Çin’in savaş uçağı olan son teknoloji ürünü J-20’ler, F-22’leri geride bırakmak için çok önemli bir adım attı. F-22’leri tahtından edecek gelişmenin detayları haberimizde… ÇİN’DEN F-22’LERE AYAR! Çin’in Chengdu J-20 gizli savaş uçağı, ABD Hava Kuvvetleri’nin F-22 Raptor’ını potansiyel olarak geride bırakmak için drone sürülerini kullanan sofistike testlere girişti. Bu testler, drone’ları hem keşif hem de saldırı varlıkları olarak kullanmayı içeriyor ve J-20’nin muharebe yeteneklerini büyük ölçüde artırıyor. Geçtiğimiz Aralık ayında, Chengdu J-20 gizli savaş uçağı, hava muharebe simülasyon çevrelerinde ortalığı karıştıran testlerden geçti. Çeşitli kaynaklara göre, bu simülasyonlar, J-20’nin radar tespit ve gizlilik yeteneklerini, Amerikan muadiliyle eşleşecek şekilde kasıtlı olarak geri çekti.
Ancak J-20 her senaryoda %95’lik inanılmaz bir zafer oranına ulaştı; bu başarı, iki veya üç savaş uçağıyla birlikte çalışabilme yeteneğine bağlanıyor. Keşif ve muharebe uçağı olarak görev yapan bu insansız hava araçları, hedefleri çok vektörlü saldırılarla tespit edip, onlarla çatışmaya girebilir ve onları alt edebilir, böylece bir insan tarafından yönetilen J-20’nin nakavt yumruğunu atması için zemin hazırlayabilir. İnsanlı savaşçılar ile insansız varlıklar arasındaki bu sinerji, hava üstünlüğü angajmanlarının dinamiklerini değiştirmiştir. Northwestern Politeknik Üniversitesi Astronotluk Okulu’ndan bir grup Çinli araştırmacı , “Modern hava muharebe paradigmaları, bilgi teknolojisi ve insansız hava sistemlerindeki hızlı gelişmeler nedeniyle evrimleşti ” dedi. Bu, J-20 gibi gizli savaş uçaklarıyla insansız hava araçlarının entegrasyonunun hava muharebelerinin nasıl yapıldığını yeniden tanımlayabileceği ve potansiyel olarak F-22 gibi uçakların gökyüzündeki hakimiyetine meydan okuyabileceği yeni bir dönemi öneriyor. Bu tatbikatlarda J-20, drone sürüsü için bir komuta düğümü görevi görerek droneların göz ve kulak olarak hizmet verdiği operasyonları denetler, durumsal farkındalığı ve hedef edinimini genişletir. Bu kurulum, J-20’nin, dronelar ikincil hedefleri yönetirken veya savunmaları bozarken kesin darbeler indirmeye odaklanmasını sağlar. Simülasyonlar ve gösteriler, J-20’nin drone eylemlerini kontrol etme ve koordine etmedeki rolünü, erken uyarı ve muharebe keşfini içeren senaryoları simüle ederek vurguladı. J-20 gibi pilotlu savaş uçaklarıyla drone’ların entegrasyonu, Çin’in yeni muharebe stratejilerinin merkezinde yer alıyor; burada drone’lar düşman hava savunmalarını şaşırtmak ve zayıflatmak için önce devreye giriyor ve J-20’nin kararlı bir şekilde saldırmasının yolunu açıyor. Teknolojik olarak, bu testler Çin’in gizli savaş uçağı ile drone yoldaşları arasında sorunsuz bir operasyon sağlayan gelişmiş iletişim sistemleri ve algoritmaları entegre etme yolunda ilerlediğini gösteriyor. Bu, hava savaş taktiklerinde önemli bir değişimi temsil edebilir ve potansiyel olarak J-20’ye F-22 gibi üst düzey rakiplere karşı simüle edilmiş çatışmalarda üstünlük sağlayabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nin en gelişmiş beşinci nesil hayalet savaş uçağı F-35, artık savaş alanında insansız hava araçlarını (İHA) kontrol edebilecek bir komuta merkezi olarak görev yapabilecek. Lockheed Martin, yapay zeka destekli teknolojilerle donatılan F-35’in, ABD Hava Kuvvetleri’nin gelecekteki işbirlikçi savaş uçakları filosu (Collaborative Combat Aircraft – CCA) dahil olmak üzere birçok dronu kontrol edebileceğini belirtiyor. Firma, bu teknolojiyi başarıyla denediklerini duyurdu.
ABD, 5. nesil uçaklarıyla İHA’ları kontrol edecek Lockheed Martin, yakın zamanda yaptığı bir gösterimde, yapay zeka teknolojilerinin entegre edildiği bir sistemle uçuş halindeki bir dronun kontrolünü başarıyla sağladı. Bu gösterimde kullanılan donanım ve yazılım mimarilerinin, gelecekteki F-35 uçuş testleri için geliştirildiği bildirildi. Şirket, bu teknolojinin, dron ve pilotların koordineli şekilde çalışmasını sağlayarak ABD Hava Kuvvetleri’nin “sistem ailesi” vizyonunu gerçeğe dönüştürdüğünü belirtti. Denemeler 2024 yılında gerçekleştirildi, ancak şirket bunu Ocak 2025’te açıkladı.
Lockheed Martin’in testlerinde, F-35 veya F-22 kokpitinden birden fazla dronun kontrol edilmesini mümkün kılan bir arayüz tanıtıldı. Bu teknoloji sayesinde, pilotlar dokunmatik bir tablet üzerinden dronları düşman hedeflerine yönlendirebiliyor. Lockheed Martin Skunk Works Başkan Yardımcısı OJ Sanchez, bir sonraki hava üstünlüğü seviyesine odaklanan yatırımlara devam ettiklerini belirtirken asimetrik avantajlar geliştirmek için halihazırda “yapay zeka otonom ajanlarını” uçurduklarını söyledi. Buradaki ajan (agent) kavramı, belirli işleri insandan bağımsız olarak talimatlar doğrultusunda gerçekleştiren yapay zeka sistemlerine işaret ediyor. Lockheed: “Eski günler geride kaldı” Lockheed Martin’e göre, gelecekteki askeri çatışmalarda hava üstünlüğü, yalnızca gelişmiş savaş uçakları ve dronların varlığına değil, aynı zamanda bu sistemlerin güvenli ve kesintisiz bir şekilde entegre edilmesine bağlı olacak. Şirket, yapay zeka destekli teknolojilerin, insan becerilerini makine zekasıyla birleştirerek savaş alanında hızlı karar alma ve esneklik sağladığını ifade ediyor. Lockheed, “Düşmanı büyük bir güçle ezmenin hava hakimiyetini sağladığı günler geride kaldı. Bir savaş alanında faaliyet gösteren tüm sistemler, düşmanları alt etmek ve yenmek için birlikte çalışmalıdır” dedi. Lockheed Martin Skunk Works, on yıl önce, savaş uçakları ve insansız hava araçlarının güvenli bir şekilde iletişim kurmasını ve karmaşık görevleri birlikte yerine getirmesini sağlayacak bir teknoloji yol haritası geliştirmişti. Şirket, bu temelin, Amerika ve müttefikleri için onlarca yıl boyunca üstün hava hakimiyeti sağlayacağını vurguluyor.
