DEM Parti İmralı görüşmesi sonrası AK Parti’den açıklama: Herkes elini taşın altına koymalı ve dikkatli olmalı
TÜRK -KÜRT KARDEŞLİĞİ VURGUSU
DEM Parti, önceki gün gerçekleşen İmralı ziyaretinin ardından ilk açıklamayı yaptı. Yapılan açıklamada “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk. Sürecin başarısı için en önemli zemin TBMM” denildi. DEM Parti’den Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başta olmak üzere tüm milletvekilleri PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşme talebinde bulunmuştu. Adalet Bakanlığı’nın Buldan ve Önder’e izin vermesinde, ağırlıkla Öcalan’ın tercihinin etkili olduğu belirtildi. İki vekil çözüm sürecini yürüten heyetlerde görev almışlardı. Önder ile Buldan, İmralı Adası’na gidip Öcalan ile görüştü.
DEM PARTİ’DEN İLK AÇIKLAMA
DEM Parti’den yapılan açıklamada, milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’ın dün Abdullah Öcalan ile İmralı’da kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdikleri belirterek, sağlığının iyi ve moralinin oldukça yüksek olduğu kaydedildi. Açıklamada Orta Doğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği ifade edildi. Açıklamanın devamında Öcalan’ın görüşlerine yer verilerek, şöyle denildi:
-Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.-Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.-Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.- Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.-Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.-Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.-Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir”