İnmede farkındalık ve tedavi umudu: Mucize organ beyin sempozyumu gerçekleştirildi
Gürcistanda 4.kattan düşerek kafasında kırıklar oluşan ve beyin hasarı gerçekleşen 13 yaşındaki Tornike Kobulia, 44 gün komada kaldı. Kobulia’yı hiçbir ülke ve doktor umut görmediği için kabul etmedi. Ailenin Türkiye’den Prof. Dr. Engin Çakar ile iletişime geçmesiyle Kobulia mucize şekilde şifa bulup ayağa kalktı. Tornike Kobulia, “Yabancı ülkelerdeki doktorlar beni kabul etmemiş ben Türk doktorları sayesinde şifa buldum benim için dünyanın en iyi doktoru Türkiye’dedir.” dedi.
İnmede acil müdahalenin önemi, inme belirtilerinin tanınması ve inme sonrası erken dönemde başlanan fizik tedavi programlarının ve robotik rehabilitasyonun hastanın normal hayatına dönmesindeki başarısına dikkat çekilen toplantıda, beyin hasarı ve beyin tümörü sonrası nöro-rehabilitasyon programlarının önemi hakkında bilgiler aktarıldı. İnme ve beyin hasarı nedeniyle sakatlık ve ölüm riski ile karşı karşıya kalan ancak doğru tedavi planlaması sayesinde yeniden hayata dönen hastalar bu süreçteki ilham verici hikayelerini dinleyicilerle paylaştı.
DÜNYADA HER YIL 15 MİLYON KİŞİ İNME GEÇİRİYOR
Prof. Dr. Engin Çakar, sempozyumu beyin hasarıyla ilgili durumlarda farkındalık oluşturmak adına geleneksel olarak düzenlediklerini belirterek etkinliğinin inme ve travmatik beyin hasarlarını ön planda tutmak kaydıyla tüm beyin hasarlarını kapsayan bilgilendirme çalışması olduğunu söyledi.
İnsanların inmeyle karşılaşma oranlarının çok yüksek olduğunu bildirerek “Dünyada her yıl 15 milyon civarında kişinin inme geçiriyor, her 4 insandan birinin hayatı boyunca en az bir kere beyin damar sorunuyla karşılaşacak. Bu küçük tıkanıklık olabilir veya büyük kanama olabilir. Kişiden bir şey değişir. Dolayısıyla da toplumdaki en büyük 2 ile 4. ölüm sebebi olarak toplumda yetişkin özgürlülüğünün en büyük sebebi olan inmeye yönelik farkındalığı arttırmak ve inmeyi önleme çalışmaları yapmak için bu toplantıları yapıyoruz.” dedi.
“İNMELERİN YÜZDE 80’İ ÖNLENEBİLİR”
Prof. Çakar, inmeye yönelik bilgi sahibi olmanın önemine dikkat çekerek “İnmelerin yüzde 80’i önlenebilir. Lütfen hayatınıza dair tedbirler alın. Tansiyon mu, kilo mu, hareketsizlik mi? Şeker hastalığınız mı var? Kalp ritmi bozukluğunuz mu var? Bununla ilgili tedavilerinizi düzgün yaptırın. Bu hastalığı yaşamayın. Çünkü yaşadığınızda bedeli çok ağır olabilir. ve iyileşme süreci çok zor meşakkatli bir yol içerir.” değerlendirmesini yaptı.
DÜNYADA ORTALAMA 15 MİLYON CİVARINDA ORTA VE AĞIR BEYİN HASARI YAŞANIYOR
Dünyada küçüğünden büyüğüne travmatik beyin hasarı yaşandığının altını çizen Prof. Çakar, “Dünyada ortalama 15 milyon civarında orta ve ağır beyin hasarıyla her yıl karşılaşılıyor. Toplamda 70-80 milyon kişinin beyin hasarı yaşadığı düşünülüyor. Beyin hasarlarında en büyük sebep düşme, çarpma, trafik kazalarıyla birlikte ateşli silah yaralanmaları, spor kazaları… Bu konuda tedbirlerin alınmasını sağlamayı ve başına gelen hastaların doğru mücadeleyle bağımsız yaşama tekrar kavuşabileceğinin imkanları olduğunu insanlara anlatmak istiyoruz.”
TORNİKE,”HİÇBİR ÜLKE DOKTORU KENDİNE GÜVENİP KABUL ETMEDİ TÜRK DOKTORU BENİ AYAĞA KALDIRDI”
Gürcistan’da bir inşaattın 4. katından düşmesi sonucunda kafasında kırıklar oluşan ve beyin hasarı gerçekleşen 13 yaşındaki Tornike Kobulia, 44 gün komada kaldı. Kobulia’yı hiçbir ülke ve doktor umut görmediği için kabul etmedi. Ailenin Türkiye’den Prof. Dr. Engin Çakar ile iletişime geçmesiyle Kobulia burada ayağa kalktı. Anne Natia Sanadze, “Gürcistan’da hastanede komada kaldık, sonra Engin Hoca’ya transfer olduk. Gürcistan’daki hastanenin başhekimi Türkiye ve Engin Hoca’yı önerdi. Başka ülkeler ile de görüşme sağladık ancak Engin Hoca dışında hiç kimse kabul etmedi. Hastamız komada ve durumu çok ağır olduğu için kimse kendine güvenemedi.” diye konuştu.
“BENİ İYİLEŞTİREN TÜRK HEKİMLERİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Gürcistandaki ve Avrupadaki hiçbir ülkenin cesaret edip tedavisini kabul etmediği Tornike Kobulia, “Yabancı ülkelerdeki doktorlar beni kabul etmemiş ben Türk doktorları sayesinde şifa buldum benim için dünyanın en iyi doktoru Türkiye’dedir. Ben 5 yaşından bu yana tenis oynuyorum. Beyin hasarı yaşadıktan sonra bir daha oynayamam diye düşünüyordum fakat Türk doktorlarının mucizevi tedavisi sonrasında artık hem rahat hareket edebiliyorum hem de en çok sevdiğim tenisi oynayabiliyorum. Beni Türk doktorlarına emanet ettikleri için çok mutluyum. Hepsine teşekkür ediyorum” Dedi.
SUDE YILMAZ, “HİÇBİR FİZİK TEDAVİ YERİ BENİ KABUL ETMİYORDU AZİM VE KARARLI TEDAVİ İLE SAĞLIĞIMA KAVUŞTUM”
Sude Yılmaz ise derslerine çalışırken aniden fenalaştı ve henüz 16 yaşındayken üst üste iki kez beyin kanaması geçirerek hayatının en büyük sınavını verdi. Yaşaması bir mucize olarak değerlendirilmesine rağmen Yılmaz, uzun süre yoğun bakımda süren yaşam mücadelesinin ardından, kapsamlı bir nöro-rehabilitasyon sürecine başlayarak azmi ve kararlılığı sayesinde sağlığına kavuştu. Hastalığı yaşayana kadar baş ağrısı nedir bilmediğini söyleyen Yılmaz, şunları söyledi: “Hastane sürecim yaklaşık 9 ay kadar sürdü. Hiçbir fizik tedavi yeri beni kabul etmiyordu. Hasta entübe, biz bunun hastayı nasıl kabul edebiliriz diyorlardı. Ablanın araştırmaları üzerine Engin Hoca’yı bulduk. Engin Hoca’yla görüştüğümüzde hiçbir hareket ve tepkim yokmuş. Engin Hoca Sude ‘Elini biraz kaldırabilir misin benim için?’ dediğinde parmağımı kaldırmışım ve bu benim yaşamımda bir mucize oldu.”