Enerji krizi Avrupa’yı sarsıyor! ABD’nin şok hamlesiyle hattı patlattılar

0

Takvim gazetesi yazarı Ergün Diler, Avrupa’nın enerji bağımlılığının ABD ve İngiltere tarafından nasıl kullanıldığını anlattı. Diler, Kuzey Akım hatlarının patlatılmasının Avrupa’nın küresel iddialarını zayıflattığını ve Almanya’nın Schengen anlaşmasını tanımayacak duruma geldiğini belirtti. Avrupa’nın Türkiye’siz atmaya çalıştığı adımların bedelini ağır ödeyeceğini vurgulayan Diler, bu büyük kırılmanın savaşsız olmayacağını savundu. Diler, “Amerika, Avrupa’ya diz çöktürdü, Çin ve İngiltere ise sahneye çıkıyor” dedi. İşte Ergün Diler’in dikkat çeken yazısı: “Devletlerin günahları da sevapları da hemen kendini göstermez. İşaretler belirse de sonuç daha sonra gelir. AVRUPA BİRLİK olarak İKİ DÜNYA SAVAŞINI YAŞAYAN bir coğrafyanın, aslında Amerika’nın gelip üstünlük kurmasına itirazdı. Normandiya Çıkarması’yla başlayan süreç Amerika’ya DÜNYA İMPARATORLUĞUNU getiriyordu. AVRUPA savaşmayı değil birleşmeyi öne çıkartarak KÜRESEL İDDİASINI ortaya koyuyordu. Avantajları da dezavantajları da vardı. İleride daha da iyi anlayacakları gibi en büyük HATALARI, TÜRKİYE’yi dışarıda tutmalarıydı… Berlin-Paris-Brüksel arasındaki AKIL oyun kursa da en zayıf kasları enerjiydi. Azalan nüfustu. Teknolojik gelişmelerden uzak kalmalarıydı. BİRLİK olarak ortak bir sanayi inşa edememekti. Ordu meydana getirememekti. Geçtiğimiz hafta da yazdığım gibi AVRUPA çıkış arıyor Mario Draghi’ye “Bu krizi nasıl atlatırız?” diye soruyor o da reçeteyi sunuyordu. Avrupa, Amerika’nın baskısı altında inliyordu. Burada ise birileri “Amerika battı batıyor” diyerek akıl dışı yorumlarda bulunuyordu. Şaka gibi ancak gerçek bu… Draghi hazırladığı kurtuluş reçetesinde önemli vurgular yapıyordu. 2021’de AVRUPA, AR-GE’ye Amerika’dan tam 271 milyar dolar daha az yatırım yapıyordu! Dünyanın 50 büyük teknoloji şirketinin sadece 4’ünün AVRUPALI olduğunun altı çiziliyordu. Kaldı ki onların da gözü kulağı ATLANTİK’in diğer tarafındaydı. Son 50 yılda piyasa değeri 100 milyar Dolar’ın üzerinde tek bir AVRUPALI şirket kurulamazken, Amerika’nın son oyuncularından NVIDIA 3 trilyon DOLAR’lık piyasa değerini zorluyordu! Jensen Huang-Curtis Priem-Chris Malachowsky’nin kurduğu şirket YAPAY ZEKA ile tozu dumana katıyordu. Draghi’nin raporunun özeti, öneri getirdiği 170 başlık yerine getirilmezse “Ya özgürlüğümüzü ya topraklarımızı kaybederiz” vurgusuyla son buluyordu. Peki neler oluyordu? Düşünmeyecek miyiz? Türkiye bu işin neresinde bakmayacak mıyız? Bir DEVLET akılla büyür aptallıkların toplamı ile de yıkılır gider… Açalım… Türkiye’de İNGİLTERE güçlüydü. OSMANLI’dan bu yana. Almanya savaştığı oyuncunun gölgesini iyi bilirdi. Londra’nın gözle görünmeyen varlığı nedeniyle Türkiye, BİRLİK’ten uzak tutuldu. Amerika ilişkileri de ikinci nedendi. Türkiye’nin AVRUPA’da olması demek Berlin-Paris’in IRAK’a, Suudi Arabistan’a KÖRFEZ’e inmesi demekti. Yapmadılar. Iskaladılar. Yerine Rusya’yı koydular. Kendileri için doğru tercih olarak. Petrol de vardı gaz da. Özellikle RUS GAZI Almanya başta olmak üzere BİRLİK ülkelerine büyük avantaj sağlıyordu. YÜZDE 40’a varan İNDİRİM maliyeti düşürüyor, KÜRESEL İDDİALARI canlandırıyordu. ORDU HARCAMASI da olmadığı için işler tıkırında gidiyordu. Takip edenler bilecektir! Çok kez “Amerika buna izin vermeyecek” diye yazdım. Obama da Trump da Biden da bunu ilan ettiler. Hassas nokta KUZEY AKIM HATLARI’ydı! Kuzey Akım-2 ile yılda 55 milyar metreküplük Rus gazı Baltık Denizi üzerinden Avrupa’ya sevk edilecekti. Toplam uzunluğu bin 230 kilometre olan hat 10 milyar Euro’ya mal olmuştu. Rusya, KIRIM KRİZİNDEN sonra 2015’te Kuzey Akım 2 projesini açıklamış, Finlandiya, İsveç ve Almanya da 2017’de projeye imza atmıştı. Gazprom’un yanı sıra Shell, OMV, Engie, Uniper ve Wintershall gibi şirketler projenin merkezindeydi. Bir de St. Petersburg yakınlarından başlayan ve Baltık Denizi altından geçerek Almanya’ya ulaşan 1200 km’lik boru hattı daha vardı! Günde 170 milyon metreküp gaz nakletme kapasitesine sahipti. Kuzey Akım-1! 