Eğitimcilerden Başkan Erdoğan’a açık mektup: Asım’ın nesli için milli müfredat şart
Toplumun temel dinamikleri gözetilmeden hazırlanan mevcut müfredattaki ateist fikirlerin temizlenmesine yönelik çalışmaların sürdüğü bir dönemde bilim insanlarından ve eğitimcilerden Başkan Recep Tayip Erdoğan’a anlamlı bir çağrı geldi. Akit özel Toplumun temel dinamikleri gözetilmeden hazırlanan mevcut müfredattaki ateist fikirlerin temizlenmesine yönelik çalışmaların sürdüğü bir dönemde bilim insanlarından ve eğitimcilerden anlamlı bir çağrı geldi. Milli Eğitim Bakanlığının gayretini takdir eden ve bakanlık içerisindeki seküler kadro tahakkümüne prim verilmemesi gerektiğini ifade eden akademisyenler Başkan Erdoğan’a yazdıkları açık mektup ile milli ve manevi değerleri önceleyen bir nesil yetiştirilmesi için müfredatın tevhidi bakış açısıyla hazırlanması gerektiğini vurguladılar. Kamuoyunun yakından tanıdığı ve alanında uzman isimlerin hazırladığı mektupta şu hayati uyarılar yer alıyor: Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye yüzyılına yaraşır Maarif Modelinin ilanını heyecanla ve umutla bekliyoruz. Bu müfredatın, eğitimle ilgili ortaya koymuş olduğunuz, “Asım’ın Nesli” idealinize hizmet edecek, vasıta olacak bir çalışma olacağına ümidimiz vardır.
Gerek zatıâlinizin gerekse Milli Eğitim bakanımızın, “nesli ihya medeniyeti inşa mefkûremize” uygun bir müfredat için gayret ettiğinizi biliyoruz. Lakin son zamanlarda basına sızdırılan haberlerden, müfredatı hazırlayan komisyonlarda, pozitivist, materyalist ve evrimci görüşlere sahip olanların hâkim olduğu anlaşılmaktadır. Müfredata milli ve manevi değerlerin yeteri kadar işlenemediğine ilişkin duyumlar almaktayız.
Bu komisyonların nasıl ve ne şekilde oluşturulduğu sorgulanmalıdır.Milli ve manevi değerleri benimseyen komisyonlar oluşturulmalıdır.
Tanzimat’tan beri sürdürülen batı taklitçiliği ülkemizin sorunlarını çözmedi.Şu bir gerçektir ki her medeniyet öncelikle kendi din ve kültürü ile sosyal, siyasal ve ekonomik beklentileri doğrultusunda kendisine bağlı insanların yetişmesini amaçlar. Buna yönelik olarak bilimsel ve teknolojik çalışmaların yanında kendi kadim medeniyetimizden ilham alarak kendi yönümüzü belirlemeliyiz. Çünkü Doğu ve Batı birbirinden farklıdır. Batı kültürünün ürünü olan eğitim teorilerinin Batı dışındaki ülkelerde uygulanması zarardan başka bir sonuç vermemiştir. Batı eğitim sistemi sadece bilgi (akıl) düzeyinde yapılandırılmış, doğu İslâm kültürü ise bilgi-akıl (âlim), kalp (irfan) ve ruhu (hikmet) birlikte ele almıştır. Şahsiyeti inşa etmiştir. Bu sebeplerle her toplum kendi kültüründen beslenen eğitim programları oluşturmalıdır.Nitekim başkalarının kavramları ile kendi medeniyetimizi kuramayız.
Bunu yapacak en iyi araç tartışmasız eğitimdir. Eğitim bütün medeniyetlerin topluma yansıyan göstergesi olan toplumu ve ferdi şekillendiren önemli bir araçtır.
AK Parti Hükümetleri zamanında önemli müfredat çalışmaları yapıldı. 2005 yılında 40 yıllık eskimiş programlar yenilendi, fakat neslimizin tarihi kökleri ve manevi değerleri programlara yeterince işlenemedi.Mevcut müfredatlar ile yetişen nesiller kendi kadim kültürüne yabancılaştı, batıyı model aldı, bir kısmı ülkesini terk etme fırsatı kollamaya başladı.Eğitimden beklediğimiz “vatanını seven ve milletini yükseltmek isteyen ideal nesillerin yetiştirilmesidir.”
