Akşam gazetesi yazarı Eray Güçlüer, İsmail Heniyye suikastı sonrası İran’ın vereceği tepkiyi analiz etti. Güçlüer, İran’ın İsrail’e karşı topyekun bir savaşa girmeyeceğini belirterek asimetrik saldırılara yönelebileceğini ifade etti. ABD ve Batı’nın İran üzerindeki baskısının arttığını vurgulayan Güçlüer, İran’ın kendisine onurlu bir çıkış yolu aradığını belirtti. Güçlüer, İran’ın vekalet güçleri üzerinden hibrit saldırılarla cevap vermeyi planladığını kaydettiği yazısında şunları ifade etti: “Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da bir suikast sonucu şehit edilmesinden sonra gözler İran’ın nasıl karşılık vereceğine çevrildi. İran’ın cevabının nasıl olacağını anlayabilmek için saha gerçekliğine bakmak lazım. İran bir taraftan İsrail’i tehdit eden açıklamalarına devam ederken, diğer taraftan bölgesel bir savaşa yol açmayacak ölçüde nasıl karşılık vereceğini de düşünüyor. Bu arada Rusya, ABD ve Batılı güçler, İran’a ölçülü karşılık vermesi konusunda devamlı uyarılarda bulunuyorlar. Ayrıca İran’ın mevcut milli güç kapasitesi zaten İsrail’e topyekun bir mücadeleyi kaldırabilecek durumda değil. Olası bir savaşta daha da zayıflayacak İran’da rejim ciddi sıkıntıya girer. Bu nedenle aslında İran da İsrail’le bölgesel bir savaşı istemiyor. Bu nedenle kelimenin tam anlamıyla düştüğü paradokstan kurtulabilmek için kendine göre onurlu bir çıkış yolu arıyor. İRAN NE YAPAMAZ? İran’ın verebileceği olası karşılık şekillerinin neler olabileceğini söylemeden önce aslında neler yapamayacağını bilmek daha kolay sonuca ulaşmamızı sağlayabilir. Öncelikle aralarındaki coğrafi mesafe nedeniyle ne İran ne de İsrail bir kara savaşı yapamazlar. İkinci olarak 13 Nisan’da İran’ın yapmış olduğu füzeli saldırı diğer bir ifadeyle ateşle taarruz sonuç vermediği için hatta İran aleyhine bir propagandaya dönüştüğü için İran’ın yeniden benzer bir ateşte taarruzu tercih etmesi çok mantıklı görünmüyor. Dolayısıyla İran’ın asimetrik yöntemlere yönelmesi çok daha mantıklı duruyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO İRAN’IN ÜZERİNDE BASKI ARTIYOR Haniye suikastı gerçekleştikten hemen sonra İran, İsrail’e simetrik konvansiyonel yöntemlerle karşılık verseydi etki sağlayabilme şansı olabilirdi. Ancak geçen on günlük sürede Basra Körfezi’nde, Aden Körfezi’nde, Doğu Akdeniz’de ve ABD’nin üslerinin bulunduğu ülkelerde ABD ve Batılı güçler ciddi şekilde yığınaklanma yaptılar. Hatta ABD Irak ve Suriye’deki askeri üslerini bile takviye etti. Böylece İran’ın İsrail’e karşı olası füzeli saldırısını 13 Nisan’daki gibi önleyebilmek için hazır hale geldiler. Ayrıca İran’ın ölçülü saldırması konusunda siyasi baskı da yapıyorlar. İRAN ASİMETRİK SALDIRIYI TERCİH EDEBİLİR Bütün bu durumlar göz önüne alındığında İran başta Hizbullah olmak üzere sahadaki vekaletleri üzerinden ve onlarla birlikte hareket ederek İsrail’e karşı asimetrik yöntemlerle cezalandırma tarzında daha noktasal saldırılara yönelebilir. Özellikle Hizbullah’ın İsrail güçlerine yaptığı sızma tarzı eylemler ve alçak irtifadan İsrail radarlarına yakalanmadan drone ve seyir füzesi ile yaptığı saldırılar oldukça etkili oluyor ve İsrail bu saldırılardan çok tedirgin oluyor. Saha gerçekliği İran’ın bulunduğu paradoksal pozisyondan kurtulabilmek için formal güçleri ile kısmi ateşle taarruz yaparken başta Hizbullah olmak üzere vekâlet güçleri üzerinden hibrit müşterek asimetrik saldırılarla cevap vermeye doğru evrildiği kanaatini desteklemektedir.”
