Enis Bardhi: Messi’den daha iyi olduğum zamanlar da oldu
Trabzonspor Kulüp dergisine konuşan tecrübeli orta saha oyuncusu Enis Bardhi, futbolda son yıllarda uygulanmaya başlayan VAR uygulamasını beğendiğini söyledi. Bardhi, “Çünkü gerekli çizgiler çekiliyor, penaltı olup olmadığına bakılıyor. Ama zaman geçtikçe de oyunun normalleşmesine çok izin verilmiyor gibi geliyor. Olduğu gibi bırakmak lazım, futbol insanlar için oynanıyor. Futbol tadını çıkarmak için oynanıyor. Trabzon’da da olduğu gibi; insanların bir futbol maçını izlemek istemesinin keyifli olduğunu, bunun keyif verdiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“PES ETMEYECEĞİM DEDİM”
Geçen sezonun hem kendi hem de takım adına çok zor geçtiğini ifade eden ve Trabzonspor’dan ayrılmanın çözüm olabileceğini düşündüğünü anlatan Bardhi “Sanki üzerimde bir ağırlık varmış ve bu ağırlığı kaldıramıyormuş, taşıyamıyormuş gibiydim. Bu yükten kurtulmanın tek yolu da buradan ayrılmakmış gibi gözüküyordu. Ama o günlerin sonrasında bir sabah uyanıp dedim ki; ‘Böyle ayrılamam. Bu şekilde gitmek istemiyorum. Ben bir şey başarmak ve burada kalmak zorundayım.’ Ve bunun üstesinden gelmeyi başardım sonunda. Onun dışında tabii ki daha önceleri, gençken yaşadığım zorluklar, dizimden geçirdiğim operasyon vardı. Korktuğum anlar da olmuştu. Yani yaşadığım çok an var aslında. Ama asla ve asla ‘pes edeceğim’ demedim. Ben o kadar kolay pes etmem” diye konuştu.
Bardhi, 29 yaşında olduğu için daha tecrübeli olarak orta sahada o sakinliği gösterebildiğine vurgu yaparak, “Final pasını verebiliyorum, bire bir pozisyonlara girebiliyorum, iyi şut atabiliyorum, özellikle de duran toplarda. Kendimden bahsetmeyi, iyi yönlerimden bahsetmeyi gerçekten hiç sevmiyorum. Ama sanıyorum bu saydığım yönlerim, kulüplerin bana olan ilgisini sağlıyor diyebilirim” dedi.
“MESSİ’DEN DAHA İYİ OLDUĞUM DÖNEMLER OLDU”
İspanya’da oynadığı dönemde Messi’den sonra en fazla frikik golü atan oyuncu olduğu dönemi de hatırlatan tecrübeli oyuncu böyle bir oyuncuyla karşılaştırılmanın bile kendisi için gurur verici olduğunu kaydetti. Bardhi bu konuda gülümseyerek şunları söyledi: “Ondan daha iyi olduğum zamanlar da oldu. Çünkü ben 25 faul atışında 7, o ise 52 faul atışında 8 gol atmıştı. Yüzdeye bakınca ben daha iyiydim. Biraz da gerçeğin olduğu bir şaka diyelim. Bu türden karşılaştırmaları yaptıklarında kendimi gerçekten çok iyi hissediyorum. Gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan birisiyle bir karşılaştırmaya sokulmak bile tabii ki iyi hissettiriyor. Kendimi çok iyi ve gururlu hissediyorum. Her gün daha fazla çalışma ve ona yaklaşabilme hırsını veriyor bu durum. Ve henüz 22 yaşındayken ve bir sezonda 7 frikik golü attığında tabii ki ister istemez biraz havalı bir duruş da oluyor. Çünkü gençsin ve nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun. Ama şu an hayatımda en sakin olduğum, en iyi süreci yaşadığım bir dönemdeyim. Geçmişe dönüp baktığımda yaptıklarımdan gurur duyuyorum diyebiliyorum.”
