En sıcak kış geride kaldı: Sırada en sıcak bahar var!
El Nino hava olayının etkili olduğu 2023, tüm zamanların en sıcak yılı olurken rekor sıcaklıkların 2024’ün ilk aylarında da devam etmesiyle tarihin en sıcak kışı yaşandı. Dünya genelinde 1941-1980 yılları arasında aralık, ocak ve şubat aylarının ortalama sıcaklığı 11,9 dereceyken geçen kış mevsiminde sıcaklık, bu ortalamanın 1,29 derece üzerinde, 13,24 derece ölçüldü.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Kurnaz, dünyanın genel ikliminin El Nino ve La Nina hava olaylarıyla çok yakından alakalı olduğunu kaydetti.
Pasifik Okyanusu’nun dünyanın yaklaşık yarısını kapladığını ve El Nino’nun bu suların normalden sıcak, La Nina’nın ise normalden serin olmasını sağladığını anlatan Kurnaz, “Bu nedenle bu sular sıcak olursa dünyanın ortalama sıcaklığı da artıyor, yani sadece orası sıcak olduğu için ortalama artmıyor. Oranın sıcak olması dünyada geri kalan her yerin sıcaklığının biraz daha yükselmesine neden oluyor.” dedi.
İklim değişikliğinin sıcaklıkların devamlı artmasına neden olduğunu, sıcaklıkların El Nino senelerinde daha fazla, La Nina senelerinde ise biraz daha az arttığını belirten Kurnaz, şöyle devam etti:
“Dünya geçen sene haziran ayında El Nino dönemine girdi, dolayısıyla temmuz ayının başından itibaren bütün dünya ısındı ve yaşadığımız her ay, tarihte yaşadığımız en sıcak ay oldu. Bu da doğal olarak geçirdiğimiz kışı, en sıcak kış yaptı. Aralık, ocak ve şubat ayları dünyada geçirdiğimiz en sıcak kış oldu, muhtemelen mart, nisan ve mayıs da en sıcak ilkbahar mevsimi olacak.”
El Nino etkisinin mayıs ayı sonunda etkisini kaybedeceği öngörüsünü paylaşan Kurnaz, daha sonra sıcaklıkların biraz daha azalacağını, gelecek yaz mevsiminin 2023 yazı kadar sıcak olmayacağını ve geçen seneki gibi rekorlar görülmeyeceğini ifade etti.
Isınmada asıl faktörün iklim değişikliği olduğunun altını çizen Kurnaz, “İklim değişikliği dünyayı zaten ısıtıyor, düzenli bir şekilde yukarı doğru giden bir eğri var. Bu eğrinin üzerinde bazen biraz daha yüksek, bazen biraz daha düşük olarak, sıcaklıklar dalgalanıyor. Bundan 6 sene sonranın La Nina sıcaklıkları, bu senenin El Nino sıcaklıkları kadar olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Ocak ve şubatta Türkiye’de ciddi kış kuraklığı görülmediğini, dünyada da tablonun benzer olduğunu aktaran Kurnaz, “Her 1 derece sıcaklık artışı, düşen yağış miktarını yüzde 7 artırır. ‘Bütün dünyada kuraklık’ diye bir kavram yoktur. Amerika’nın batı kesimleri çok ciddi yağış aldı, ama 2 sene önce susuzluk alarmı içindelerdi. Onun için bir tarafta çok yağış olan bir zamanda, başka bir tarafta tablo çok farklı olabilir, bu normal.” diye konuştu.
Kış kuraklığını, mevsim normallerinin altında düşen yağış miktarı şeklinde tanımlayan Kurnaz, şu görüşleri paylaştı:
“Türkiye’de aralık ve ocak ayları oldukça yağışlı geçti. Şubatta ve şimdiye kadar martta çok fazla yağış görmedik, bu çok beklediğimiz bir şey değil ama hiç olmayan bir şey de değil. Ama bu yazın sonunda itibaren El Nino etkisini kaybedip La Nina geldiğinde eylül, ekim ve kasım ayları nispeten daha az yağışlı geçecek gibi duruyor. Gelecek sonbahar ve kış, yağışlar azalabilir, bunun için de hazırlıklı olmamız gerekiyor ama bu ‘kuraklık’ demek değil.”
Tarımda ihtiyaç duyulan yağışların esasında mart ve nisan yağışları olduğunu işaret eden Kurnaz, şubat ayı boyunca Türkiye’nin hiçbir bölgesine yeterli yağış düşmediğini, bunun mart boyunca sürmesi ve nisan ayına sarkması durumunda Türkiye’de tarım sektöründe ciddi sorunlar yaşanabileceği uyarısında bulundu. Kurnaz, “Kış kuraklığı yaşamadık ama bahar kuraklığı tarımı etkileyecektir.” sözlerini sarf etti.
Paris Anlaşması’nda küresel ısınmayı sınırlamak için belirlenen 1,5 derece hedefinin son 12 ayda aşıldığını ancak bu hedefin kalıcı olarak aşıldığını söylemek için henüz erken olduğunu bildiren Kurnaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Her yıl 1,5 derecenin üzerinde ısınma yaşandığında 1,5 derece hedefinin aşıldığı söylenebilir. Şu anda son 12 ayın sıcaklığı 1,5 derecenin üzerinde. Haziran ya da temmuz ayı birazcık normalin hafif çevresinde olursa rakam 1,48’e düşebilir. Bu yüzden 1,5 derece hedefinin aşılması bugün, yarın olacak şeyler değil. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde aşılacak, her ayın ortalaması 1,5 derece sıcak olacak ki ‘kalıcı olarak aşıldı’ diyebilelim. Bunu demek için daha birkaç sene var.”
Kurnaz’ın verdiği bilgilere göre, 1984’ten bugüne kadarki kış mevsimi sıcaklık değerleri ve bu değerlerle 1941-1980 yılları ortalaması arasındaki fark şu şekilde oluştu:
YIL
KIŞ SICAKLIKLARI (SANTİGRAT DERECE)
1941-1980 ORTALAMASINA GÖRE FARK (SANTİGRAT DERECE)
1984
12,150
0,206
1985
12,040
0,096
1986
12,154
0,209
1987
12,250
0,306
1988
12,410
0,466
1989
12,171
0,226
1990
12,360
0,415
1991
12,462
0,518
1992
12,340
0,395
1993
12,245
0,300
1994
12,151
0,206
1995
12,488
0,543
1996
12,295
0,351
1997
12,296
0,352
1998
12,621
0,677
1999
12,482
0,538
2000
12,351
0,407
2001
12,320
0,375
2002
12,647
0,702
2003
12,575
0,631
2004
12,658
0,713
2005
12,629
0,684
2006
12,655
0,711
2007
12,828
0,883
2008
12,359
0,415
2009
12,604
0,660
2010
12,767
0,823
2011
12,486
0,542
2012
12,480
0,536
2013
12,652
0,708
2014
12,666
0,721
2015
12,802
0,858
2016
13,192
1,248
2017
13,018
1,074
2018
12,901
0,957
2019
12,915
0,970
2020
13,177
1,233
2021
12,791
0,847
2022
12,885
0,941
2023
12,876
0,931
2024
13,241
1,297