Kansas Bankacılar Birliği’nin basına kapalı toplantısında konuşan Bowman, “Gelen veriler, enflasyonun yüzde 2’lik hedefimize doğru sürdürülebilir bir şekilde ilerlediğini göstermeye devam ederse, para politikasının ekonomik faaliyet ve istihdam üzerinde aşırı kısıtlayıcı olmasını önlemek amacıyla federal fon oranını kademeli olarak düşürmek uygun olacaktır. Ancak sabırlı olmalı ve herhangi bir veri noktasına aşırı tepki vererek, enflasyonu düşürme konusundaki ilerlemeyi baltalamaktan kaçınmalıyız” dedi.Bowman’ın açıklamaları, Eylül ayında bir faiz indirimine karşı olmadığını ortaya koyuyor. Fed’in, Eylül toplantısına kadar ek ekonomik verilere ve son finansal piyasa oynaklığının ekonomik görünümü nasıl etkileyebileceğine dair daha net bir fikre sahip olacağını belirtti. Ayrıca, önceki konuşmalarında gerekirse gelecekteki bir Fed toplantısında faizleri artırmaya istekli olduğu iddiasını yinelemedi. TCMB ile Kore Merkez Bankası swap anlaşmasını 3 yıllığına yeniledi Ancak, Fed Başkan Yardımcısı olarak faiz oranlarını düşürmeye yaklaştıkça, Bowman Fed’in politika belirleme komitesinde ihtiyatlı bir duruş sergilemeye devam ediyor. Temel görünümünün, para politikasının sabit tutulmasıyla enflasyonun düşmeye devam edeceği yönünde olduğunu vurgulayan Bowman, fiyat baskılarının bu yıl, geçen yıl olduğu kadar hızlı bir şekilde azalacağı konusunda şüphelerini dile getirdi. Fed’in iki temel hedefi olan fiyat istikrarı ve tam istihdam arasında daha iyi bir dengeye doğru ilerlediğini ifade etmesine rağmen, enflasyon konusunda endişeli olmaya devam ettiğini belirtti.Temmuz ayında işsizlik oranının son üç yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,3’e yükselmesiyle ilgili olarak Bowman, bunun işgücü piyasalarındaki soğumanın derecesini abartıyor olabileceğini belirtti ve işten çıkarmaların düşük seviyede kalmasının, Beryl Kasırgası’nın istihdam artışını geçici olarak yavaşlatmış olabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, jeopolitik gerilimlerin fiyatları daha da yukarı itme riski taşıdığını ifade etti.Bowman, “Enflasyona yönelik bazı yukarı yönlü risklerle birlikte, işgücü piyasasında önemli bir zayıflama riskini izlerken, fiyat istikrarına yönelik görevimize çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
