Çin’de facia: C vitamini olan gıda ürünlerini tercih edin! 3 soruda HMPV virüsü nedir?
Sosyal medyada HMPV ve influenza A vakaları sonucu hastanelerin dolup taştığı öne sürülerek durum Kovid-19 pandemisine benzetiliyor. Ancak Çinli sağlık yetkilileri ve Dünya Sağlık Örgütü henüz acil durum ilan etmedi. Diğer yandan Çin Komünist Partisi’ne ait China Daily, HMPV vakalarının 14 yaş ve altındaki çocuklarda artış gösterdiğini aralık sonunda aktarmıştı. Birleşik Krallık merkezli Reuters da vakalarda artış olduğunu bildirmişti. Fakat halihazırda durumun boyutu ve nedeni belirsizliğini koruyor. 1) HMPV nedir? İnsan metapnömovirüsünün (HMPV) yeni ortaya çıktığı iddia edilse de virüs ilk 2001’de tanımlanmıştı. Respiratuar sinsityal virüsle (RSV) aynı ailede yer alan HMPV, soğuk algınlığı benzeri belirtilere sahip. Öksürük, ateş, burun akıntısı ve boğaz ağrısı gibi semptomlara yol açan virüs, genellikle hafif seyrediyor. Ancak bazı durumlarda bronşit veya zatürre gibi daha ciddi akciğer hastalıklarına yol açabiliyor. Uzmanlar; çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerin daha yüksek risk altında olduğunu söylüyor. HMPV, kış mevsimi ve ilkbaharın başlarında daha yaygın görülüyor. 2) Diğer ülkeler endişenmeli mi? Kovid-19 pandemisinin arkasındaki SARS-CoV-2’nin ilk Çin’de ortaya çıkmasının da etkisiyle HMPV vakalarındaki mevcut eğilim dünya genelinde endişelere yol açıyor. Ancak uzmanlar HMPV’nin yeni bir virüs olmadığının altını çiziyor. Birleşik Krallık’taki Warwick Üniversitesi’nden virolog Andrew Easton “HMPV, yüzyılın başında keşfedilmesinden beri dünya genelinde risk altındaki nüfusta önemli bir sorun olarak kabul ediliyor” diyerek ekliyor: Bu riskin derecesi yaklaşık 25 yıldır büyük ölçüde aynı kaldı. Özellikle bir yaşından küçük çocukların risk altında olduğunu söyleyen Easton, bunun RSV ve grip için de geçerli olduğunu ekliyor. Kaygıların baş göstermesinin ardından Hindistan sağlık yetkilileri de ülkede olağandışı bir durum yaşanmadığını açıkladı. Solunum yolu hastalıklarına dair verileri analiz eden yetkililer, 2024’te ciddi bir artış görülmediğini ifade ediyor. Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki durumla ilgili bir açıklama yapmadı. Diğer yandan daha ciddi bir durumun sözkonusu olup olmadığını anlamak için Çin’deki artışın sebebinin belirlenmesi gerekiyor. Easton, “Enfeksiyon modellerindeki değişiklikleri tespit etmek ve ardından potansiyel nedenlerin neler olduğunu belirlemek önemli” diyor: Enfekte kişilerin davranışlarındaki bir değişikliğin mi daha fazla vakaya yol açtığını, yoksa virüsteki bir değişikliğin mi enfekte bireylerin sayısının artmasına neden olduğunu değerlendirmeliyiz. Virolog muhtemelen virüsün mutasyon geçirmediğini düşünse de emin olmak için genetik incelemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Ayrıca China Daily, Çin’de bu kış solunum yolu enfeksiyonlarının son yıllara göre daha az görüldüğünü aktarmıştı. 3) HMPV’den korunmak için ne yapılmalı? Halihazırda herhangi bir HMPV aşısı bulunmuyor. Ayrıca virüse özel olarak geliştirilmiş bir tedavi yöntemi de yok. Hastalığın tedavisinde semptomların gerilemesi ve yaşamsal belirtilerin stabil tutulması amaçlanıyor. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’ne göre enfeksiyon süresi kişiden kişiye değişse de diğer virüs kaynaklı solunum yolu hastalıklarına benziyor. Uzmanlar, HMPV’nin grip ve Kovid-19 gibi bulaştığını söyleyerek benzer önlemler alınmasını tavsiye ediyor. Elleri en az 20 saniye boyunca su ve sabunla düzenli bir şekilde yıkamak, kirli ellerle göz, burun ve ağza dokunmamak ve öksürüp hapşırırken ağzı kapatmak bunlar arasında yer alıyor. Ayrıca hastayken başka kişilerle yakın temasa girmemek ve mümkünse evde kalmak da önemli. (Independent) HMPV’den Korunma Yolları
HMPV’ye karşı mevcut bir aşı yok. Ayrıca, ABD Hastalık ve Kontrol Merkezi’ne (CDC) göre virüs için spesifik bir antiviral tedavi de mevcut değil. Halihazırda uygulanan tedaviler, semptomları azaltmayı ve hayati belirtileri stabil tutmayı amaçlıyor. HMPV enfeksiyonlarını önlemek için bireyler diğer solunum yolu virüslerinde aldıkları önlemleri uygulayabilir. İşte uzmanların önerdiği başlıca korunma yöntemleri: El Hijyeni: Eller sık sık sabun ve suyla en az 20 saniye yıkanmalıdır. Özellikle dışarıdan geldikten sonra, yemeklerden önce ve hasta biriyle temas sonrası el yıkamak çok önemlidir. Ayrıca uzmanlar yıkanmamış ellerle gözlere, buruna ve ağza dokunmaktan kaçınmayı öneriyor. Maske Kullanımı: Kalabalık ve kapalı ortamlarda maske takmak, damlacık yoluyla bulaşan virüslerden korunmada etkili bir yöntemdir.
Yüzey Temizliği: Sık temas edilen yüzeyler (kapı kolları, telefonlar, masa yüzeyleri) düzenli olarak dezenfekte edilmelidir.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirme: Dengeli beslenme, yeterli uyku ve düzenli egzersiz, vücudun enfeksiyonlara karşı direncini artırabilir. Bağışıklık Sisteminizi Destekleyin Hastalığın seyri sırasında bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak için şunlara dikkat edin: Bol vitamin ve mineral içeren yiyecekler tüketin (örneğin, C vitamini yönünden zengin meyveler ve sebzeler).
Gerektiği kadar uyuyarak vücudunuza iyileşme için zaman tanıyın.
Stresi mümkün olduğunca azaltarak iyileşme sürecinizi hızlandırın.