“TÜRKÇEYİ KESİNLİKLE ÖĞRENECEĞİM”
Bardhi, birden fazla yabancı dil bilmenin önemli olduğunun da altını çizerek Türkçeyi de öğrenme konusunda kararlı olduğunu belirtti. Bardhi şunları söyledi: “Öncelikle, teknik direktörlerle iletişimi kolaylaştırıyor. Örneğin İspanya’da kimse İngilizce konuşmuyor. Oraya ilk gittiğimde hiçbir şey anlamıyordum. Ama gittikten 2-3 ay sonra antrenörümüz ile konuşabiliyor ve onu anlayabiliyor hale gelmiştim. Öncelikli getirdiği avantaj bu. Sonrasında da oradaki İngilizce bilmeyen arkadaşlarınızla iletişimi kolaylaştırıyor. Burada da aslında durum böyle ama belki Türkçe konusunda durum biraz daha farklı çünkü birçok oyuncu İngilizce konuşabiliyor. Dolayısıyla evet onunla konuşamıyorum, kesin dilini öğrenmeliyim dediğimiz oyuncu yok. Aynı zamanda Edin Vişça, Benkovic, Orsic gibi oyuncu arkadaşlarımızla da kendi aramızda rahatça iletişim kurabiliyoruz. Bu yüzden de belki Türkçe öğrenmek daha zor olabiliyor. Ama Türkçeyi kesinlikle öğreneceğim.”
“HAYATIM BOYUNCA ÖĞRENMEYE DEVAM EDECEĞİM”
Her anlamda daha iyi olabilmek için öğrenmeye devam etmek istediğini söyleyen Bardhi, “Futbolda veya normal hayatta, nerede olursa olsun gelişmeye devam edeceğim. Örneğin futbolda; fizik açıdan, savunma açısından ve birçok yönden daha iyi olmam gereken birçok şey var. Hayatta da öğrenmeye çalışıyorum. Öğrenmek istiyorum, daha iyi hale gelmek istiyorum, daha iyi bir insan olmak, daha iyi bir oyuncu olmak istiyorum. Ailem için daha iyi olmak, ailemi benle daha çok gurur duyar hale getirmek istiyorum. Bunun için de her gün çalışıyorum. Ve tabi ki de herkes de bunu yapmak istiyor” dedi.
“BASKI FUTBOLCUYU DAHA İYİ MOTİVE EDER”
Bardi, baskının futbolcuyu maça daha iyi motive ettiğini ve bunun kendisinin de hoşuna gittiğini dile getirerek, “Baskı varsa daha hızlı olursun, maçta daha fazla reaksiyon gösterirsin. Bu bana iyi geliyor. Bu başka insanlara iyi gelmeyebilir, performans düşüklüğüne sebep olabilir. Psikolog konusuna gelecek olursak, ben herkesin bir psikolog ile görüşmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu hemen çözüm bulacak bir doktor gibi görmeyip, onu içinizi açtığınız, futbol yönünden konuları anlattığınız bir kişi olarak görmek gerek. Levante’de oynarken kulüpte bir psikoloğumuz vardı, burada da öyle ve bunun faydası var. Herkes kendi performansını üst düzeye çıkarabilmek için psikoloğa danışmalı” diye konuştu.
“ÖRNEK OLMAYA ÇALIŞIYORUM”
Hem saha içinde hem de saha dışında iyi bir örnek olmaya çalıştığına değinen Bardhi şöyle konuştu:
“Kendim için, ailem için, aldığım eğitim için bir örnek olmaya çalışıyorum. Ama bazen sahaya girince kendimi kaybettiğim anlar da oluyor. Çünkü kazanmak, bir iş başarmak istiyorum. Çok motive olduğum anlarda, belki insanlar ya da rakipler kötü biri olduğumu bile düşünebilir. Ama asla kötü sözler söylemem, belki sert bir oyun benzeri bir tavrım olabilir. Saha içi ve dışındaki benler arasındaki fark da bu kadardır diye düşünüyorum.”
Ailesi ile Trabzon’da zaman zaman gezme fırsatları olduğunu da hatırlatan tecrübeli oyuncu, “Birçok kez anne-babam ve kız arkadaşımla dışarı çıkıyoruz. Sahilde çok güzel yerler var ve yürüyüşe çıkıyoruz. Yemekler hoşuma gidiyor. Özellikle balık yemeyi seviyorum. Akşam yemeğine gidiyoruz. Daha uzun bir tatilimiz olduğunda Uzungöl’e de gidiyoruz. Dağları görmeyi seviyorum” şeklinde konuştu.