Emre Belözoğlu’ndan Fatih Terim ve Fenerbahçe sözleri
Türk futbolunun önemli isimlerinden olan Emre Belözoğlu, Fanatik’e açıklamalarda bulundu. Futbolculuk ve teknik direktörlük kariyerine dair konuşan eski ve futbolcu ve teknik direktör, Milli Takımı’da yorumladı.
“PUAN ORTALAMASI İYİ BİR HOCA DEĞİL ZATEN”
– A Milli futbol takımımızın genel performansını nasıl buldunuz? Bu özelde Montella’nın oyun içerisindeki hamleleri ve stratejisi sizce nasıldı?
“Montella’ya karşı rakip de olduğum için aslında Adana Demirspor’dakine benzer bir şekilde oynuyor. Bazı maçlarda 3’lü oynamayı tercih etti. Çok fazla bir değişim yok. Genelde aynı oyun tarzıyla oynuyor. Başarılı bir teknik direktör olduğunu düşünüyorum. Yüksek seviyede puan ortalaması olan bir hoca değildi zaten Montella, ama iletişimi samimiyet olsun kendisiyle tanıştığım için de bunların iyi olduğunu söyleyebilirim. İyi bir jenerasyonumuz var. Türkiye’de her şeyde olduğu gibi iyi giderken abartılan ve biraz kötü gidince kötü anlamda abartıldığı bir durum oluşuyor. A Milli Takımımız’ı başarısız bulmuyorum. Geçmişte kazanamadığımız bazı deplasmanlarda maçlar kazandılar. Grupta 1. olma ihtimalimiz çok fazla olduğu için son maçta 2. olmamız herkesi üzdü ve üzmeli de. ama önümüzde daha bir fırsat var ve o fırsatı da değerlendirebiliriz.”
– Siz, kendinizi gelecekte A Milli Takım’ın hocası olarak görüyor musunuz?
“Tabii ki her teknik direktörün hayali budur. Milli takımda en çok oynayan oyunculardan birisi oldum. Kaptan olarak en fazla maça çıkan futbolculardan birisiyim. Yapmak isterim ama daha öncelikli hedeflerim var. Onları yaptıktan sonra nasip olursa bunun önüne kimse geçemez.”
“FATİH TERİM’DEN FARKLIYIM”
– Fatih Terim ilk olarak sizi genç bir yaşta sahaya sürdü. Siz de genç oyunculara şans veren bir hocasınız. Bu kapsamda Fatih Terim’den ilham aldığınızı söyleyebilir misiniz?
“Birçok teknik direktörle çalıştım ve onların metotlarından ilham aldım. Ben zaten 32 yaşından beri hocalık yapmak istediğimi hep söyledim. Çalıştığım hocalardan hep bir şeyler öğrenmeye çalıştım ve Fatih Terim de bunlardan bir tanesi. Bu ülkedeki en önemli teknik adamlardan birisi. Birçok kişinin rol modeli. Ben biraz daha farklı bakıyorum oyuna. Karşıt planlar yapmak ve farklı oyunlara karşı farklı oyun tarzları üretmeyi seviyorum. Fatih Terim çok daha pragmatik bir hoca. Biraz daha oyunun üzerine değerlendirmeler yapan bir teknik direktörüm ben. Fatih Terim olmak da bu ülkede hiç kolay değil. Başarılar ve kupalar… Şampiyonluklar. Herkesin rol model olarak gördüğü bir hocadan bahsediyoruz.”
FENERBAHÇE DÖNEMİ
– Ankaragücü – Fenerbahçe maçında Valencia’nın son dakikalarda attığı bir gol vardı ve 2-1 kazandınız maçı. Gole çok sevindiniz. Hatta Ozan Tufan’la büyük bir sevinç yaşadınız. O anda Fenerbahçe’nin gerçekten şampiyon olabileceğini düşündünüz mü?
“Ben en başından beri düşünüyordum zaten. Şampiyonluk fırsatının bize bir kere de olsa gelebileceğini biliyordum. Yaşananlar da şahit buna. Ona inandıramadık kimseyi o benim içimde bir ukde olarak kaldı. Ankaragücü maçı özelinde konuşursak inanmış bir oyuncu grubunun neler yapabileceğini çok puan geriden gelerek gösterdik. Çok daha iyi olabilirdi. O mücadelenin sonunu getirebilecek gücümüzün olduğunu düşünüyorum. Olmadı. Pandeminin olması ve maçların seyircisiz oynaması… Kadıköy’de Fenerbahçe’nin en büyük gücü her zaman taraftarı olmuştur. Son 10 maçta 23 puan topladım ama Erol Hoca’nın katkısı da var. O da elinden geleni yaptı.”
– Sivasspor maçında tribünden size bir tepki olduğu söylendi. Ali Koç’un size doğru bağırdığı iddia edilmişti. Böyle bir şey oldu mu?
