Hayatını kaybeden Alev Alatlı bugün toprağa verilecek
Kaynak, Getty Images2 Şubat 2024Güncelleme 4 dakika önceYazar Alev Alatlı, 79 yaşında hayatını kaybetti. Ölüm haberini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya platformu X üzerinden duyurdu. Alatlı’nın cenaze töreni yarın düzenlenecek. Fahrettin Koca, “Alev Hanımı kaybettik. Bir süredir tedavi altındaydı. Kendisini ziyarete gittiğimde, ‘Bu toprakları daha çok sevdirmeliyiz’ demişti. Bu sözünü aydınlarımıza, yöneticilere, ülkemizin bugününe, yarınlarına etki etme gücüne sahip herkese yönelik bir vasiyet olarak anlamıştım. Alev Alatlı, fikir ve sanat hayatımızın büyük isimlerindendi” yazdı.Akademik çalışmalarını Türkiye ve ABD’de tamamlayan Alatlı, daha sonra öğretim görevlisi, ekonomist, yazar ve çevirmen olarak çalışmıştı.Alatlı’nın cenazesi bugün Eyüp Sultan Camii’nde kılınacak namazın ardından Mihrişah Valide Sultan Haziresi’ne defnedilecek.Edward Said’in “Covering Islam” (Haberlerin Ağında İslam) ve “The Question of Palestine” (Filistin’in Sorunu) kitaplarını Türkçe’ye çeviren Alatlı, bu çalışmalarıyla 1986’da Tunus’ta sürgünde olan Yaser Arafat’tan “Özgürlük Madalyası” aldı.”Yaseminler tüter mi hâlâ?” kitabı 1987 yılında Türkiye Yazarlar Birliği’nin Yılın En İyi Romanı ödülünü aldı.Alatlı’ya 2006 yılında Rusya’da Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü verildi.2018 yılında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu’na üye olarak atanmıştı.Alatlı’nın ölümünün ardından X hesabından şu paylaşım yapıldı:“Nasihatimdir, vasiyetimdir.“Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Aristarkus, Kopernik’e ‘zıpçıktı astrolog’ diyen devrimci Martin Luter’den daha ilericidir.“Ahmet Yesevi, Kadızade Mehmet’in çok ötesinde. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Benim yaşıma geldiğinizde, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olun. Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi.“Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin. Batmaz. Batarsa, okyanuslar taşar.“Mademki son temsilcileriyiz Gezegen’in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek ‘gerçek’, soğuyan Güneş’in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı”.Erdoğan’dan mesajCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Vefatını derin bir teessürle öğrendiğimiz Alev Alatlı hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkemizin son dönemde yetiştirdiği en önemli münevverlerden, tarihten bugüne ve geleceğe tespitle beraber teklif de üreten, perspektifler sunabilen, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Alev Alatlı hocamız, eserleri ve fikirleriyle aramızda yaşamaya devam edecektir” şeklinde bir paylaşım yaptı.Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Ülkemizin çok önemli bir değerini, Alev Alatlı Hocamızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi, yazar ve eğitimci Alev Alatlı; entelektüel birikimi, bu topraklara olan sevgisi, medeniyet değerlerimize olan inancıyla fikir ve sanat hayatımızda çok önemli izler bıraktı” mesajını paylaştı.’Güncel gelişmelere göre birikimini yeniden konumlandırırdı’Siyaset bilimci Süleyman Seyfi Öğün, uzun yıllardır tanıdığı Alatlı’ya dair, “Son Filistin meselesi onun gündemindeydi. Günlerce konuştuk, tartıştık. Mitoloji üzerine başladığımız yeni programın akışını Yahudi teolojisi ve mitolojisine yoğunlaştırdı, bunun bu katliamdaki izlerini sürmeye başladı. Güncel gelişmelere göre vaziyet almayı, birikimini yeniden konumlandırmayı çok iyi bliyordu” dedi.Öğün şunları ekledi: “Onunla olan hukukumuz 30 senelik bir abla kardeş ilişkisiydi. Şöyle bir özelliği vardı, ayrıntılara düşkündü. Çok ilginç fikirler, sentezler çıkarırdı bunlardan. Sezgi gücü çok yüksekti. Öngörülemeyen şeyleri öngörürdü. Bu biraz da edebiyatçılığından kaynaklanıyordu. “Dünya insanıydı. Herkes onu biraz Türkiye’ci, Türkiye’yle sınırlı zanneder, öyle değildi. Rusya üzerine çok çalışmıştı, Rus ruhunu yakalamak istemişti. Kuzeyden başlayarak Balkanlar, Mezopotamya, Doğu Akdeniz bütün buralara şamildi. Bu çok kapsayıcı bir bakış ama tabii hepsini bir şekilde Türkiye merkezli yorumlamaya geyret ediyordu. Türkiye, Türklük deyince yüreği titreyen insanlardandı.”Hiçbir zaman yılgınlığa düşmedi. Daima pozitif taraflarından görmeye çalışırdı her şeyi. Birlikte TRT’de çok program yaptık. Yaşama sevincini hiç kaybetmedi. Hayata bağlıydı.”