Fransız ressam Hatay’daki eserini CNN TÜRK’e anlattı
01.02.2024 17:47Son Güncelleme: 01.02.2024 17:47 Haber Kaynağı: Cnnturk.comKahramanmaraş depremlerinin üzerinden 1 yıl geçti. Tüm dünyanın yardım elini uzattığı o günlerde Fransız grafiti sanatçısı Guillame Legros da yıkıntılar arasına ‘Duvarların Ardında’ ismini verdiği eserini çizdi. Peki Legros Hatay’a gittiğinde neler hissetti? Fransız sanatçı, CNN TÜRK ekibinden Elif Zeynep Özipekçi’ye anlattı.Elif Zeynep Özipekçi: Bizimle olduğunuz için teşekkür ederim sayın Saype. Hatay’daki eseriniz bir serinin 19’uncusu. Seriniz “Duvarların Ardında” neyi sembolize ediyor?Saype: “Duvarların Ardında” insanlığın birlikte çalışmasının ve beraberliğinin önemini somutlaştıran bir dizi. Farklı zorluklara birlikte meydan okumak, karşı çıkmanın önemini ifade ediyor. Benim düşünceme göre, bizler belli zorlukların üstesinden gelebilmek için birlikte çalışıyoruz. Ve burada fikir iki elin bu şekilde tutuşmasıydı ve burada tutuşan eller dünyanın dört bir yanından ellerdi. Bu eller, benim tanıştığım insanları hayatımdan dünyanın farklı yerlerine taşıdığım ve dünyanın farklı yerlerinde çizdiğim eller. Bu insanların farklı kültürlerden gelerek birleştiğini de ifade ediyor.Elif Zeynep Özipekçi: Türkiye’de ne kadar bulundunuz?Saype: İlk kez temmuzda geldim. İnsanlarla tanışmak, onların bu depreme, bölgede gerçekleşen afete verdiği önemi anlamak için geldim. Yaklaşık 3 hafta kaldım.Elif Zeynep Özipekçi: Peki depremden sonra Hatay’ı ilk gördüğünüzde ne hissettiniz?Saype: Benim eşimin ailesi Türk. Bu nedenle ben Türkiye’de olanları çok fazla görmüştüm. Çok fazla haber izledim. İsveç’te olmama rağmen çok fazla maruz kaldım ve bu yüzden de buna daha çok dikkat etmeye başladım. Gördüğüm buranın sıfırdan başladığı ve cidden bu insanı yerle bir eden bir durum. Orada insanlarla tanıştım, onların yerine kendimi koymaya çalıştım. Tırnak içinde “gökyüzü başınızın üstüne düşüyor”. Çok zor bir durum çünkü telefon yok, su yok, para yok, çok çok çok zor. Elif Zeynep Özipekçi: Hatay’a ve deprem bölgesine bir mesajınız var mı?Saype: Söyleyecek çok şey var ilki benim oraya geldiğimde amacım bunu medyada çok duyuyorduk, depremi çok görüyorduk Avrupa’da bu felaketin olduğu zaman çok fazla gördük yaşananları. 1 milyonluk bir şehri yeniden inşa etmek gerekiyor. Bu yüzden şunu söylemek lazım, bu yıllar sürecek. Benim amacım aynı zamanda “sizi unutmadık” demekti. Ben kişisel olarak belki bir bağım olduğu için belki daha yakın olduğum için ama biz unutmadık evet. Ben sizlere yakınlık hissediyorum ve burada yaşanan beni çok üzüyor. Benim tanıştığım Hataylılar bana çok kibarlardı çok güzel yüreklerle bana yaklaştılar bu yüzden çok şanslıydık. Umarım benim eserim bir projektör görevi görür, buraya dikkat çeker, burada İsveç Konsolosluğu ve Fransız Kültür Derneği ile çalıştım. Bu projede onlar bana yardım ettiler bunun da aslında bir bağ kurduğuna inanıyorum. Burada kurmaya çalıştığım tüm bağların insanların inşa etmeye çalıştıkları şey için yardımcı olmasına bilinmesine katkı sağlamasını istiyorum.Elif Zeynep Özipekçi: Türkiye için yaptığınız için teşekkürler. Başka eserlerinize gelirsek, eserleriniz ekolojik ama kalıcı olmayan eserler. Siz, ekoloji için kalıcılıktan fedakârlık ediyorsunuz, neden?Saype: Çünkü kalıcı olmamanın daha şiirsel olduğunu düşünüyorum. Çünkü akıllarda zamansız bir iz bırakabiliyorsunuz. Eserlerimi görenler, bence üzerindeki adımları fark ediyor ve tabi aynı zamanda eserin devasalığını da ama hayatları boyunca bunu unutmamaya çalışıyorlar. Ben bunu çok güçlü buluyorum. Fiziksel bir iz değil ama akıllarda bir iz bırakmanın çok güçlü olduğunu düşünüyorum ve bunu yapmaya çalışıyorum.Elif Zeynep Özipekçi: Size Türkiye için tekrar teşekkür ediyorum.Saype: Ben teşekkür ederim hep beraberiz.Elif Zeynep Özipekçi: Sizi yeniden aramızda görmek isteriz.Saype: Belki bu yaz yeniden gelecek ve yeni bir proje üzerinde çalışacağım. Hatay depreminde yaşamını yitiren gazeteciler anıldı