Dr. Selahattin Semiz yazdı, “Dijital yorgunluk, Beyin Çürümesi ve çaresi”
https://selahattinsemiz.com sitesinde yayınlanan yazısında, Semiz şunları yazdı: “Dijital Bağımlılık yeni bir salgın-Pandemi gibi tüm dünyayı sarıyor. Sosyal Medya dediğimiz aslında Sanal medya ortamı tüm dünyayı ve ülkemizi sarmış durumda. Belli bir yaşın üstündeki nesiller sonradan görme sanal medyacı olurken yeni nesiller neredeyse anadan doğma sanal medyacı olmuş durumda. Her gün yataktan kalkınca başlayan sanal medya serüveni gün biterken veya şarj biterken sonlanıyor, ortalama 4-10 saat arası vaktimizin sanal medyada geçtiğini söylüyor araştırmalar. Dijital dünyada geçirilen zaman beyinde bilgi işleme kapasitesini zorluyor. Günlük ortalama 4,5 saat cep telefonu ile internette geçiriyoruz ve bunun 2,5 saati sosyal medyada geçen süre. Bu durum uzun vadede beyinde ciddi olumsuzluklara yol açıyor. Günümüzde dijital bağımlılığın en önemli ifadesi Beyin Çürümesi ve Kalabalık Yalnızlık olarak isimlendirilmektedir. Dijital dünyanın kanallarından zihnimize akıp duran çoğu faydasız ve gereksiz bilgiler yığını beynimizi bir bilgi çöplüğüne çeviriyor. Aynı zamanda düşünme, anlama ve yorumlama yerine izleme ve haz alma üzerine kurulu bir iletişim var. Bu da beynimizi bilgi çöplüğüne çevirirken aynı zamanda çürütüyor. Gençlerin gerçek dünyadan kopmalarına, okullarına ve derslerine uzak kalmalarına asosyal olmalarına sebep oluyor.” Konuyu “beyin çürümesine getiren Semiz, yazısına şöyle devam etti: “Beyin Çürümesi (Brain Rot) Dijital bağımlılığın bir sonucu olarak Oxford Üniversitesinin bu sene için seçtiği “Beyin çürümesi” (brain rot) terimi, dijital çevrenizdeki sık ve gereksiz bilgi akışının ve ekran kullanımının zihinsel ve duygusal sağlığınız üzerindeki olumsuz etkilerini ifade ediyor. Bu durum, sosyal medyada sıkça karşılaşılan anlamsız içeriklerin ve kısa videoların izlenmesiyle ortaya çıkabilir. Beyin çürümesi belirtileri arasında kafa karışıklığı, dikkat dağılımı, zihinsel yorgunluk ve motivasyon eksikliği gibi durumlar yer alır. Bu durum, uzun vadede beyin işlevlerini bozabilir ve kişinin günlük yaşamında odaklanma ve üretkenlik kapasitesini azaltabilir. “Beyin çürümesi” terimine ilk olarak dikkat çeken Henry David Thoreau’”İngiltere patates çürümesini tedavi etmeye çalışırken, çok daha yaygın ve ölümcül olan ‘beyin çürümesini’ tedavi etmeye kimse çaba göstermeyecek mi?” dedi. Beyin çürümesi (Brain Rot) terimi, dijital çağın ve sürekli akan bilgi akışının, insan zihni üzerindeki olumsuz etkilerini tanımlar. Aslında bu terim, tıbbi bir tanım değil, zihinsel bozulma, tükenmişlik ve bilişsel gerileme gibi durumları anlatmak için kullanılan bir metafordur. Düşünme yeteneği, odaklanma ve zihinsel kapasitede ortaya çıkan olumsuz etkileri anlatır.” Konuya değişik bir bakış açısı ile yaklaşan Dr. Semiz, “Kalabalık Yalnızlık” ara başlığı altında şunları ifade etti: “Türk Dil kurumunun bu sene için seçtiği “Kalabalık yalnızlık” deyimi, kalabalıklar içinde bile kendini yalnız hisseden insanların durumunu tanımlar. Özellikle modern şehir hayatında ve büyük sosyal etkinliklerde, etrafınızda birçok insan olsa bile, içsel bir boşluk ve yalnızlık hissi yaşayabilirsiniz. Bu durum, yüzeysel sosyal ilişkiler ve derin bağların eksikliği nedeniyle ortaya çıkar. İnsanlar sanal ortamda yüzlerce binlerce insanla arkadaşlık ve iletişim kurarken aslında kalabalıklar arasında yalnız dolaşıyorlar. Uzmanlar bu hissin, duygusal sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ve insanları daha içe dönük hale getirebileceğini söylüyorlar. Bu yüzden, anlamlı ve derin ilişkiler kurmaya, kendinizi ifade edebileceğiniz ve anlayış bulabileceğiniz sosyal çevreler bulmaya çalışmak önemlidir.” Dr. Semiz yazısında, “Beyin Çürümesi Belirtileri” ara başlığı ile, gençlere bazı hatırlatmalarda bulundu: “Beyin çürümesi belirtilerinin arkasında beynin boş içeriklerle aşırı yorulması ve bu nedenle yeterince işlevsel çalışamaması bulunur. Kafa karışıklığı ,Dikkat dağınıklığı odaklanmada güçlük, Kararsızlık, Zihinsel yorgunluk,Motivasyon eksikliği, Üretkenlik ve enerjide azalma, Yalnızlık, stres ve kaygı hisleri , İnternette olumsuz ve üzücü içerikler izleme eğilimi bunlardan bazılarıdır. Beyin Çürümesi Davranışına Örnekler Uzun Süreler Bilgisayar Oyunları Oynamak: Bazı kişiler için oyun oynamak hayattaki birçok yaşamsal sürecin önüne geçer. Bu durumda oyunda içine girilen dünyanın bağımlılık derecesindeki etkileri kişinin gerçek hayatın diğer alanlarındaki işlevlerini bozar. Ekran Kaydırma Alışkanlığı: Hepimiz sosyal medyada yeni içerikler görmek için telefon ekranını kaydırırız. Bazı kişilerde bu durum uzun zamanlar boyunca devam eden, boş bir alışkanlığa dönüşür. Bu kişiler ekran kaydırarak yeni içeriğe ulaşır ancak bunlara bakmaz. Sosyal Medya Bağımlılığı: Bu davranışta; sosyal medyayı kontrol etmek için sürekli bir dürtü vardır ve bunu yapmadığınızda huzursuzluk hissi oluşur. Kullanıcılar YouTube, Instagram ve TikTok gibi platformları kontrol etmeyi bırakamazlar. Dikkat Süresinin kısalması; Dikkatinizi toplamakta zorlandığınızı fark ettiğinizde, bunun nedeni dikkat eksikliği hastalığına yakalanmış olmanız veya demans olmaktan çok muhtemelen ekran başında geçirdiğiniz süredir. Hafıza bozukluklar Dijital cihazlar, “Google etkisi” olarak bilinen bir fenomene neden oluyor. Artık bilgiyi öğrenmek için beynimizi zorlamak yerine nerede bulabileceğimizi biliyoruz. Bu durum, beynin uzun süreli hafıza oluşturma kapasitesini olumsuz etkiliyor. Beynimiz, bilgiyi derinlemesine işlemek yerine sadece yüzeysel olarak işlemeye başlıyor. Stres ve kaygının artması Sosyal medya, idealize edilmiş yaşamları görmemize ve kendimizi sürekli başkalarıyla karşılaştırmamıza neden olur. Bu durum, “FOMO” olarak bilinen “Kaçırma Korkusu”nu tetikler ve kortizol seviyelerinin yükselmesine neden olur. Duygusal tepkilerin zayıflaması