Fenerbahçe – Union Saint-Gilloise maçı sonrası şampiyonluk kehaneti: ‘Hayalleri gerçeğe dönüştürme zamanı!’ | ‘Tarihimizde bir kere yaptık’
UEFA Avrupa Konferans Ligi Son 16 Turu rövanşında Fenerbahçe ile Belçike ekibi Union Saint-Gilloise karşı karşıya geldi. İlk maçı 3-0 kazanan sarı – lacivertliler, Kadıköy’de 1-0 mağlup olmasına rağmen toplam skorda 3-1’lik üstünlüğü yakaladı ve adını çeyrek finale yazdırdı.Bu sonucun ardından yazarlarımız Uğur Meleke ve Engin Kehale, sarı – lacivertlilerin performansını mercek altına aldı.Uğur Meleke: Avrupa dokuzunculuğu önemliAvrupa futbolunun 5 büyüğü var: İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa… Bu ülkeler, birçok alanda kıtanın büyük beşlisi zaten. Tüm toprakları yaşlı kıtada olan en kalabalık beş ülke bunlar. Yine tüm toprağı Avrupa’da olan ülkeler içinde, GDP (gayri safi milli hasıla) bazlı kıtanın en büyük beş ekonomisi bu beşli.Futbolda da ana tablo oyuncuları belli. Dünya Kupası’nı kazanabilen 5 Avrupa ülkesi bu beşli… FIFA ülkeler sıralaması tarihinde Brezilya, Arjantin ve bu büyük beşli dışında zirveye çıkabilen iki ülke olmuş: Belçika ve Hollanda. UEFA ülkeler sıralamasında da durum aynı. Büyük beşli son 30 senedir hep ilk beşte. Modern zamanlarda bu beşlinin kilidini kırıp araya sızabilen üç ülkeyse, Belçika, Hollanda ve Portekiz.İLK SEKİZ BELLİBugün bu sekiz ülke (İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya, Fransa, Hollanda, Portekiz ve Belçika), UEFA ülkeler sıralamasında ilk sekizdeler. Zaten kıtanın en büyük sekiz ligi bunlar. Oyuncu varlığı bakımından Süper Lig, Belçika Ligi’nin önünde diye itiraz edenler olabilir. Ancak toplam sporcu ederini takım sayısına böldüğünüzde Belçika Ligi hâlâ önde.OLUMLU BİR ADIMBütün bu demografik, ekonomik ve sportif tabloyu anlatma sebebim şu: Futbolda Türkiye için Avrupa dokuzunculuğu gayet makul bir basamak. Tabii ki amaç ilk sekizi zorlamak olmalı. Lakin bü yük sekizlinin hemen ardındaki dokuzunculuk da bizim için gerçekçi bir pozisyon. Zaten tüm futbol tarihimizde sadece bir kere, 2001’de yedinci basamağa çıktık. O da Galatasaray’ın UEFA zaferinin kısa süreli ödülüydü. Fenerbahçe’nin dün USG’yi elemesiyle hem sekizinci Belçika’ya darbe vurmak, hem de gece gelişen diğer skorlarla dokuzunculuktaki yerimizi sağlamlaştırmak son derece olumlu.KORUMACI-RÖLANTİ FUTBOLFenerbahçe dün Kadıköy’de aynen Brüksel’de son 1 saatte olduğu gibi korumacı/rölanti bir performans ortaya koydu. Tur biletini cebine koyması önemli. Djiku döndüğünden beri savunmanın, Fred de sahanın lideri. Ryan Kent takımını 10 kişi oynatıyor, onda ısrar anlamsız gibi. Umarım bugün 15:30 sularında iyi bir çeyrek final kurası çekmiş olur Fenerbahçe.Engin Kehale: Hayalleri gerçeğe dönüştürme zamanıMaç sabahı Opta’dan Barış Gerçeker ile konuşurken bir bakalım dedik. Avrupa kupalarında, ilk maçı evinde 3 veya daha farklı skorla kaybedip rakibini eleyebilen takım var mı? Sonuç: 323 maç, 0 başarı. Fuar Şehirleri Kupası’ndan Kupa Galipleri’ne, Şampiyon Kulüpler Kupası’ndan Şampiyonlar Ligi’ne bunu başarmış tek bir takım yok.MAÇA RAHAT BAŞLADIHal böyle olunca, insan maça rahat başlıyor. Gerçi Fenerbahçelilere sorsak muhtemelen tersini söylerler. Ligdeki son 4 iç saha maçın 4’ünde de ilk golü kalesinde gören sarı lacivertlilere gönül verenler, maçları pek arkalarına yaslanarak izleyemediler son dönemde.Union Saint-Gilloise Teknik Direktörü Blessin’in de turdan ümidi kalmamış olacak ki Amoura’nın yokluğunda en etkili ikinci oyuncusu Puertas’ı 67 dakika yanında oturtmayı tercih etmişti. Yine de Belçika ekibi, savunmadan hücuma birçok eksiğine rağmen ne kadar iyi bir sistem takımı olduğunu gösterdi.İKİ FARKLI OYUN VARDIİlk yarıda yakaladıkları 0.96 gol beklentisinden bir gol çıkarabilseler, ikinci yarı çok daha zor geçebilirdi. İlk maç, %51’e 49 Belçika takımının topa sahip olduğunu görmüştük. İkinci maçta ise Fenerbahçe, ilk yarı %60’ın üzerinde topa sahip oldu. İki farklı oyun, saha içinde de başka bir yapı gerektirdi. Hem Tadic’i hem Dzeko’yu toplu oyunda çok aradı sarı lacivertliler.Maçın ikinci yarısı, Belçika ekibinin topa daha fazla sahip olduğu bir oyuna büründü. Aslında güle oynaya giderken 68’de gelen Rasmussen golü, son 20 dakikada o alışılmış tedirginliğe itti Kadıköy’ü. Neyse ki tedirginlik, gerginliğe dönüşmedi. Artık kupaya kaldı 5 maç. İlk maç performansı kupa kaldırır, ikinci maç yarı final yolunda zorlanır. Artık hayalleri gerçeğe dönüştürme zamanı.