Dünya Bankası’ndan deprem bölgesine ek 1 milyar dolar kaynak
Dünya Bankası’nın son finansmanıyla birlikte toplam tutar 4 milyar dolar olacak (AA)”TÜRKİYE BİR REFERANS NOKTASI”
IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer de Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu içinde çalıştıkları önemli bir ülke olduğunu ifade ederek, Türkiye ve bölgedeki kalkınma bankalarıyla yakından çalıştıklarını belirtti.Türkiye’de ne olduğunu yakından takip ettiklerini vurgulayan Schloemer, “Türkiye bir referans noktası. Türkiye’deki başarılı uygulamaları nasıl bir sıçrama tahtası olabileceğine ve dünyada başka ülke üzerinde nasıl hayata geçirileceğine dair düşünüyoruz. Türkiye’yi başka ülkeler de takip ediyor bu anlamda.” dedi.Schloemer, Türkiye’de deprem bölgesindeki çalışmalara da değinerek, bölgedeki özel sektörün faaliyetlerini desteklemeye devam ettiklerini, toparlanmalarına yardımcı olduklarını dile getirerek, “Özel sektöre odaklanıyoruz ama nihayetinde amaç burada ekonominin durmaması, prodüktivitenin, üretimin durmaması, istihdamın devam etmesi, insanların işsiz kalmaması.” diye konuştu.Schloemer, Türk özel sektörünün uyum yeteneği ve kabiliyetinin yüksek olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin stratejik coğrafi lokasyonunun ve genç iş gücünün ekonomisine avantajlar sağladığını vurguladı.Türkiye ekonomisine yönelik makroekonomik, istikrarlılık manasında olumlu gidişatın ve kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen iyileştirmelerin doğrudan yabancı yatırımcılar tarafından yakından ve olumlu olarak takip edildiğini aktaran Schloemer, yabancı yatırımcılar için öngörülebilirliğin önemli olduğunun altını çizdi.”CDS’LERDEKİ DÜŞÜŞ DİKKATE ŞAYAN ÖNLEMLERİN MEYVELERİ”
Wiebke Schloemer, Türkiye’yi etkileyen jeopolitik risklerin ülkeye etkilerinin ve Türkiye’nin bu risklere reaksiyonuna ilişkin soruya, Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda çalışırken risk değerlendirme ve azaltımının her zaman önemli olduğunu vurguladı.Schloemer, politik ve jeopolitik risklerin var olduğunu ve bunların sadece Türkiye için değil, aslında her yerde olduğunu kaydederek, söz konusu risklerin ortadan kaldırılmasının kolay olmadığını söyledi.Makroekonomik kırılganlıkların öne çıktığını anlatan Schloemer, şunları kaydetti: “İstikrar önlemleri belki 18-19 aydır gerçekten meyvesini vermeye başladı, görünüyor bu. İtibarlı kredi derece indirmelerinde iyileşmeler görünmeye başladı. Pek çok yatırımcının beklediği ki uluslararası yatırımcılar değil, aynı zamanda yurt içindeki yerli yatırımcılar için her türlü sermaye akışı açısından hep dikkatli takip edilen şeyler oldu ve bunlar da önemli göstergeler diye düşünüyorum. Lopez’in de söylediği 600’lerden 270’lere düşüş (CDS), bunlar da gerçekten dikkate şayan önlemlerin meyveleri. Yani bir istikrar sağlanıyor.””TÜRKİYE HERHANGİ BİR ÜLKE DEĞİL, ÖNEMLİ BİR EKONOMİ”
2025’teki ekonomik öngürölebilirlik, enflasyon beklentileri ve yatırımcıların Türkiye’ye bakışına ilişkin bir soruya yönelik Wiebke Schloemer, yatırımcıların Türkiye’yi dikkatle takip ettiğinin altını çizdi.Schloemer, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin ekonomik performansı takip ediliyor. Türkiye, sadece ülke içerisinde değil, dünyadaki ekonomik performansı açısından da takip ediliyor çünkü büyük bir ekonomi. Türkiye uluslararası olarak da önde gelen, gelişmekte olan ekonomilerden. Finans merkezleri, Londra’da, New York’ta, bankalarla hep irtibat, özellikle sermaye piyasalarıyla, özel irtibatımızdan bakarak söyleyebilirim, gerçekten büyük ilgiyle izleniyor. Türkiye herhangi bir ülke değil, önemli bir ekonomi. Türkiye, ekonomik istikrar, potansiyel ve fırsatlar dolayısıyla yakından izleniyor, takip ediliyor.”