Sürekli yeni görüntüler ilginç haberleri izlemek ve dopamin akışı, beynimizin ödül sistemini bozarak duygusal tepkilerimizi zayıflatabilir. Artık gerçek hayatta bir başarı ya da anlamlı bir olay yaşadığınızda bile beklenen mutluluğu hissetmiyor olabilirsiniz. Duygusal tepkisizlikler başlayabilir ve dopamin bağımlılığı ile sosyal medyanın bağımlısı olabilirsiniz.” çağımızın yeni rahatsızlıklarından Uyku bozukluklarına da değinen Dr. Selahattin Semiz, şunları yazdı: “Uyku bozuklukları Dijital cihazların yaydığı mavi ışık, melatonin salınımını baskılar ve sirkadiyen ritmi bozar. Yatmadan önce telefon ekranına bakmak, beyninize “gece oldu” sinyalini iletemez. Bu da uykuya dalma sürenizi uzatır ve uyku kalitenizi düşürür. Gece boyunca ekran başında uzun süre geçirip sabah uyandığınızda kendinizi tamamen tükenmiş hissedebilirsiniz. Sosyal bağlantıların zayıflaması Yüz yüze etkileşim yerine dijital iletişim kurmak, beynin sosyal etkileşimden sorumlu bölgelerini (prefrontal korteks) zayıflatır. Karar verme becerilerinin zayıflaması Dijital dünya, “bilgi yükü” dediğimiz aşırı bilgiye maruz kalmamıza neden olur. Beyin, bu bilgileri işlemek zorunda kaldığında karar verme mekanizması yavaşlar. Beyin, gereksiz bilgi bombardımanıyla meşgul olurken, önemli kararlar almak için enerjisini tüketir. Fiziksel sağlığın bozulması Uzun süre hareketsiz kalmak, sadece fiziksel sağlığınızı değil, beyindeki kan dolaşımını da olumsuz etkiler. Beyin, hareket sırasında daha aktif ve etkili çalışır; hareketsizlik ise zihinsel bulanıklığa neden olur. Örneğin, uzun saatler boyunca masa başında çalıştıktan sonra yürüyüş yapmaya çıktığınızda, zihninizdeki ağırlığın nasıl kalktığını fark edebilirsiniz. Beyin Çürümesi Nasıl Önlenir? Beyin çürümesini önlemek, medya tüketiminiz konusunda bilinçli olmanızı gerektirir. Ekrana bakma sürenizi azalttığınızda zihinsel ve duygusal sağlığınız düzelir. Beyin çürümesini önlemek için ekran süresini sınırlayın, ilgi alanlarınıza ve aktivitelerinizi odaklanın, ve gerçek dünyadaki insanlarla bağlantı kurun.”
Dr. Semiz, çare olarak da şunları önerdi: “İşte yapılacaklardan bazıları; 1- Dijital Detoks Yapın Belirlediğiniz bir süre boyunca bilgisayarınızdan, televizyonunuzdan ve cep telefonunuzdan uzak durun ve onları açmayın. Böylece zihniniz biraz dinlenir. Bir araştırmaya göre sosyal medyadan sadece yedi gün uzak kalmak zihin sağlığını önemli ölçüde artırmaktadır. Bir doktor hanım anlatmıştı, 14 yaşındaki oğlu derslerinde başarısız olunca 1 ay süreyle cep telefonu ve bilgisayar izlememe kararı almışlar. Bu süre içerisinde çocuğun ders çalışma, dikkat toplama ve anlama seviyesi artmış, derslerinde daha başarılı olmuş. Hatta sınıfındaki arkadaşlara sosyal medyada fazla vakit geçirmenin zararları konusunda bir ders anlatmış. 2-Kitap okumaya ve anlamaya dönüş; Beyni en çok aktive eden çalıştıran faaliyetlerin başında kitap okumak ve zor metinleri anlamaya çalışmak geliyor.