“Hayır, asla böyle bir şey olmadı. Sivasspor maçında hepimiz büyük bir üzüntü yaşadık. Teknik adam olarak kimsenin benim işime karışmasına müsaade etmem.”
“TARİHİN EN DÜŞÜK BÜTÇESİYLE TAKIM KURDUK”
– Alo ben Emre Abin?
“Bunu ben hiçbir zaman üstlenmedim ve bu kadar popülist bakmıyorum ben olaya. Fenerbahçe, transferde çok daha bakir hareket ediyordu. Bizle beraber daha dinamik hareketler oldu ki bütçe olarak da çok iyi değildik. Vedat Muriqi transferinden gelen parayla transferleri yaptık. Fenerbahçe tarihinin en düşük bütçesiyle o takımı kurduk. 20 milyon euroluk bir takımla şampiyonluğu son ana kadar kovaladık. Bankalar birliği anlaşmasından dolayı büyük kısıtlamalar da vardı. Ali Koç’un da çok büyük katkıları oldu. Biz en iyisini yapmaya çalıştık. N’aber abicim, ben Emre abin diye açmışımdır. Sağ olsun taraftarın benim için teveccühü oldu. Onların teveccühüne karşılık verdiğim bir durumdu. Başarının ve başarısızlığın ardından taraftar profilinin nasıl değişebileceğini bilen birisiyim.”
MERT HAKAN YANDAŞ TRANSFERİ
– Alo ben Emre abin döneminde Mert Hakan’ı Galatasaray da istiyordu. Siz o zamanlar Mert Hakan’ı arayıp ikna etme döneminde ekstra bir katkınız oldu mu?
“Şimdi tabii ki yöneticilere göre bizim futbolcu geçmişimize binaen onları ikna etme sürecimiz daha kolay oluyor. Mert Hakan da bunlardan bir tanesi. Yabancı oyuncular da var. Bu anlamda benim tabii ki katkım olmuştur ama bu tek başına olabilecek bir şey değil. Takımın gücü, yöneticilerin gücü, ilişki ağı gibi bir sürü parametreler var transfer sürecinde.”
“İRFAN CAN, FENERBAHÇELİ DURUŞUNU GÖSTERDİ”
– Bu anlamda bazı futbolcularla özel bir konuşmanız oldu mu?
“İrfan Can Kahveci’nin transfer döneminde Başakşehir kulübüne gidip transferin çok zor olduğu bir dönemde oyuncuyla bire bir konuşmasaydık. O transfer olmazdı. Başka bir takıma çok rahat bir şekilde giderdi. Aslında gitmişti de gitmedi. İrfan Can Fenerbahçeli duruşunu ve taraf olduğunu gösterdi. Şu anki profiliyle de gösteriyor herkese. Fenerbahçe’de oynadığınız dönemde çok iyi bir arkadaşlık ortamı vardı. Bu ortamdan bahsetmenizi isteyeceğim. Mehmet Topuz takımın tutkalı. Oynasın oynamasın ki çok daha iyi bir oyuncuydu. Transfer sürecinde de çok spekülasyon olmuştu. Aziz Yıldırım’ın onu gidip alması ve arkadaki oturuşu… Mehmet çok iyi ve temiz bir çocuktur. Anadolu insanının temsili gibidir.”
FENERBAHÇE’YE TRANSFERİ
– İngiltere’de Newcastle United’da oynadığınız dönemde Fenerbahçe’ye geldiniz. O dönemde Aziz Yıldırım’la neler konuştunuz?
“Aziz başkanla eski bir dostumun evinde buluştuk. Beni istediğini söyledi ve ben de ailemle konuşmam gerektiğini söyledim. Onlarla konuştuktan sonra karar vermek zor olmadı benim için. Aziz başkanın beni cezbeden tarafı benim için hep oluştur. Onun takımının kaptanlığını yapmak da zordur. Her zaman başarıyı hedefleyen profiller olduğumuz için iyi anlaştığımız dönemler olmuştur. Benim için Aziz Yıldırım denildiğinde, durduğumuz ve yutkunduğumuz insanlardan birisi olmuştur.”
“EN BÜYÜK FENERBAHÇELİ BENİM DİYE GÖREVE GELMEM”
– Fenerbahçe’ye tekrar dönme şansınız olsa neyi farklı yapardınız?
“Hiçbir şeyi farklı yapmazdım. Her şeyi aynı yapardım. Yine inandığımı yapardım. Fenerbahçe’nin menfaati için gecemi gündüzüme kattım. Yine aynısını yapardım. Çok farklı bir şey yapmazdım. Kimse mutlu olsun diye değil ben sınırlarımı zorlayarak yaşadım. Fenerbahçe taraftarına hoş görünmekten ziyade onların mutlu olmasını istiyorum. Fenerbahçe taraftarına hoş görünmek için hiçbir çaba içerisinde bulunmam. Bu işin de cilvesi budur. En büyük Fenerbahçeliyim diyen en büyük Fenerbahçeli değildir. Fenerbahçe için ne yaptığına bakmak lazım. Fenerbahçe’nin başına gelsem bir öncekinden daha fazla yapacağımı garanti ederim. Daha fazla mücadele edeceğimi, daha fazla gecemi gündüzüme katabileceğimi vadederim. En büyük Fenerbahçeli benim diye göreve gelmem.”
