Gereken ne varsa onu yapmaktan çekinmeyiz
30.12.2023 21:44Son Güncelleme: 30.12.2023 22:39 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:Ödüllerin 10.sunda sizlerle birlikteyiz. Hakk’a yürüyüşünün 40.seneyi devriyesinde dava adamı Necip Fazık Kısakürek’i bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Zor zamanlarda verdiği mücadelesiyle ömrü boyunca sergilediği dirayetli duruşuyla, deha derecesinde bir inşaya sahip mümtaz bir şahsiyetti. İki ay önce edebiyete yolcu ettiğimiz üstadımızın emaneti Mehmet Kısakürek’i de buradan rahmetle anıyorum.”TÜRKİYE’NİN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”İlim, edebiyat, kültür ve sanat alanlarında ekol haline gelmiş değerlerimizin vefatları geriye doldurulması güç boşluklar bırakıyor. Yeni yetişen gençlerimizin üstatlarından devraldıkları emaneti daha da yücelterek kendilerinden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceklerine inanıyorum. Bu ödüllerle sadece büyük şairimize vefa borcumuzu ödemek kalmıyor, Türkiye’nin değerlerine de sahip çıkıyoruz. Necip Fazıl Ödülleri ilk gündeme geldiğinde Star gazetesinden mutlaka devam ettirilmesini istemiştim. Ödüllerin kurumsallaşmasını sağlayarak gerçekten başarılı bir sınav verdi. Kültür ve Turizm bakanlığımıza ayrıca teşekkür ediyorum.Üstat Necip Fazıl siyasi, sosyal ve kültürel bakımdan Türkiye’nin sancılı en zor döneminde yaşadı. 79 yıllık ömründe 2 cihan harbi dahil ekonomik ve siyasi darboğazlar gördü. Türk siyasetinin tüm dönüm noktalarına bizzat şahitlik etti. Ayasofya’nın kapısına vurulan zincirler en çok da kendisi Ayasofya aşığı olan üstada ağır geliyordu. O zaman ve mekan şuuruna sahip büyük bir iman ve dava adamıydı. Bir hakikat yolcusuydu.”İNANDIĞI YOLDAN ASLA GERİ ADIM ATMADI”Tüm yasaklara rağmen 35 yıl boyunca Büyük Doğu Dergisi ve kurucusu olduğu Büyük Doğu Cemiyeti ile özellikle ilham aşılamanın gayretindeydi. O mücadelesini fil dişi kulelerde değil milletin içinde, milletiyle bilhassa gençlerle birlikte yürüttü. Anadolu’yu karış karış gezdi. İnandığı yoldan asla geri adım atmadı.”AYASOFYA’YI ASLİ KİMLİĞİNE TEKRAR KAVUŞTURDUK”En büyük hayali olan Ayasofya’yı açma şerefine eriştik. 80 yıllık hasretin ardından zincirleri hep birlikte kırdık. Ayasofya’yı asli kimliğine tekrar kavuşturduk. Ayasofya’yı yeniden açan Cumhurbaşkanı olarak anılmak, bizim gönül dünyamızda şereflerin en büyüğüdür.Ayasofya-i Kebîr Cami-i Şerîfi, Türkiye Yüzyılı’nın sembolü olarak ebediyete kadar mümin yürekleri selamlamaya devam edecektir”AYASOFYA’YI BİZ AÇTIK AMA ONU KORUYACAK OLANLAR ELBETTE GENÇLERİMİZDİR”Biz orayı yeniden restore ediyoruz. Bunlara hiçbir şey bırakılmaz. Geldiğimiz zaman çöp, çukur, çamurdu İstanbul’du. Kendilerilerine nasıl İstanbul teslim ettik ortada. Onlar yine aynı hale dönüştürdüler. 31 Mart çok önemli. Yeniden İstanbulumuzu, Türkiyemizi aslına rücu ettirmemiz için 31 Mart çok önemli. Ayasofya’yı biz açtık ama onu koruyacak olanlar elbette gençlerimizdir. Üstadın adına verdiğimiz ‘İlk Eserler Ödülleri’ ile genç kardeşlerimizi destekliyoruz. Bu yıl Sema Bayar, Rıdvan Tulum layık görüldü. Hikaye ve Roman Ödülü bu yıl Selahattin Yusuf’a takdim ediyoruz. Necip Fazıl Şiir Ödülümüzü Ali Günvar’a tevcih ediyoruz. Fikir Araştırma Ödülümüzü Ahmet Ayhan Çitil’e takdim ediyoruzUluslararası Kültür Sanat Ödülümüzün bu yılki sahibi Nasır Hemir’dir. Çocuk Edebiyatı Ödülümüzün sahibi Figen Yaman Coşar kardeşimizdir. Görsel Sanatlar Ödülümüzü Selahattin Sancaklı’ya takdim ediyoruz. Mimarlık Ödülümüzü ise 6 isme birden veriyoruz. Müzik Ödülü’ne genç piyanistimiz Büşra Kayıkçı layık görüldü. Saygı Ödülümüzü kıymetli hocamız Prof. Dr. Hüsrev Hatemi’ye takdim ediyoruz.Siyasetteki vesayet sistemini bitirdik. Gazze’de 3 aydır devam eden İsrail vahşeti karşısına çıkıp bir kelime etmezler. Hatta Hamas bahanesiyle İsrail’in devlet terörünü günümüzün führeri Netanyahu’nun soykırım politikasını meşrulaştırmaya çalışırlar. Nerede Türkiye ve Türk milletine karşı eylem hazırlığı varsa bunların hepsini ön safta muhakkak bulursunuz. Necip Fazıl’ın ömrü kendi halkına karşı nobran ama Batı karşısında ezik bu çevrelerle mücadeleyle geçmiştir. Biz son 21 yılımızı Paris’ten Londra’dan hatta ve hatta Kandil ve Pensilvanya’dan seslenen batının gönüllü lejyonerleriyle geçirdik. Türkiye’nin kültür sanat iklimi mutlaka hak ettiği seviyelere ulaşacaktır. SÜPER KUPA AÇIKLAMASIDün gece yaşanan hadiselerden duyduğumuz üzüntüyü vurgulamak istiyorum. Türk sporunun tartışmalarla değil başarılarla gündeme gelmesini arzu ediyoruz. Hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, hatalıdır, sporumuza hiçbir faydası yoktur. Dün geceden itibaren muhalefet partilerinin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz. Cumhuriyet 85 milyonun ortak değeridir. Türkiye’nin ve Türk milletinin onurunu bizim nasıl savunduğumuzu CHP bilmese de tüm dünya çok iyi biliyor. Ülkemizin itibarını nasıl koruduğumuzu muhalefet bilmese de tüm insanlık biliyor. CHP samimiyse bölücü uzantı ittifak noktalarından hesap sorsunlar. Dünkü olayın şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa hangi adım atılması gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Tüm kulülerimizden fair play ruhuna samimiyetle sahip çıkmalarını bekliyorum.