Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan BM’de önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan BM Genel Kurulu’nda konuşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından satır başları şöyle; İkinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası barışı ve güvenliği korumak amacıyla kuruldu. Üzülerek görüyoruz ki son yıllarda Birleşmiş Milletler kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor, giderek işlevsiz, hantal ve atıl bir yapıya dönüşüyor. Dünya 5’ten büyüktür şiarının temsil ettiği değerlere bugünlerde daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Dünya 5’ten büyüktür şiarının temsil ettiği değerlere bugünlerde daha çok, daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası barış ve güvenliğin imtiyazlı 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna şahitlik ediyoruz. Bunun en dramatik örneği Gazze’de 353 gündür devam eden katliamdır. 7 Ekim’den beri aralıksız süren İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetti. İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRGözler ABD’de: Erdoğan’dan dünyaya Gazze mesajıHaberi GörüntüleÇoğu çocuk ve kadın 41.000 can, 41.000 insan hem de acımasız bir şekilde hayattan koparıldı. Yine çoğu çocuk 10.000’den fazla gazzeninin nerede olduğunu kimse bilmiyor. Aynı şekilde 100.000’e yakın insan yaralandı, sakat kaldı. Zor şartlar altında görevini yapmaya çalışan 172 gazeteci öldürüldü. Hayat kurtarmak için çalışan 500’e aşkın sağlık görevlisi öldürüldü. Açlıkla, susuzlukla boğuşan gazze halkının imdadına koşan insani yardım görevlileri, 210’dan fazla Birleşmiş Milletler personeli öldürüldü. Savaşta dahi dokunulmaması gereken 820 camiyi, 3 kiliseyi vurdular. Savaşta dahi dokunulmaması gereken 820 camiyi, 3 kiliseyi vurdular. Onlarca hastaneyi, yüzlerce okulu hasta taşıyan 130’dan fazla ambulansa vurdular. Birleşmiş Milletler kürsüsünden, Birleşmiş Milletler şartını parçalayarak, bir de utanmadan tüm dünyaya, vicdan sahibi tüm insanlara, işte buradan, bu kürsüden meydan okuttular.Dostlarım, İsrail’in temerküz kampına çevirdiği hapishanelerinde sızan görüntüler nasıl bir zulümle karşı karşıya olduğumuzu çok net biçimde gösteriyor. İsrail’in saldırıları sonucunda Gazze dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmiştir. 17.000’den fazla çocuk İsrail’in kurşunlarının, bombalarının hedefi oldu. Recep sadece 6 yaşındaydı. Yakınlarıyla güvenli bir yer ararken araçları İsrail güçleri tarafından vuruldu. Dayısı, yengesi, kuzenleri herkes ölmüş, sadece o hayatta kalmıştı. Tam 12 gün boyunca çaresizce kurtarılmayı bekledi. Beni almaya gelecek misiniz? Korkuyorum diyerek bir yardım elinin 12 gün boyunca kendisine uzanmasını bekledi. Dünyamızın geldiği seviyeye elimizin altındaki teknolojiye rağmen çatısı altında binlerce personel çalıştıran devasa bütçeli kuruluşlarımıza rağmen 8 milyarlık insanlık ailesi olarak henüz 6 yaşındaki bir kız çocuğunu gözlerimizin önünde çırpınan yaralı bir serçeyi maalesef kurtaramadık. İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRBiden’dan BM’de veda konuşması: Tarihte bir kırılma noktasındayızHaberi Görüntüle İsrail’in saldırıları sonucunda Gazze, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmiştir.Bir lokma kuru ekmek, bir yudum su, bir tas çorba bulamadığı için bugüne kadar yüzlerce Gazze’li çocuk öldü, halen de ölüyor. Gazze’de sadece çocuklar değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler sistemi ölüyor. Hakikat ölüyor. Batının savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor. İnsanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları tek tek ölüyor. Buradan açık açık soruyorum. Ey insan hakları örgütleri, Gazze’dekiler, Batı Şeria’dakiler insan değil mi? Filistin’deki çocukların okuma, yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu? Ey uluslararası basın kuruluşları, İsrail’in canlı yayında katlettiği ofislerini bastığı gazeteciler, sizin meslektaşınız değil mi? Ey Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek, bu zulme, bu barbarlığa dur demek için daha neyi bekliyorsunuz? İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRSavaş patladı, dünya ayakta! İsrail’in vurulduğu an kamerada, saflar netleşiyorHaberi GörüntüleFilistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan, siyasi ikbali için tüm bölgeyi savaşa sürükleyen katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Ey İsrail’e kayıtsız, şartsız destek verenler; bu katliamı seyretmenin, bu vahşete ortak olmanın utancını daha ne kadar taşıyacaksınız? Kıymetli dostlarım, Gazze’de, Ramallah’ta, Lübnan’da çocuklar ölürken, bebekler küvezde can verirken, maalesef uluslararası toplumda çok kötü bir sınav vermiştir. Filistin’de yaşananlar, bakınız, çok büyük bir ahlaki çöküşün göstergesidir. Siyasi ikbali için tüm bölgeyi savaşa sürükleyen katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz?Bütün dünya halklarının, ülke liderlerinin, uluslararası kuruluşların bu acı tablo üzerinde düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Burada bir gerçeği de açık ve net söylemek istiyorum. İsrail yönetimi temel insan haklarını hiçe sayarak bir millete, bir halka karşı etnik temizlik, apaçık bir soykırım uygulamakta topraklarını adım adım işgal etmektedir. Özgürlüğü, bağımsızlığı, en temel hakları gasp edilen Filistinliler ise son derece haklı bir biçimde bu işgale, bu etnik temizlik faaliyetlerine karşı meşru direniş haklarını kullanmaktadır. Filistin halkının topraklarını işgal edenlere karşı sergilediği haklı direniş gayri meşru gösterilemeyecek kadar asildir, onurludur, kahramancadır.HAMAS ATEŞKES TEKLİFİNİ KABUL ETTİĞİNİ DEFALARCA İFADE ETTİBuradan bir kez daha canları pahasına vatanlarını savunan Filistinli kardeşlerimi yürekten selamlıyorum. İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırganlığının tek nedeni bir avuç ülkenin İsrail’e olan kayıtsız şartsız desteğidir. İsrail üzerinde etki sahibi ülkeler tavşana kaç, tazıya tut politikasıyla bu katliama açıkça ortak oluyor. Sahne önünde güya ateşkes için uğraşanlar arka planda katliamlarını sürdürebilmesi için İsrail’e silah ve mühimmat göndermeye devam ediyor. Bu tutarsızlık ve samimiyetsizliktir. Mayıs ayından beri gidip gelen bir kağıt var. Hamas ateşkes teklifini kabul ettiğini defalarca ilan etti. Ama İsrail hükümeti işi sürekli yokuşa sürerek, sürekli bir bahane bularak ateşkese en yakın olduğunu, özellikle müzakere ettiği muhatabını kalleşçe öldürerek barışı istemeyen taraf olduğunu çok net biçimde gösterdi.İsrail’in oyalama ve aldatma hamlelerine daha fazla prim verilmemelidir. 2735 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının uygulanmadığı bir ortamda, İsrail’e yönelik zorlayıcı tedbirler gündeme alınmalıdır.