Fahiş fiyatla mücadelede fırsat kaçmamalı!
AK Parti, fahiş fiyatla mücadeleye ilişkin yeni yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. 23 maddeden oluşan Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’yle fahiş fiyat uygulayanlar ve stokçuluk yapanlar daha ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalacak. Fahiş fiyatla satış ve stokçuluk yapanlar için para cezaları 10 kat arttı. Teklif yasalaşırsa, bir mal veya hizmetin satışında fahiş artış yapanlara her bir aykırılık için 1 milyon TL’ye kadar, elindeki ürünü stokta bekleterek, piyasanın dengesini bozanlara da 12 milyon TL’ye kadar idari para cezası uygulanabilecek. Ticaret Bakanlığı, 1 takvim yılı içerisinde en az 3 defa stok tespiti yapılan ve idari para cezası uygulanan işletmeye kapatma cezası da uygulayabilecek. Yasa teklifine ilişkin konuşan AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler de piyasanın işleyişini bozan, haksız rekabet doğuran ve tüketiciyi yanıltan uygulamalara izin vermeyeceklerini söyledi. Üreticiye de tüketiciye de sorumluluk düşüyor Düzenleme hakkında akit’e değerlendirmede bulunan Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç ise ürünün üretim aşamasından tüketiciye ulaştığı aşamaya kadar topyekûn bir anlayışla meseleye yaklaşılması gerektiğini söyledi. Kılıç “Gıda ürünlerinin üretimindeki girdilerden satış aşamasına gelinceye kadar bir düzenleme yapılmalı. Bunun yanında tüketicilerin gelirlerinde, maaşlarda da uygun artışlar yapılmalı. Satıcıların kurallara uyması ile birlikte tüketicilerin de bilinçli olması, gereksiz yere ürün alıp stoklamaması, piyasa dengelerinin gözetilmesi gerekli” dedi. Kılıç şöyle devam etti: “Enflasyonist bir ortamda fiyatı belirleyen arz ve talep dengesidir. Enerji maliyetleri, döviz kurları, üretim girdileri fiyatların belirlenmesinde etkili oluyor. Fırsatçılara karşı mücadeleyi devletle birlikte tüketicilerin de yapması lazım. Fiyat düzenlemesine ilişkin çalışma yadsınamaz. Fırsatçılara karşı cezai işlemlerin de belirli sıralamaya göre kararlı şekilde uygulanması lazım. Para cezası, kapatma cezası gibi aşamalardan sonra fırsatçılık yapanlara hapis cezası da gündeme getirilmelidir. Ancak Bizim asıl sıkıntımız, açlık ve yoksulluk sınırımız. Kazandığımız paranın büyük bir bölümünü konut kirasına veriyoruz. İletişim, ulaşım ücretleri çok yüksek. Çalışanların, emeklilerin gıdaya ayırabileceği miktar her geçen gün azalıyor. Sadece ürün fiyatlarına yönelik düzenleme bu açıdan bakıldığında yeterli olmayacaktır. Tüketicinin gelirini artırırsanız fiyatlar kendiliğinden uygun şekilde oluşmaya başlar.”
ÖNE ÇIKAN VİDEO Fiyatlar 4 ay sabitlenmeli Turizm ve hasat sezonu başlarken sıcak para girişi yüzünden döviz ve girdi fiyatlarının düştüğü yaz döneminin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ekonomi Yazarı Oğuz Güler de “Fabrikalar 4 ay boyunca son satış fiyatını ambalajlara sabitlemez ise piyasanın raf terörünü durduramayız. Püf noktası 4 aylık fiyat olgusundadır. Fiyatlar 2 kez 4 ay sabitlenirse piyasanın dizginleri ele alınabilir. Perakende piyasasının yüzde 85’ine hâkim olan zincir marketlerin fırsatçılıklarının önüne geçmek için 4 ay boyunca ambalajlarda ürünün son satış fiyatı sabit olmalı. Ancak ambalaj fiyatı üzerinden yapılacak indirimlerde 4 ay kuralı aranmamalı. Fabrikaların ambalaj etiket olguları uzaklıklara göre 1. Bölge, 2. ve 3. bölge olarak “çember fiyatı” olabilir. Ürün depolarının adresleri ve depolardaki ürün miktarları internet ortamında Ticaret Bakanlığı ve Tarım il müdürlüklerine bildirilmeli. Böyle olunca patates veya soğan için depo basmalara gerek kalmayacaktır. Zincir marketlerin tekelciliğe yönelik iletişimleri de mercek altına alınmalı. Delile ulaşılması halinde tüm şubelerine kapatma cezası uygulanmalıdır” dedi.