Bakanlığın yaptığı müfredat çalışmalarını tarihi bir dönüm noktası olmasını arzu ediyoruz.Bu müfredat çalışması, Türkiye yüzyılının çerçevesini çizecek, gönül coğrafyamıza yön verecek bir müfredat olmalıdır. Ümidimiz ve gayretimiz, bu müfredatın kendi kadim kültürünü öğrenen ve aidiyetiyle iftihar eden, inancı, gayreti ve mefkûresiyle medeniyet inşa etme idealinde bir nesil yetiştirmesidir. Nitekim nesli ihya etmeden medeniyeti inşa edemeyiz. Hazırlanan müfredatı “beka meselesi” olarak görüyoruz.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Sizin sıkça vurguladığınız “Asım’ın Nesli’nin” yetiştirilmesi için müfredatta bulunması gereken özellikleri arz ediyoruz:
1. Müfredat çalışması maddi ve manevi değerleri birlikte bulundurmalıdır. Batı orjinli yalanlara bilimsellik adı altında izin verilmemelidir.
2. Müfredat ve ders kitaplarında “hakk, fazilet, yardımlaşma, din-vatan, ruhun tekemmülü” yer almalıdır. “Kâmil insan” yetiştirme hedefi yer almalıdır.
3. Müfredatta inancımıza aykırı pozitivist, sırf dünyaperestifadeler yer almamalıdır.
4. Kültürümüzü yansıtan, dil zenginliğimizi ortaya koyan bir dil ve üslup kullanılmalıdır.
5. Müfredatın tüm programlarıinanç, kültür, milli ve manevi değerlerimizle ilişkilendirilmelidir.
6. Müfredat, yüz yıldır örtük olarak nesillere dayatılanaşağılık kompleksini ortadan kaldırmalı,hayata anlam kazandırmalı,geleceğe ümitle bakmayı sağlamalı ve bunun için çalışma azmi kazandırmalıdır.
7. Kendi kadim kültürümüze katkı sunmuş, icat ve düşünceleri ile dünya medeniyetlerine yön vermiş Müslüman âlimlere ve icatlarına ağırlıkla yer verilmelidir. Böylece neslimiz aşağılık kompleksinden ve öğrenilmiş çaresizlikten kurtarılmalı ve ecdadını model alması sağlanmalıdır.
8. Hazırlanan müfredat ve ders kitapları inancımıza aykırı içeriklerden temizlenmelidir. Özellikle fen bilimleri kitaplarında bulunan inanca aykırı ispatlanmamış ve bilimsel kılıklı iddialardan kaçınmalı ve tevhidi bir bakışla kitap içerikleri oluşturulmalıdır. Prof. Dr. Abdulhak Halim Ulaş
Prof. Cihat Yaşaroğlu
Prof. Dr. Kazım Uysal
Prof. Dr. Koray Köksal
Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma
Prof. Dr. Sayın Dalkıran
Doç. Dr. Ahmet Kavlak
Doç. Dr. Kasım Takım
Dr. Kemal Tekden- Eğitim Yöneticisi –Yapımcı
Dr. Mehmet Yaşar
Dr. Mehmet Sürmeli – Eğitimci
Uzm. Adnan Kalkan -Eğitimci Yazar -Sosyolog
Ahmet Balı – Eğitimci
Ali Erkan Kavaklı – Eğitimci Yazar
Burhanettin Saygılı – Eğitimci Yazar
Duran Çetin – Eğitimci Yazar
Mehmet Sebbah Yiğit – Eğitimci Yazar
Mustafa Altınsoy – Eğitimci Yazar
Orhan Göktaş-Eğitimci Yazar
Ufuk Coşkun – Eğitimci Yazar
Vehbi Vakkasoğlu – Eğitimci Yazar
Yusuf Altunbaş – Eğitimci