KAYNAKCNN TÜRKİdris Arıkan’ın açıklamaları şöyle:”İSRAİL-İRAN ARASINDAKİ MÜCADELENİN SON PERDESİ” Bir saldırı var ve kapasitesinin altında bir saldırı İsrail açısından ama çok da zekice bir saldırı olarak görünüyor. Çünkü kartvizit bırakılmış ama işler üstlenilmiyor. İsrail gazetesi Jerusalem Post, ‘İsrail saldırıları üstlenmeyecek’ diyor. Fakat bir taraftan da İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı’nın ‘Saldırılar bana göre zayıf’ ifadesi var. Çünkü bu ünlü Ulusal Güvenlik Bakanı aynı zamanda daha önceki Gazze’deki meselelerde de daha çok ön plana atmaya çalışan birisi kendisini. Amerikan basınına göre İsrail yaptı görünüyor ama İsrail resmen bu durumu üstlenmeyecekmiş gibi görünüyor. Çünkü İsrail Ordu Sözcüsü de zaten ‘Yorum yok’ ifadesini kullanıyor. ‘Biz bu saldırıyı yaptık, içerideki istihbaratçılarımızla yaptık’ deniyor, duygusu yaratılıyor fakat bu bir üstlenme olarak görülmüyor. Bu bir taraftan da İran’la İsrail arasındaki bu mücadelenin son perdesi. “YENİŞEMEME DUYGUSUNUN GETİRDİĞİ BİR SALDIRI”Aslında herkes biliyor kimin olduğunu fakat ‘niye üstleneyim ki’ durumu da var burada. İsrail burada daha fazlasını da yapabilecekken yapmıyor. Bu bir taraftan da hem İsrail ile İran arasındaki satrançtaki yenişememe duygusunun getirdiği bir saldırı modeli gibi görünüyor. Çünkü bundan önce birçok kere konuşuldu. Nereye saldırı yapılacak? İşte nükleer tesisi olursa İran dedi ki ‘Biz nükleer tesise yapılacak olası bir saldırıya çok daha sert bir şekilde cevap veririz.’ İsrail de İran’ın işte o yüzde 99 oranıyla isabetsiz olan saldırılarına bir cevap vermek zorundaydı duygusu var. Ona cevap vermek zorunda hissettiği için bu saldırıyı yapıyor. O da kendi iç kamuoyuna ‘Biz karşılık verdik’ demek için yapıyor.”GÖREMEDİĞİMİZ BİR ŞEY VAR…”Sadece İran, İran değil. Vekil güçleri var, Irak var, Suriye var, Lübnan var, Yemen var. Vekil güçlerine bu saldırının bir önemi olmadığını açıklaması gerekiyor ki bugün baktığımızda sabahtan beri İsrail-İran medyasında saldırının küçümsendiği görünüyor, gülünç karşılandığı görünüyor. Bizim şu ana kadar saldırılar üzerinden konuştuğumuzda göremediğimiz bir şey var. Saldırılar nereye o daha belli değil. Henüz daha net bir şey yok. Yani bir kişiye mi? 27 Kasım 2020’de İran’ın nükleer fizikçisi Muhsin Fahrizade’ye dronlarla düzenlenen bir saldırı var. O zaman da bu saldırıyı İsrail’in yaptığı belliydi. Fakat kartviziti bırakmak diye istihbarat üslubu var ya onu gösterip üstlenmemişti. Burada 3 tane dron saldırısından bahsediliyor. Nereye, kime olduğu henüz çok net ve belli değil. İranlılar bu saldırıyı küçümsüyor. İsrail’e yönelik İran’ın kitlesini konsolide ettiğini görüyoruz. İsrail’in de saldırıyı yaparak kendi gücünü göstermeye tırnak içinde yenilmezlik olgusu yaratmaya çalıştığını görüyoruz.”İSRAİL’İN İŞİNE GELEBİLECEK BİR SALDIRI”Aynı zamanda dün gece ne oldu? Dün gece hatırlarsan bir takım dedikodular oldu. Refah’ta bir Gazze’de bir soykırım yürütülüyor. O soykırım açısından da Refah’a bir saldırı olabilme ihtimali üzerinden konuşuyorduk. Amerika’nın o saldırıya onay verdiği iddiası var. Aynı zamanda dün akşam BM’de Filistin devletinin tanınması kararının Amerika tarafından engellendiğini görüyoruz. Bu saldırı aynı zamanda olası bir Refah soykırımı ya da katliamının gündemden düşmesi ve Filistin devletinin tanınmaması konusunun gündemden düşmesi açısından da İsrail’in işine gelebilecek bir saldırı gibi görünüyor.”TAM BİR İSTİHBARATÇI SALDIRISI”Saldırısının Ali Hamaney’in doğum gününde olması bir mesaj. Tam bir istihbaratçı saldırısı. Kartvizit bırakıyorum, zamanı belli, tutumu belli, anı belli, dakikası belli. Her şeyiyle bir kurumsal zeka saldırısı gibi görünüyor. ‘Hem gücümü gösteriyorum, senin ülkenin içerisinde kullandığım ajanlarımı kullanıyorum. Senin ülkende ajanlar, istihbarat gruplarım var.’ Hatta bazen bu saldırılarda öyle isimler kullanılıyor ki mesela bir aracı bir yere bırakıyorsun. O kişi o ülkeye hizmet ettiğini dahi bilmiyor. Bazı MOSSAD ajanlarının Türkiye’deki operasyonlarda hatırlarsınız İsrail’e hizmet ettiğini bilmediğini ifadelerinden biliyoruz. Burada da aynı şekilde bir saldırı dahi olmuş olabilir. Yani MOSSAD içerideki şebekelerini harekete geçirmiş görünüyor ama işi üstlenmiyor İsrail. Bu aslında bundan sonraki süreçte durumun nerelere evrilebileceğine göstergesi. Bir istihbarat savaşı var, bir güç savaşı var, bir imaj savaşı var, bir algı savaşı var. Bu algı olaylarını, algı meselesini çok iyi yöneten iki ülkeden bahsediyoruz. Birisi İran, birisi İsrail. İkisi de tırnak içinde kendi satrancını oynuyor görünüyor.