“OYUNU KURALINA GÖRE OYNAMANIZ GEREKİYOR”
– Fenerbahçe 10 yıldır neden şampiyon olamıyor?
“Sebeplerini bugün masaya yatırmak kolay değil. Bu sürecin içerisinde ben futbolcu, hoca ve yönetici olarak da bulundu. Sabırsız ve çok çabuk bir şeyleri kazanma isteği ki bu da doğaldır başarısızlıktan sonra hemen bir reaksiyon beklenir. Büyük takım refleksidir bu. Daha akil davranılırsa ve sezonun henüz başındayken bütün kartlarınızı ortaya dökmeden sezonun daha kızıştığı dinamik dönemlerinde reaksiyon gösterilerek oyunu kuralına göre oynamanız gerekiyor. Eğer bu süreçler doğru yönetilirse 10 senenin ardından Fenerbahçe’nin taraftarına bu tür dönemleri unutturacak başarılar yaşayacağına inanıyorum.”
– Size haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?
“Hayır, ben çok haksızlık gördüm ömrüm boyunca. Fenerbahçe’nin bana haksızlık yaptığını düşünmüyorum. Bana hayatım boyunca çok fazla haksızlık yapıldı ama belki de Fenerbahçe özelinde öyle hissetmek istemiyorumdur.”
“MOURINHO KADAR ÖNEMLİ HOCANIN GELDİĞİNİ GÖRMEDİM”
– Jose Mourinho özelinde de düşüncelerinizi almak isterim.
“Bu kadar önemli bir hocanın Türkiye’ye geldiğini ben yaşadığım tarih boyunca görmedim. Bu sabırsız ortamın değişebileceğini düşünürken böyle bir profil bile geldiğinde değişmediğini gördüğünüzde bu ülkede bazı şeylerin asla değişmeyeceğini görüyorsunuz. Demek ki problem başka bir yerde. Burada herkes futbolu çok iyi yorumlayıp çok iyi biliyor gibi bir durum var. Buna bağlı olarak bizim ülkemizde olan oyuncular başka bir ülkeden olsa aynı oyuncu 10 milyon değil de 50 milyon euroya gider ama bizim ülkemizde böyle olmuyor. Bu yüzden herkes bu kadar iyiyse biz neden böyleyiz diye sormak lazım. Bu yüzden kendimizi bilmemiz çok önemli.”
“OKAN BURUK ÇOK BAŞARILI”
– Okan Buruk’u nasıl değerlendiriyorsunuz?
“2 sene üst üste şampiyon oldu ve iç saha dış saha bütün rekorları Okan Buruk kırdı. Çok başarılı olması dışında Okan Abi için söylenecek çok fazla bir şey yok. Çok başarılı bir teknik direktör. Geçmişte yaşadığı başarılar ve başarısızlıklar bir bütün olarak tecrübe olarak elinde. Bunu da en iyi şekilde kullanıyor diye düşünüyorum.”
“ARDA GÜLER’İN REAL MADRID’DE OLMASI BANA GURUR VERİYOR”
– Arda Güler konusundaki görüşlerinizi almak istiyorum. Arda Turan, yaptığı açıklamada benden daha iyi olacağını düşünüyorum dedi. Sizin bu anlamda görüşleriniz nedir?
“Genç oyuncuların gelişimine şahit olmak çok güzel. Arda’yla ara sıra konuşuyoruz da. Bazı şeyleri söyleme gereği duyduğumda haberleşiyoruz ve sağ olsun o da beni dinliyor. Çok yetenekli olduğunu söylememe gerek yok. Sergen Yalçın, Oğuz Çetin, Tugay Kerimoğlu… Bu tür oyuncular hep geldi. Bizim jenerasyonumuz, Arda Turan ve şimdi de Arda Güler… Yaşı itibarıyla 15-16 yaşlarındayken bizden daha iyi olduğunu düşündüğümü söylemiştim. Aynı fikirdeyim. Şu an bulunduğu yer itibarıyla da hiçbir Türk oyuncu orada olmadı zaten. Orada kalması ve orada devam etmesi bana gurur veriyor. Geçen seneye göre çok daha fazla süre alıyor. Orada kalmasını ve başarılı olması… İsterse kariyerinin son döneminde Fenerbahçe’ye gelmesi dışında benim Arda Güler’le ilgili başka bir temennim yok. Daha Arda Turan’ı, Sergen Yalçın’ı ve Oğuz Çetin’i geçmedi. Önünde bir süreci var ve hep beraber göreceğiz.”