Eski KGB ajanı Yuri Bezmenov’dan şoke eden itiraflar! İşte toplumları yıkmak için tasarlanan plan
Batılı ülkelerin yıllardır kurdukları sömürü düzeni özellikle İslam toplumlarını hedef alıyor. Planlı ve profesyonel bir şekilde yürütülen bu çalışmalar 1970 yılında Sovyetler Birliği’nden kaçarak Kanada’ya sığınan eski üst düzey KGB ajanı Yuri Bezmenov tarafından detaylıca anlatılan görüntülerle yeniden gündem oldu.
Giriş Tarihi: 23.12.2023 17:36
Güncelleme Tarihi: 23.12.2023 21:13
BU ALBÜMÜ PAYLAŞ
Sovyetler Birliğinin istihbarat ve gizli servisi KGB’nin eski ajanlarından Yuri Bezmenov’un 70’li yıllarda yaptığı bir konuşma, KGB’nin ABD’deki çalışmalarını anlatırken birçok tarikat ve cemaatin ülkemizde, diğer birçok yapının ise dünya çapında toplumları nasıl dönüştürdüğünü açıkça gözler önüne serdi.
GALERİ DEVAM EDİYOR
“GERÇEKLİK ALGISINI DEĞİŞTİRİYORLAR”
Bezmenov’un 1984’te G. Edward Griffin’e verdiği bir röportajda ise KGB’nin dört temel aşamadan oluşan beyin yıkama sürecini anlatıyor ve bu sürecin yüzde 85’inin “ideolojik yıkım, aktif önlemler ya da psikolojik savaş denilen yavaş bir süreçten” oluştuğunu belirtiyor. Bezmenov, ideolojik yıkımı şu şekilde açıklıyor:
“Her Amerikalının gerçeklik algısını, bilgi bolluğuna rağmen hiç kimsenin kendisini, ailesini, topluluğunu ve toplumunu savunma adına mantıklı sonuçlara varamayacağı ölçüde değiştirmek.”
“DİNİ ÖRGÜTLERİN YERİNİ SAHTELERİ ALDI”
Toplumların demorilizasyonu için 15-20 yıl gerektiğini söyleyen Bezmenov, bunun bir çocuğun, yani bir neslin yaşam süresi ile özdeşleştirildiğine dikkat çekiyor. Bezmenov’un anlattığına göre bu 15-20 yıl içinde din ile alay edilerek yerine mezhepler ve hatta tarikatlar getiriliyor; saygı duyulan dini örgütlerin yerine sahte örgütler getirilerek insanların dikkati farklı yönlere çekiliyor.
“TEKELCİ GÜÇLER TOPLUMLAR ADINA KARAR VERİYOR”
Bezmenov, demorilizasyon sürecinde toplumsal olarak yerleşik kurum ve kuruluşların sahte örgütlerle değiştirildiğine; inisiyatifin insanlardan alındığına; bireyler ve toplumlar arasında doğal olarak kurulmuş bağlantıların yerine yapay organların koyulduğuna dikkat çekerken tekelci güçlerin ise artık toplumlar adına karar verdiğine dikkat çekiyor.