İsrail-İran geriliminde son nokta! İran’dan İsrail’e şok tehditler
İsmail Kapan, İsrail’in İran’a düzenlediği hava saldırılarının bölgedeki tansiyonu artırdığını yazdı. Kapan, İran Devrim Muhafızları Komutanı’nın İsrail’i hayal edemeyeceği sonuçlarla tehdit ettiğini belirtti. İran’ın ABD ve İsrail ile yaşadığı gerilimlerin giderek tırmandığını vurgulayan Türkiye gazetesi yazarı, bu tehditlerin ciddiye alınması gerektiğini kaydetti. İsmail Kapan, bölgedeki gerilimin daha da artabileceği uyarısında bulunduğu yazısında şunları dile getirdi: “Geçtiğimiz cumartesi gecesi sabaha karşı, Siyonist İsrail üç ayrı dalga hâlinde, İran’ın başşehri Tahran başta olmak üzere, birçok farklı şehre hava taarruzunda bulundu… Siyonist hükûmet cenahından yapılan açıklamaya göre, çok önemli hedefler vuruldu. Hasarın gerçekten ne ölçüde olduğu bilinmiyor. Çünkü her iki taraf da doğru bilgi vermiyor!.. Bu arada İran ile Siyonist İsrail arasındaki ‘kayıkçı kavgasının’ veya İran ile ABD arasındaki ‘danışıklı dövüşün’ mahiyetini tam olarak kavrayabilmek mümkün değil. Gerçekten bugüne kadarki elense çekmeleri ve peşrev fasılları, tarafların ne yapmak istediği konusunda net bir sonuç vermedi. Sonuç deyince, hemen İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami’nin savurduğu tehdit aklıma geliverdi. Özetle diyor ki: “İsrail hayal bile edemediği sonuçları görecek…” Hayal bile edilemeyecek kadar büyük ve korkunç sonuçlar ne ola ki? İran yıllardır “Büyük Şeytan” dediği Amerika’ya karşı tehditler savurduğu gibi, İsrail’i de haritadan silmek gibi üst perdeden ‘korkutma’ denemeleri yapıyor! Velakin beklenen sonuçlar hep tersi yönde tahakkuk ediyor. İran neden bu kadar iri laflar ediyor? Bu “Acem Palavrası” hastalığı mı, yoksa gerçekten bilinmeyen veya gösterilmeyen bir örtülü zeminde daha farklı alışverişler mi oluyor? 3 Ocak 2020 yılında, Kasım Süleymani Bağdat’ta ABD tarafından bir suikastla öldürüldüğünde, İran o bildik tehditlerini peş peşe sıralamıştı… Fakat daha sonra Dönemin ABD Başkanı Donald Trump bir ifşaatta bulundu. Dedi ki, İranlı yetkililer bizi aradı ve dedi ki: “Onurumuzu kurtarmak için bir hareket yapmak zorundayız. Sizin Irak’taki askerî üssünüze birkaç füze atacağız, ama merak etmeyin kimseye zarar gelmeyecek…” Trump’ın bu sözlerine İran cenahından tekzip gelmedi. Aradan geçen zamanda, İran’ın ABD’ye ve İsrail’e yönelik tehditleri zaman zaman tekrarlandı. Velakin, İsrail ve ABD ikilisinden daha çok İran’a saldırılar gerçekleşti. Beriki sadece intikamının korkunç olacağını tekrarlayıp durdu. İsrail 1 Nisan’da İran’ın Suriye’deki büyükelçilik binasını füzelerle vurarak üst düzey askerî görevlilerini öldürdü. İran 13 gün sonra bir karşılık vermeye çalıştı, ancak İsrail’e doğru gönderdiği drone sürüsü, bu ülkeye varamadan havada imha edildi. Fakat birkaç gün sonra bu defa İran’ın İsfahan şehrindeki bir askerî üssü saldırıya uğradı. Her ne kadar İsrail bu eylemi üstlenmedi ise de, adres gayet açıktı… Dahası, Siyonist İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının da ardı arkası kesilmedi. Evet, 31 Temmuz’da İran’ın kalbi Tahran’da, HAMAS Lideri İsmail Heniye, hem de korunaklı misafirhanede bomba veya füze ile şehit edildi. İran buna da çok şiddetli karşılık vereceğini ve intikamının acı olacağını söyledi. Gerçi bu dafa İsrail’e yönelik daha ciddi bir hamlesi oldu. Siyonist İsrail’e gönderilen drone sürüsü ve bazı diğer füzelerin bir kısmı, hava savunma sistemini (DEMİR KUBBE) delerek, bazı askerî üslere ulaştı. Bu belki de İran’ın ilk ciddi hamlesi idi. İsrail önce inkâr etse de, daha sonra üslerinin isabet aldığını itiraf etmek durumunda kaldı. İranlı yetkililerin açıklamasına göre, ABD ve diğer Batı ülkeleri, İsrail’e saldırılmaması karşısında Gazze’de ateşkes sözü verildiğini ve fakat bu sözlerin tutulmadığını iddia etti. Bahse konu sözlerin mahiyetini ve hangi şartlar koşulduğunu bilmiyoruz. Netice olarak Gazze’de ateşkes olmadığı gibi, savaş Lübnan’a da sıçradı. Siyonist İsrail, alanı boş bulduğu için, daha vahşice soykırım yapmaya devam ediyor. Bu arada savaşı İran’a da yaymak için her türlü tahrik ve saldırıda bulunmaktan geri durmuyor… İran’ın dinî lideri Hameney, İsrail’in 26 Ekim Cumartesi gecesindeki son büyük saldırısını hesap hatası olarak değerlendiriyor. Bu açıklamayı hem de kendisine ait İbranice siteden yaptı. (Site kurulduktan bir gün sonra, X tarafından kapatıldı…) Hameney özetle şöyle diyor: “Siyonist rejim bir hesap hatası yaptı. İran’ın nasıl bir güç ve yeteneğe sahip olduğunu anlamasına yol açacağız…” Yine kocaman bir tehdit! Bakalım ardından nasıl bir şey gelecek? Devrim Muhafızları Komutanı General Hüseyin Selami’nin tehdidine yukarıda işaret etmiştik. “İsrail, Hayal edilemeyecek sonuçları görecek” diyor. Bu abartılı tehditlerin yanında İran’ın daha yeni seçilen Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, nispeten tutarlı ve daha itinalı bir dil kullanıyor. Diyor ki: “Biz savaş peşinde değiliz. Milletimizin ve ülkemizin haklarını koruyacağız. Siyonist rejimin saldırganlığına uygun bir cevap vereceğiz…” İran’ın bugüne kadar ortaya koymaya çalıştığı hamleler ve tahmin edilen askerî kapasitesi, durumun pek parlak olmadığına işaret ediyor. Bu sebeple, Amerika’nın askerî teknolojisini sonuna kadar ve istediği gibi kullanan Siyonist İsrail, bu durumdan fazlasıyla faydalanıyor! ABD’nin İngiltere ve İsrail’den başka kimseye vermediği F-15 uçakları ile F-16 ve F-35’lerle İran hava sahasında âdeta şov yapması, fazlasıyla can sıkıcı olsa da, hayatın acı gerçeği budur ne yazık ki!.. Gerisi lâf ü güzaf.”