İftira İle İlgili Hadisler: Peygamber Efendimizin İftira İle İlgili Sözleri…

İftira İle İlgili Hadisler1- İnsan, en büyük iftirayı kendi gözlerine atar. Gördüm der, halbuki hiçbir şey görmemiştir. Peygamber efendimiz, olayları çağının ötesinde yorumlamıştır. Bu hadiste de, iftira günahını farklı bir şekilde ele almış ve müminleri uyarmıştır. Hz. Muhammed’e göre, insan en büyük iftirayı gözlerine yani kendisine atar. Bir olayla ilgili herhangi bir şey görmemiş olmasına rağmen gördüm diyen, yani yalancı şahitlik yapan kişiler mahşerde, Allah’ın huzurunda sorguya çekilecektir. İnsanlar, kendi aleyhlerine olsa bile sadece doğruyu söylemeli, haktan yana olmalıdır. Kendisini ya da bir tanıdığını korumak veya kurtarmak için söylenen her yalan ve atılan her iftira cezalandırılacaktır. 2- İnsanı yüzükoyun ateşe yuvarlayan kendi dilinden başkası değildir. Bu hadiste ateş ile kastedilen cehennem azabıdır. Dil ile yapılan günahlar ise en büyük günahlar arasında yer alır. Kebire olarak bilinen büyük günahların başında yalan söylemek ve iftira atmak gelir. Örneğin namuslu bir kadını ya da erkeği zina yapmakla suçlamak, o kişinin alnına kara leke sürmek demektir. Söz konusu kişiler, özgürlüğünden olabilir, toplumdan dışlanabilir veya yaşadıkları yerlerden sürülebilir. İftiranın büyük bir günah olmasının en büyük nedeni de yol açtığı felaketlerdir. Bu nedenle, her Müslüman, sadece gördüğünden emin olduğu ve kesin olarak bildiği şeyler hakkında tanıklık etmeli, kesin bilgisi bulunmayan şeylerde ise susmayı tercih etmelidir. Peygamber Efendimizin İftira İle İlgili Sözleri1- Söylediğin şey, söz konusu kişide varsa dedikodu yaptın; yoksa iftira attın demektir. Kuran’da dedikodu kelimesinin yerine gıybet sözcüğü kullanılır. Gıybet, bir kişi hakkında kötü konuşmak demektir. Gıybet ile iftira arasındaki fark ise gıybetin doğru; iftiranın ise yalan olmasıdır. Gıybet, arkadan konuşma ve çekiştirme anlamında da kullanılır. İftira ise doğrudan doğruya kişinin yüzüne atılabilir ve sonuçları çok daha ağırdır. 2- Müslüman, elinden ve dilinden emin olunan kişidir. Müslüman, çalmaz; harama yönelmez. Bu, elinden emin olunmasını sağlar. Müslüman, kimseye iftira atmaz, kendi aleyhine bile olsa sadece doğruyu söyler. Bu da ona güvenilmesinin en büyük nedenidir. Hz. Muhammed’e güvenilir olduğu için Mekkeliler Muhammed’ül Emin demiştir.