CHP, hizmet değil kriz ve kaos üretir
Seçimlere 2 aydan kısa bir zaman kaldı… Partilerini vaatleri ve adaylık yarışları da kızışmaya başladı. En büyük rekabetin olduğu İstanbul’da milletvekillerinin gözüyle seçimin nabzını tuttuk. Akit’e konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, megakenti hizmetsiz bırakan CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tepki göstererek, şunları dile getirdi: Tekeden süt beklenmez! “İstanbul’da 5 yıldır bugüne kadar ne yaptınız? İnsanı büyüleyen, elle tutulur gözle görülen bir hizmetinizi söyleyin desek verebilecekleri bir cevap var mı? Vatandaşımız İstanbul’da da Ankara’da da yaşadığı 5 yılın muhasebesini yaparak sandığa gidecektir. Tekeden süt beklenmez. Bu CHP zihniyetinden kriz ve kaostan başka bir şey çıkmaz. Bunlar yapmış olduğumuz hizmetlerin açılışını gerçekleştirecek kurdelayı kesmek için makas bile üretemez.” Turan sözlerini şöyle tamamladı: “Partimiz bugüne kadar hangi sözü verdiyse yerine getirmiş, gerçekleştiremeyeceği sözü de vermemiştir. Bugün gerçek belediyeciliğe vurgu yapmamızın nedeni algı belediyeciliğine bir göndermedir. Anketlerde ve sosyal medyada yapacakları tüm algıların cevabını 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi bu seçimde de bizzat vatandaşımızdan sandıkta alacaklar.” RANTSAL DÖNÜŞÜM SAFSATASI AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım da CHP zihniyetinin, milletin hayrına yapılan her hizmete karşı durmasını eleştirerek, şunları söyledi: “İstanbullunun artık doğrudan kendisine dokunacak belediyecilik hizmetlerine ihtiyacı var. İstanbullu vatandaşlarımızın özellikle bunu da değerlendirmesini istirham ediyorum. CHP’nin bu ‘istemiyoruz’ politikasına lütfen artık geçit vermeyelim. Mevcut İBB Başkanı, ‘Kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm’ diyerek, ‘Geldiğimizde hemen durduracağız’ sözüyle 2019’da seçimi kazandı. Hatay’da da aynı şeyi yaptılar. Biz ise insanımızın sağlık ve huzurunu düşünerek, ‘Önce sen’ diyoruz. Bunun için de güvenli şehirleri oluşturmakla mükellefiz. Kahramanmaraş merkezli çok büyük bir deprem felaketi de yaşadık. Birkaç gün sonra da yıldönümü olacak. Deprem gerçeğini kabul ederek memleketimizi buna hazırlamamız lazım. Biz, İstanbul’u depreme dayanıklı hale getirmekle mükellefiz. MURAT KURUM SÖZÜNÜ TUTTU 6-7 yıl öncesine gittiğimizde Kuzey Marmara Otoyolu’na karşı çıkan bir zihniyet vardı. ‘Ormanlarımız yok ediliyor, bu yol neden yapılıyor?’ diyorlardı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne de karşı çıktıkları gibi açılışında bile gelip orada eylem yaptılar. ‘3. Havalimanı’na, Marmaray’a, Avrasya’ya ne ihtiyaç var, derhal durdurun’ talimatı veriyorlardı. Hatta Gezi olaylarındaki taleplerden bazıları da bunlardı. Biz o gün o taleplere uymuş olsaydık, hatta bugün uysak, ‘Doğru söylüyorsunuz, 3. Havalimanı’nı kapatalım. Yavuz Selim’i, Marmaray’ı birkaç haftalığına durduralım’ desek, İstanbul tabiri caizse felç olur. İstanbul’da yaşayan insanlarımız hangi partiden olursa olsun hizmete oy verir. Murat Kurum, bu ülkede bakanlık yapmış, TOKİ’de de ciddi hizmetleri olan, bakanlık döneminde nerede ne söz vermiş ise onu tutmuş bir politikacı. Bugüne kadar vadettiği ne varsa hepsini gerçekleştirdi. Deprem bölgelerindeki insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılama noktasında da çok önemli bir performans ortaya koydu. 650 bin konutun yenilenmesi, KİPTAŞ üzerinden 100 bin konut yapılarak cüzi ödemelerle kirada oturan vatandaşlarımızın rahatlatılması noktasında bir plan ortaya çıkarttı. ‘Siz İstanbul’u beton yığınına çevirdiniz’ dediler. Eğer o binalar da yapılmamış olsaydı bugün İstanbul üzerinde çok farklı kira fiyatları konuşuyor olurduk.” HER KURUŞ BEYTÜLMALDIR AK Parti Adıyaman Milletvekili Avukat Mustafa Alkayış da hesap verilebilir vurgusu yaparak, şunları ifade etti: “Bir SayıştaY raporları gibi hukukun denetimi var. Bir de toplumun denetimi var. Vatandaş sizin belediye başkanı olmadan önceki ve sonraki yaşantınıza dikkat ediyor. Başkanın bütün harcamalarını, aldığı bütün kararlarını, yaptıklarını ve yapmadıklarını kamuoyuna şeffaf bir şekilde gerekçeleriyle sunması gerekir. Bizim belediyelerde harcadığımız her bir kuruş beytülmal dediğimiz vatandaşımızın parasıdır. Dolayısıyla bu harcamaların vatandaşın vicdanında da hukuk önünde de aklanması gerekir. İşte biz belediyelerimizi bu yaklaşımla yönetiyoruz, yönetmeye de devam edeceğiz.”
ÖNE ÇIKAN VİDEO