil olan Yüsra Geyik, “Ceylan yapayalnız bir kız. Zor bir hayatı olmuş. Var olmaya ve sevilmeye, sevildiğini hissetmeye ihtiyaç duyuyor” diyor.
Atv’nin ilgiyle izlenen dizisi Bir Gece Masalı’na dahil olan Yüsra Geyik’le diziyi, karakterini ve kariyerini konuştuk.
Bir Gece Masalı maceranız hayırlı olsun. Yer aldığınız bölüm geçen gün yayınlandı. Nasıl geri dönüşler aldınız?
Çok yeni bir başlangıç. Zamanla hem karakteri anlayacağız hem de alışacağız. Şimdilik her şey yolunda.
En başa dönecek olursak diziye dahil olma süreciniz nasıl gerçekleşti?
Teklif geldi. Sezonun şanslı işlerinden. Değerlendirmek istedim. Sonrasında senaryo geldi ve karakter kafamda iyice oturdu. Bir gün sonra sette buldum zaten kendimi.
15 yıl gibi uzun süre aynı dizide rol almayı başaran biri olarak, bir diziye sonradan dahil olmayı nasıl karşıladınız? Zorluk yaşadınız mı?
Hayır. Diziye sonradan girmenin herhangi bir zorluğu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Ceylan için hikaye yeni başlıyor. Birinin hayatına girmek gibi…HAYAL KURMAM ÖNEMLİ
Bir röportajınızda okudum. Kararlarınızı alırken astrolojiye dikkat eder misiniz? Bu diziye başlama kararınızda gökyüzü hareketleri etkili oldu mu?
Danıştığım insanlar var ama zaman olarak aslında iyi bir zamanda geldi teklif. Sonrasında bir kaç aksilik yaşadık mesela “Acaba astrolojik olarak çok iyi bir zaman değil miydi?” diye düşündüm hemen.
Onun dışında rolü kabul etmenizde etkili olan şey neydi?
Karakter. Okuduğum şeye ısınmam, hayal kurmam çok önemli.
Adaptasyon sürecinde ekip arkadaşlarınız tarafından nasıl karşılandınız?
Oyuncu arkadaşlarımın bazılarını önceden tanıyordum ama çoğuyla yeni tanıştım. Çok güzel bir iletişimleri var. Sarıla sarıla başladık ilk gün herkesle.
Ekipte daha önce beraber rol aldığınız tanıdığınız isimler var mı?
Rüçhan Abla’yla aile dizisinde beraberdik ama hiç sahnemiz olmamıştı. Sevgili Emel Çölgeçen’le Arka Sokaklar’da çalışmıştık ama çok eski o da tabi (Gülüyor)
Set ortamından bahseder misiniz? Yoğun set programında en çok kiminle iyi anlaşıyor vakit geçiriyorsunuz?
İlk bölüm sadece Eren ile çalıştım. Uzun süredir çalışıyor, tanışıyor gibiydik. Bu büyük bir şans. Konakta daha yoğunlukla çalışıyorum aslında ve hep beraber oturuyoruz kimse karavana gitmiyor doğru dürüst çok keyifli bir sohbet içinde herkes. Peki set dışında neler yapıyorsunuz?
Kendime iyi bakmaya çalışıyorum. Hem mental hem fiziksel olarak iyi olmak, iyi hissetmek, canlı hissetmek bizim için olmazsa olmaz.
Bir Gece Masalı çok izlenen bir dizi. Başarısını neye bağlıyorsunuz?
Seyirciyle buluşma bir ortak nokta bulmak ve onları haftalarca ekran karşısında tutmak artık çok çok daha zor. Binbir emekle başlanan işler maalesef karşılık bulması bile çok beklenmeden yayın hayatına son veriliyor. Bu sorunun cevabını vermek bu yüzden çok zor. Tek diyebileceğim şey, iyi ki öyle. Samimiyetle anlatılan bir hikâyeyi izliyoruz.
Bu anlamda bir sorumluluk hissediyor musunuz?
Oyuncunun sorumluluğu reytingden bağımsızdır. Başarısı da aynı şekilde. Benim tek sorumluluğum Ceylan’ın sahnelerini en iyi şekilde oynayıp, seyircide de duygu değişimi sağlamak.
Reyting takip eder, kendinizi izler misiniz?
Reytingleri mecburen takip ediyoruz. İzlemeye çalışıyorum özellikle ilk haftalar yeni bir iş için önemli. İşin ritmiyle uyumum aynı zamanda teknik olarak ışık vs. bunları tanımak için izliyorum.
Karakterinizden bahsedelim mi? Sevdiniz mi Ceylan’ı?
Yapayalnız bir kız Ceylan. Çok zor bir hayatı olmuş. Evi diye kabul ettiği yerde başına kötü olaylar gelmiş. Annesi terk etmiş… Dünya kadar da borç bırakmış. Ama Ceylan neşesini hiç kaybetmemiş. Çaresizliği onu dedesine getiriyor. Ama dedesine gidemeden belki de ilk defa sorgusuz sualsiz ona yardımcı olan Selim Allameyle karşılaşıyor. Kısaca ben Ceylan için heyecanlandım. Yepyeni bir yola yepyeni duygularla başladı.
