Milat gazetesi yazarı Recep Yazgan, Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi’ni karıştıracak bilgiler verdi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç’ın, yazdığı kitapta Necmettin Erbakan’a yönelik ağır iftiralar attığını belirten Yazgan, kitapta Erbakan Hoca’nın “28 Şubat’ın mimarı” olarak nitelendirildiğini belirtti. Yazgan, bu kitabın Erbakan’ın mirasını ve partisini zedeleyeceğini ifade etti. Suat Kılıç’ın bu iddialara cevap vermesi gerektiğini vurgulayan Recep Yazgan, ses getiren yazısında şunları kaydetti: “Evvela şunu söylemeliyim; Size tavsiye edeceğim kitabı benden başka kimse okumamış görünüyor. Ne demek istiyorum? Şöyle; 08 Haziran 2024 tarihinde, ‘Erbakan’a 28 Şubat’ın Mimarı Diyor!’ başlıklı haber yapmıştım. Haberde özetle; AK Parti Samsun eski Milletvekili, 61. Hükümetin Gençlik Spor Bakanı, Yeniden Refah Partisi’nde Genel Başkan Yardımcınız, Siyasi İşler Başkanınız, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayınız; Önsözünü Cumhuriyet mitinglerinin düzenleyicisi Tuncay Özkan’a yazdırdığı Son Ispartalı isimli kitabının giriş bölümü, sayfa 17’de, Milli Görüş’ün lideri, 28 Şubat’ın Savunan Adam’ı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a akla hayale gelmeyecek iftiralar attığını ortaya koyuyordum. Bakın Kitabın Yazarı, babanız merhum Erbakan hakkında neler yazmıştı; “… Din istismarının rantını gören başkaları da türedi kısa zamanda. 28 Şubatlar yaşandı Türkiye’de. Buna bağlı olarak ne laikliğin yerine oturtulması mümkün olabildi, ne de devlet bu gibi istismar ve istismarcılar nedeniyle dindar yurttaşlarına kuşku duymayacak kadar güven duyabildi. Rahatlıkla denilebilir ki; Türkiye’yi baştan aşağı kuşatan din – devlet, laik – İslamcı kutuplaşmalarının ardında ve Türkiye’yi 28 Şubat’a taşıyan yozlaşmanın altında 1965 – 1980 aralığında yapılan din istismarı vardır. Dolayısıyla, 28 Şubat’ın mimarı Erbakan ise mühendisi Demirel’dir…” Boşuna demiyorum, ‘kitabı benden başka kimse okumamış…’ Zira Kitabın Yazarı, kitabın piyasaya çıktığı Mayıs 2002’ den 6 ay sonra AK Parti Parti’den Samsun Milletvekili oldu. Okunsaydı olur muydu? Haberi aynı gün Genel Başkan Yardımcınız Cengiz Zor’a gönderdim. Cengiz Beyin hafta sonu Samsun’a gelerek kitabı benden alacağı bilgisi geldi. Buluşma gerçekleşmedi… Mevzuyu, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği günlerde sosyal medya paylaşımımla yeniden gündeme taşıdım. Paylaşımım sayfa görüntüleriyle beraber; “Cumhurbaşkanı’na ‘züppe’ diyen şeref yoksunu zat, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısının 2002 yılında piyasaya çıkan Son Ispartalı kitabına önsöz yazan züppe… Şaşırdık mı?…” Kitap Türkiye gündemine oturdu… Tam o sıralar Kitabın Yazarı, katilin olay mahalline geri dönmesine misal, kitabına önsöz yazdırdığı Tuncay Özkan’ı Kınadı! Kınarken; “Başta Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanına yönelik yapılmış olan hakareti kınıyoruz, ayıplıyoruz. Kimsenin diğer siyasi partiye, o camianın başkanına ya da devlet başkanına benzer ifadelerle hakaret yaklaşımlar geliştirmeye hakkı yoktur. Herkesin konuşurken ağzından çıkanı, kulağının duyması mecburiyeti vardır” cümlelerini sarf etti. Sorar mısınız? Herkesin yazarken kaleminden çıkanı görme mecburiyeti yok mudur? Kitabın yazarı, bizlerin Türkiye’de laikliğe karşı duruşunu takdir ettiğimiz merhum Necmettin Erbakan’a, ‘din istismarcısı, devletin dindar yurttaşlardan kuşku duymasının sebebi, 28 Şubat mimarı…’ İftiralarını neye dayanarak atıyor… Soracak mısınız? Genel Başkanı olduğunuz partinin genel başkan yardımcısı, siyasi işler Başkanı hüviyetiyle 2002’de yazdıklarının hâlâ arkasında mıdır? Yoksa ‘Dün, dündür; bugün, bugün müdür?’”
