Cildiniz kuruysa böbrekleriniz alarm veriyor olabilir!
İnsanlar sağlık konularında çok aşırı olmayan bir belirti için harekete geçmez. Ancak, bu belirtiler herhangi bir sağlık probleminin ilerleyen evrelerinde kendini gösterebileceği gibi erken evrede ciddiye alınmayacak kadar yüzeysel karşılanıp, üzerinde durulmayacak konular da olabilir. Tıpkı cilt kuruluğu ve kaşıntı gibi ciltte beliren şikayetler buna en iyi örnektir.TOKSİK MADDELER BİRİKİYOR
Türk Böbrek Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen, tüm bu şikayetlerin böbrek hastalıklarının sinyalini verebileceğine dikkat çekerek, şu uyarılarda bulundu: “Ciltteki kuruluk ve kaşıntı, sanılanın aksine sadece dış etkenlerden kaynaklı olmayabilir. Böbrek hastalıklarının da bu tür belirtilerle kendini gösterebildiği biliniyor. Kronik böbrek hastalığı (KBH), vücutta toksik maddelerin birikmesine yol açarak, cildin kurumasına neden olur. Bu kuruluk durumu sürekli kendini gösteriyorsa, sadece mevsimsel etkiler veya beslenme eksikliklerine bakmak yeterli olamayabilir.”ÜÇTE BİRİNDE VAR
Prof. Dr. Türkmen, gerek kronik böbrek yetersizliği sürecinde, gerekse son dönem böbrek yetersizliğinde kuruluk ve kaşıntının çok sık gözlenen sorunlardan biri olduğunu da belirterek, “Hastaların yaklaşık üçte birinde bu durum gözleniyor” diye konuştu.ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Prof. Dr. Türkmen, böbrek hastalıklarının sinsi ilerlediğini ve erken dönemde belirti vermediğini de söyleyerek, “Ciltteki kuruluk basit bir problem gibi görünse de vücudumuz bizi uyarıyor olabilir. Bu nedenle sinyalleri iyi okumak gerekir. Erken teşhis, böbrek hastalıklarının ilerlemesini durdurabilir ve genel sağlığınızı koruyabilirsiniz. Bunun için yılda bir kere yapılan kan testleri ve doktor kontrolleri böbrek sağlığınızı korumanın en önemli yollarından birdir” dedi.BÖBREK NAKLİNE KADAR GÖTÜREBİLİR
Prof. Dr. Türkmen, diyalize giren hastalara yeterli etkinlikte diyaliz yapılamamasının da şiddetli kaşıntıya yol açabileceğini belirterek, şöyle dedi: “Böbrek yetersizliğindeki kaşıntıyı, kuru cilt, ilaçlarla ilişkili kaşıntı, sarılık ve kanser hastalarında görülen kaşıntılardan ayırmak gerekir. Böbrek hastalığına bağlı gelişen kaşıntının tedavisi için vücutta biriken toksik maddelerin düzeyinin düşürülmesi gereklidir. Kan fosfor ve parathormon düzeyleri normal seviyelere getirilmeye çalışılır. Hasta diyalize giriyorsa diyalizin en etkin şekilde yapılmasına özen gösterilir. Topikal tedaviler, nemlendiriciler ve fototerapi kullanılabilir. İleri evre böbrek hastalığı ile ilişkili kaşıntının en kesin tedavisi ise böbrek nakli yapılmasıdır.”KAŞINTI NEDEN OLUŞUR?
Böbrek hastalarında kaşıntının nedenleri arasında, kalsiyum ve fosfor metabolizmasında bozulma, paratroid hormonunun aşırı yükselmesi, kuru cilt ve terlemede azalma gibi nedenlerin sayılabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Türkmen, diyabet ve karaciğer hastalıklarının eşlik etmesi durumunda da kaşıntı olabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Türkmen, “Yetersiz su ve aşırı tuz tüketimi de etkiler” diye konuştu.