Cumhur İttifakı’nın İBB Başkan Adayı Murat Kurum açıkladı! İstanbul’da öncelik bu iki konu olacak
Seçime az bir zaman kaldığını belirten Murat Kurum, sözlerine, “14 gün sonra; tüm İstanbul sandığa gidecek. ‘Demokrasi yerelde başlar’ anlayışıyla, demokrasimizin güçlenmesi, şehirlerimizin kalkınması için milli irademizi sandığa yansıtacağız. Son 22 yıldır olduğu gibi, tercihimizi yine eserden, gerçek belediyecilikten yana; yine milletten, İstanbul’dan yana kullanacağız. Ancak, o güne kadar benim Sivaslı kardeşlerimden bir ricam var. Lütfen, gidilmedik ev, çalınmadık kapı bırakmayalım. Tüm kardeşlerimizin gönüllerine girelim. İstanbul bizim. İstanbul hepimizin. Dünyanın gözbebeği olan bu şehrin yükünü hep birlikte sırtlanacak, bu şehri, yaşam kalitesiyle, artan trafik çilesi bitmiş bir şekilde, güvenli binalarıyla, tarihi mirasıyla dünyanın en yaşanılır kentleri listesinde en üst sıralara taşıyacağız. Bunun için, gelin, İstanbul hayalimizin etrafında hep birlikte kenetlenelim.” diyerek devam etti.
“İSTANBULLULAR ‘ONLAR BİZİ UNUTTU, AMA BİZ SANDIKTA ONLARIN YAPTIKLARINI UNUTMAYACAĞIZ’ DİYECEKTİR”
Murat Kurum, 31 Mart’ta partizanlık yapılmaksızın hizmete oy verilmesi gerektiğini söyledi. İstanbul’un geride kalan 5 yılda ihmal edildiğini anlatan Kurum, “Çocuklarımızın ikbali için oy vereceğiz” dedi.
Yerel seçimlerin hizmet seçimi olduğunu vurgulayan Kurum, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Oy kullanırken, İstanbul’a, İstanbul’un geleceğine, vizyona, projeye, esere, hizmete, emeğe oy vereceğiz, katılımcılığa, istişareye önem veren yönetim anlayışına oy vereceğiz. Oy kabinine girdiğimizde karşımızda iki seçenek olacak. Ya hayatımızı her anıyla kolaylaştıracak olana ya da günden güne zorlaştıranlara oy vereceğiz. Ya İstanbul’u ihya etmeye çalışanlara ya da 5 yıldır olduğu gibi İstanbul’u imha etmeye çalışanlara oy vereceğiz. Mesele Murat Kurum değil, mesele aziz İstanbul’un geleceği. Hülasa, partizanlığa değil hizmete oy vereceğiz. Çünkü trafik çilesi parti ayrımı yapmıyor, hepimizin ömründen ömür çalıyor. Metro ve metrobüs duraklarındaki sıkışıklık hepimizin çilesine dönüşüyor. Deprem siyasi ayrım gözetmiyor, Allah göstermesin hepimizi etkileyebilir. Bir asırda yaşadığımız acıları bir daha yaşamayalım. Buradaki kentsel dönüşümü hatırlayalım. Yeşil alanlarımızın, dinlenme alanlarımızın, parklarımızın, bahçelerimizin yokluğu hepimizi boğuyor, hepimizi nefessiz bırakıyor.