2011’de tamamlanmıştı. Sonuçların görülmesi yani PATLAMAYLA imha edilmeleri, 10 yılı bulmuştu! Rusya-Ukrayna krizi savaşı getirince saflar netleşmek durumundaydı. Joe Biden da tıpkı Trump gibi HATLARI hedef alıyordu. Ukrayna savaşının başlamasından sadece iki hafta önce “Kuzey Akım- 2’nin fişini çekebiliriz” diyordu. Soru üzerine de “Rusya, Ukrayna’yı işgal ederse, bu tankların ve askerlerin Ukrayna sınırını geçmesi anlamına geliyor, Kuzey Akım- 2 artık olmayacak, son vereceğiz. Söz veriyorum” diye cevap veriyordu Olaydan sonra Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Amerika küresel hakimiyetini korumaya çalışıyor” diyor fazla ayrıntı vermiyordu. ABD’li ünlü gazeteci Seymour Hersh, ABD’nin Kuzey Akım ve Kuzey Akım-2 doğal gaz boru hatlarının patlatılması olayındaki rolüne dair izleri sildiğini söylüyordu. “Aylarca gizli bir şekilde Norveç’e girip çıkan Amerikalı erkekler ve kadınlar herhangi bir iz bırakmadı” diye yazan Hersh, operasyona dair önemli bilgilerin sisteme girilmediğini ileri sürüyordu. “Sahada atılan her adımın raporu CIA Direktörü William Burns’e ondan da Başkan Biden’a gidiyordu” diye ısrarla not düşüyordu. Hersh, ayrıca “Bu görev için işe alınan ABD Donanmasının iki deneyimli derin deniz dalgıcının, Baltık Denizi’nin çalkantılı sularında araştırma ve pratik yapması aylar sürdü” diye konuşuyordu. Almanya başta olmak üzere AVRUPA’nın KÜRESEL İDDİASINI SÜRDÜRECEK olan HATLAR Amerika ve İngiltere’nin desteğiyle patlatılıyordu. AVRUPA ile RUSYA bütünleşmesi, yakınlaşması istenmiyordu. İşin garibi, ilginç yanı hiç konuşulmayan yönü ise AVRUPA BİRLİĞİ’nin de RUSYA’nın da bu sabotaja ses çıkarmıyor, çıkaramıyor oluşuydu! “Saldırılara rağmen İŞBİRLİĞİ” diyemiyorlardı! Susup kenara çekiliyorlardı. Oyunu kabul ediyorlardı. KUZEY Akım-2 hayata geçmeden son buluyor, Amerika verdiği sözü tutuyordu! Rusya da AVRUPA da korkuyor, pusuyordu! Gelecekleri tayin edilirken onlara söz hakkı tanınmıyordu! HATLAR patlatılınca Ursula von der Leyen de DRAGHİ’den kurtuluş raporu istemek zorunda kalıyordu! HATLAR gidince ENERJİ fiyatları Amerika’dakinden 2 ila 5 kat artıyor bu da maliyetleri fırlatıyor, şirket çöküşlerini hızlandırıyor, rekabeti azaltıyor, KÜRESEL iddialarının çöpe gitmesinin önünü açıyordu. ARAP BAHARI ile başlayan SURİYE’nin karışmasıyla devam eden rüzgar AFRİKA’dan beslenen GÖÇ DALGASI ile birleşince kıyamet kopuyordu. AVRUPA GÖÇ FIRTINASI ile baş başa kalıyordu. Bunun sonucu olarak ALMANYA, SCHENGEN’i tanımadığı anlamına gelen sınırda kontrollere başlıyordu. BİRLİK kendini inkar eder duruma geliyordu. Amerika aslında en büyük rakibine diz çöktürüyordu. Çin ve arkasındaki İNGİLTERE ise diğer BÜYÜK olarak sahnede olmaya hazırlanıyordu. Rusya ile ilgili her konuda LONDRA’nın parmağını görmemiz bu nedenleydi. Rusya ile çekişen AVRUPA ringden inecek Pekin-Londra hattı daha net görünecekti. Büyük kurgu vardı herkes rolünü iyi oynuyordu… “BATACAK” denilen Amerika AVRUPA’yı çekip aşağıya indiriyordu. Bu aynı zamanda ÇİN’in en büyük ortağına darbeydi! AVRUPA, TÜRKİYE’SİZ adım atmanın bedelini ödeyecekti. Türkiye de “doğru konum”un ne kadar önemli olduğunu keşfedecekti. Avantajlar artık Türkiye’den yanaydı. NET! Bu BASINÇ YÜKLÜ ortam nerede başlayacağı belli olmayan savaşın da habercisiydi… Tarih böylesine büyük kırılmaların savaşsız olmadığını bize gösterdi.”

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.