3-Samimi dostluklar, kaliteli sosyal çevreler , anlamlı ve derinlikli sohbet ortamları içerisinde olun. Kurani ifadeyle ‘Sadıklarla beraber olun ‘ Peygamberin dilinden ‘Dünyadaki cennet bahçeleri olan İlim Meclislerine girin ‘ 4-Tefekkür edin ve Beyninizi Çalıştırın Beyin bir kas gibidir. Onu kullandıkça güçlenir. Ekranda anlamsız içerikleri kaydırmaya zaman ayırmak yerine, tefekkür edin, bulmaca çözün veya kitap okuyun, yabancı dil öğrenmeye zaman ayırın. Beyni başka şeylerle meşgul etmek hem beynin gelişmesini sağlar hem internette dolaşmanızı engeller. 5-Dostlarınızı, ilim ehlini, İrfan ehlini ziyaret edin; Gerçek Hayatta Sosyalleşin Gerçek dünyadaki insanlarla sosyalleşmek için çaba gösterin. Arkadaşlarınız ve aileniz ile sosyalleşmek stres seviyenizi azaltır. 6- Dijital Olmayan İlgi Alanlarına Odaklanın Yakın ve uzak çevrenizde konulu, eğitici, öğretici geziler yapın, Hobilerinize ve keyif aldığınız aktivitelere daha fazla zaman ayırmaya çalışın.. 7-İçerik Seçimlerinize Dikkat Edin Tükettiğiniz şeylere dikkat ederek beyin sağlığınızı koruyun. Sansasyonel ve olumsuz haberlere yenik düşmeyin. Düzenli olarak öfkeli veya endişeli hisler uyandıran hesapları takip etmeyi bırakın. Sanal Medyanızda sizi düşündüren ve ilham veren olumlu içerikleri takip edin. Her Derde Deva; İslam Çağımızın hastalıklarına, suni-yapay problemlerine doğal ilaç ve gıdaların deva olduğu gibi teknolojini, dijital bağımlılıkların devasıda İslam’a yani fıtrata dönüştür. Musa’nın asasının çağın sihirbazları, teknolojik üstünlüklerine yenmesi gibi İslam’ın tavsiyelerinin de Hakkın ve Hakikatin üstün geleceğine önemli bir misaldir.
Sanal Medya yerine ‘Oku’ emrine uyarak kitap okumak, ‘Sadıklarla beraber olun’ emrine uyarak samimi dostlar edinmek, ‘Akletmezmisiniz’ emrine uyarak Tefekkür etmek, ‘Malayaniyi boş işleri terk etmek’ emrine uyarak boş, beleş işlerden uzak durmal önemlidir. Tüm bu yöntemler size yardımcı olmazsa beyin çürümesine ve Kalabalık Yalnızlık için bir psikolog veya psikiyatristten destek almak sağlığınızı korumaya ve beyin çürümesinden kurtulmanıza yardımcı olabilir. Dr. Selahattin Semiz’in kısa Öz Geçmişi: 1962 yılında Sivas, Gürün’de doğdu. 1985 yılında İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu. Kırşehir, Kaman’da mecburi hizmetini, GATA-Ankara hastanesinde askerlik hizmetini, İstanbul Haseki Hastanesi Radyoloji Kliniğinde ihtisasını tamamladı. Hekimlik hayatı boyunca birçok STK’da aktif görev aldı. Deprem, sel ve tsunami sonrası Endonezya-Ace, Pakistan-Keşmir ve Pakistan-Pencap bölgelerinde, Sudan ve Nijer’de sağlık gönüllüsü olarak çalışmalara katıldı. Afiyet Hastanesi Başhekimi, Afiyet OSGB, Biomekatronik Şirketinin Ortağı ve Biomedikal Ar-Ge Kooperatifi Başkanıdır. Halen Özel Afiyet Hastanesinde radyoloji uzmanı ve başhekim olarak çalışan Dr. Semiz, Kutupyıldızı Sağlık Gönüllüleri Derneği Başkan Yardımcısıdır.