Nasıl biri sizce Ceylan? Motivasyonu nedir?
En büyük motivasyonu ait hissetmektir bence. Bir amaçtan çok varolmaya ihtiyacı var. Hiç sevilmemiş, birinin onu gerçekten sevdiğine inanmaya ihtiyacı var.KENDİMDEN RAZIYIM
Ceylan’ın gelmesiyle Asaf Bey Konağı’ndaki dengeler değişiyor deniyor, nasıl ne yönde değişecek? Kimi rahatsız edecek Ceylan?
Biz şu ana kadar Afet Hanım’a hamamda ‘salla kuralları’ diyen Ceylan’ı gördük. Eğlenceli tarafını daha çok seviyorum, oynaması çekmesi de ayrı keyifli oluyor. Aslında Urfalı ve Denizlili iki ailenin çatışmasının içine tarafsız, dümdüz bir kız geldi. Ceylan ve Selim Allame arasında olanlar bambaşka sarsacak konağı tabii ki ama onu zamanla daha iyi anlayacağız.
Küçük yaşta sete çıkmış bir oyuncu olarak ömrünüzün yarısından fazlasını set ortamında geçirdiniz, setlerde büyüdünüz desek yanlış olmaz. Geriye dönüp baktığınızda bir sürü hatıra bırakmıştır. Nasıl geçmiş seneler sizce?
Zor bir soru. Çok şükür hayatımdan, yaşadıklarımdan, kendimden çok razıyım. Uzun, öğretici, yorucu ama tutkulu bir yolun üstündeyim. Her geçen gün güzelleşiyor. Çok şükür.
Sürekli çalışıyor olmaktan dolayı çocukluğunuzu doyasıya yaşayamadığınızı düşünüyorum. Bunun üzüntüsünü hissediyor musunuz?
Daha çok “İyi ki” diyorum. Belki de kendimi avutuyorum.
Set tecrübesi çok önemli bir şey. En çok kimden ne öğrendiniz bu süreçte?
Sevgili Figen Evren benim ilk ve en büyük öğretmenim. Ona ne kadar teşekkür etsem az. Çok şanslı hissediyorum kendimi. O zaman bunu anlıyor muydum emin değilim. Ama geldiğim noktada söylediği her şeyler kulaklarımda.GÖZÜM KAPALI GİRDİM
Sizi oyunculuğa iten şey neydi? Bu yönde ailenizin tavrı ne oldu? Oyuncu olmasaydınız başka bir meslek var mıydı aklınızda ya da ailenin istediği bir bölüm?
Bizim ailede bu işi yapan tek kişi benim. Her zaman arkamdalardı ama beni desteklemek için çok gönüllü oldukları söylenemez. 7 sene ui ux designer olarak çalıştım. Sanat tasarım fakültesi mezunuyum. Oyuncu olmasaydım ux designer olurdum. Kullanıcı deneyimi tasarlamak oyunculuğa da hep yakın gelmiştir.
Hayalleriniz ne yönde evrildi? Başlarken kurduğun hayale ulaştığını düşünüyor musun? Ya da şimdiki hayaliniz ne ?
Başlarken tek hayalim ‘yapabilmekti’ küçücük bir kız çocuğu olarak hiç bilmediğim bir yere gözüm kapalı girdim. Çünkü içimde o coşku vardı, oynamaya dair. Ve bu hiç değişmedi.HALDUN DORMEN’İN YAPTIĞI İŞLERİN ÖLÜMSÜZLÜĞÜNÜ VURGULAMAK İSTEDİM
Bir ödül gecesinde Haldun Dormen ile yaptığınız sohbette ölümsüzlük sorusu çok gündem oldu. Bunu gaf olarak nitelendirip sizi linçleyenler oldu. Siz ne düşünüyorsunuz? Gaf miydi pot muydu?
Aslında genelgeçer anlamda yaşayan birine ölümsüzlük demek kabul edilebilir olmayabilir. Ama ‘ölümsüz eserler bırakmak’ başka bir şey. Haldun Dormen’in yaptığı işlerin ölümsüzlüğünden bahsettim. Heyecanım bunu doğru ifade etmemi zorlaştırmıştır.
Akıl hocam, rehberim dediğiniz minnet duyduğunuz biri var mı? Bir sürü kişiden, bir sürü konuda akıl alırım. Bazen gözlemlediğim insanlardan öğrenirim.
Bir sürü teşekkürüm vardır her manada bir sürü kişiye. Bazen olumsuzluklara sebebiyet vermiş gibi görünen ve aslında sonu hayra çıkan olaylara da, zamana da, kabule de çok teşekkürüm var benim. Kişilerden de bağımsız.