Özellikle Afrika ve Asya’da bulunan filler, habitat kaybı, avcılık ve yasal olmayan şekilde avlanma nedeniyle ciddi bir tehdit altındadır. Fil eti yemenin bu nedenlerden dolayı etik ve çevresel açılardan büyük bir tartışma konusu haline gelmiştir. FİL ETİ YENİR Mİ? Fil eti tüketmek, doğal olarak bu hayvanların sayısını azaltmakta ve onların doğal yaşam alanlarına zarar vermektedir. Filler, ekosistemlerinde çok önemli bir rol oynayan, diğer hayvanların yaşamını doğrudan etkileyebilen canlılardır. Örneğin, filler ağaçları ve bitkileri tüketirken, ormanların yapısını düzenler, su yollarını açar ve diğer birçok canlıya yaşam alanı sağlar. Fil popülasyonlarının azalması, tüm bu ekosistem hizmetlerinin zayıflamasına yol açar, bu da bölgedeki biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olur. Yasal açıdan bakıldığında, birçok ülkede fil eti yemek yasaktır. 1975 yılında kabul edilen CITES (Tehdit Altındaki Yaban Hayvanları ve Bitkileri Koruma Sözleşmesi), filleri koruma altına almış ve onların uluslararası ticaretini ciddi şekilde kısıtlamıştır. Bu sözleşmeye taraf ülkeler, fil avcılığını ve fil ticaretini yasaklayarak bu hayvanların hayatta kalmasını sağlamak amacıyla çaba sarf etmektedir. Bu yasalar, yalnızca filler için değil, aynı zamanda diğer nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanlar için de geçerlidir. Bunun yanı sıra, bazı ülkelerde yasa dışı avcılıkla elde edilen fil eti ve diğer hayvansal ürünlerin ticareti hala sürmektedir. Ancak bu tür faaliyetler, doğal hayatı tehdit etmekte ve biyoçeşitliliği tehlikeye atmaktadır. Etik açıdan da, fil eti yemek ciddi bir tartışma yaratmaktadır. Birçok insan, fillerin oldukça zeki ve sosyal hayvanlar olduğu gerçeği göz önüne alındığında, bu hayvanların öldürülmesinin etik olmadığını savunmaktadır. Filler, çok geniş bir hafızaya sahip olan, duygusal bağlar kurabilen ve aile grupları içinde yaşayan hayvanlardır. Birçok bilim insanı ve hayvan hakları savunucusu, bu özellikler nedeniyle fillerin, insana benzer duygusal zekaya sahip oldukları için öldürülmelerinin yanlış olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca, fil eti tüketmenin sağlık riskleri de bulunmaktadır. Fil eti, diğer et türlerine göre daha fazla parazit ve patojen taşıyabilir. Zoonotik hastalıklar, yani hayvanlardan insanlara geçebilen hastalıklar, fil etini tüketmenin potansiyel tehlikelerindendir. Bu hastalıklar, HIV, Ebola, kuduz ve diğer bazı virüsler gibi insan sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilecek hastalıkları içerebilir. Bu yüzden fil eti, sadece etik açıdan değil, sağlık açısından da tehlikeli bir tercih olabilir. FİL ETİ YEMEK ZARARLI MI? Fil eti yemek, hem sağlık hem de etik açılardan ciddi zararlara yol açabilir. Öncelikle, fil eti, diğer et türlerine kıyasla daha fazla parazit, bakteriyel ve viral hastalık taşıma potansiyeline sahiptir. Filler, büyük ve güçlü hayvanlar olmakla birlikte, çeşitli hastalıkların taşıyıcıları olabilir. Zoonotik hastalıklar, yani hayvanlardan insanlara geçebilen hastalıklar, bu tür etlerin tüketilmesiyle bulaşabilir. Bu hastalıklar, Ebola, HIV, kuduz gibi insan sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilecek virüsleri içerebilir. Fillerin etleri, hijyenik olmayan koşullarda işlendiği için gıda güvenliği açısından da risk taşır. Bu etlerin, yasal olmayan yollarla elde edilmesi, etin işlenme ve saklanma süreçlerinin denetimsiz olmasına neden olabilir ve bu da mikropların çoğalmasına zemin hazırlayabilir. Bunun yanı sıra, fil eti yemek, çevresel açıdan da zararlıdır. Filler, ekosistemlerde kritik bir rol oynamaktadır ve bu hayvanların avlanarak öldürülmesi, doğal dengenin bozulmasına yol açar. Fil popülasyonlarının azalması, ormanların ve diğer doğal yaşam alanlarının bozulmasına, biyolojik çeşitliliğin kaybına ve dolayısıyla ekosistem hizmetlerinin zayıflamasına neden olur. Fil eti tüketimi, bu hayvanların yaşamlarının sona ermesine ve ekosistemlerin tahrip olmasına sebep olur. Bir diğer önemli husus ise, etik açıdan fil eti yemenin sorunlu olmasıdır. Filler, oldukça zeki ve duygusal bağlar kurabilen hayvanlar olarak bilinmektedir. Sosyal hayvanlar olan filler, aile gruplarını oluşturur ve bu gruplar arasında güçlü bir bağ vardır. Bu nedenle, fil eti yemek, duygusal ve zekâ açısından insanlara benzer özelliklere sahip bu hayvanların öldürülmesini haklı gösteremez. Birçok hayvan hakları savunucusu, filler gibi zeki hayvanların öldürülmesinin, insanlık dışı bir davranış olduğunu savunur. DİYANETE GÖRE FİL ETİ GÜNAH MI? Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam dini açısından haram ve helal kavramlarını belirlerken, etin helal olabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerektiğini belirtir. Fil eti, doğrudan Diyanet’in güncel fetvalarında ele alınmamış olsa da, İslam hukukunda helal hayvanların kesilmesi ve etlerinin yenmesiyle ilgili belirli kurallar vardır. Filler, İslam’da helal hayvanlar kategorisinde yer almazlar, çünkü filler gibi kara hayvanları, etinden yenilmesi caiz olmayan hayvanlar arasında sayılabilir. İslam’da et yemenin caiz olabilmesi için hayvanın helal olması, doğru şekilde kesilmesi (Şeriat’a uygun şekilde kesilmesi) ve halk arasında tüketilmesi caiz olan hayvanlardan olması gerekir. Fil, bu kurallara uymayan bir hayvan olarak değerlendirilir. Ayrıca, filler gibi nesli tükenmekte olan ve korunan hayvanların öldürülmesi, İslam’da büyük bir zarara yol açabileceği için haram kabul edilebilir. Doğal çevreye zarar vermek, ekosistemi tahrip etmek ve bu tür hayvanları avlamak da İslam’da hoş karşılanmaz. Bu nedenle, Diyanet açısından fil eti yemek, hem helallik açısından sorunlu hem de çevresel, etik ve sağlık riskleri göz önünde bulundurulduğunda, günah olarak değerlendirilebilir. İslam, hayvanların haklarına saygı göstermeyi ve doğayı tahrip etmemeyi öğütler, dolayısıyla fil eti yemek, hem dine hem de doğa ahlakına aykırı bir davranış olarak görülür.
