İşte bunu kimse beklemiyordu! Türkiye ekonomide altın darbesi vuruyor
Dilek Güngör, Türkiye’nin Merkez Bankası altın rezervlerini stratejik bir adımla artırarak ekonomik bağımsızlığını güçlendirdiğini yazdı. Güngör, son yıllarda alınan bu önlemlerle Türkiye’nin ekonomik belirsizlik dönemlerinde altının güvenli bir liman olarak değerlendiğini ifade etti. Ülkelerin döviz rezervlerini çeşitlendirerek ekonomik bağımsızlıklarına katkıda bulunduğunu belirten Sabah yazarı Güngör, bu stratejinin Türkiye için önemli bir hamle olduğunu kaydetti. Güngör, gelecekte doların rezerv para ağırlığının azalacağı öngörüsünde bulundu. İşte Dilek Güngör’ün yazısı:
“Merkez Bankası’nın rezervleri dün açıklandı. Bir önceki haftaya göre bir miktar düşüş var. Toplam rezervler 157.3 milyar dolar… Biliyorsunuz, her hafta rekor geliyordu. Uzun zamandır herkesin dilindeydi.
Peki bu rekora nasıl gelindi?
Bunu anlamak için filmi geriye sarmak gerekiyor.
Malumunuz, altın rezervleri, ülkenin ekonomik ve finansal direncinin kritik göstergesi… Altın, döviz rezervlerinin önemli bir parçası… Özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenilir bir sığınak… Son yıllarda, artan jeopolitik ve finansal karmaşayı düşündüğünüzde altın rezervi yönetimi stratejik bir adım… Bunu birçok ülke yapıyor. Rusya’yı düşünün. Batı’nın yaptırımlarına karşı rubleyi desteklemek adına son yıllarda altın rezervini önemli ölçüde artırdı. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin… Döviz rezervlerini çeşitlendirmek, yuanın uluslararası kullanımını teşvik etmek için altın rezervlerini artırıyor. Keza, Japonya… Onların da ekonomik stratejileri arasında döviz rezervlerini çeşitlendirmek var. Hindistan’da da artan altın rezervi ekonomik istikrarı ve rupi’nin değerini destekliyor. Son on yılda altın rezervi en çok artan ülkeler arasında Rusya, Çin, Türkiye başı çekiyor.
Hatırlarsınız, Merkez Bankamız, 2010’ların başında 500 tonun üzerindeki uluslararası standarta sahip altın rezervinin neredeyse tamamını, 490 tonunu yurtdışında yabancı bankaların kasasında tutuyordu. Ağırlıklı olarak da İngiltere’de… Ya da Amerikan Merkez Bankası (Fed) ve Uluslararası Ödemeler Bankası’nda… 2018’de Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde bu düzen değişmeye başladı. Türkiye’nin 2014’te yurtdışında 493 ton altını varken, bu rakam 2018’de 96.5 tona, 2019’da 49.4 tona geriledi. Hatta 2019’da Türkiye yurtdışındaki altınlarını 7-8 tona kadar indirdi. 2020’den sonra altın rezervlerinin bir bölümü yeniden İngiltere’nin yolunu tutsa da bugün o dönemde atılan stratejik adımın meyvelerini topluyoruz.
Nasıl mı?
Türkiye’nin brüt rezervleri 2021’de 111.1 milyar dolarken, 2022’de 128.8 milyar dolara, 2023’te 141.1 milyar dolara, Ekim 2024 itibarıyla da 157.4 milyar dolara çıktı. dünkü veriye göre de bu seviyelerde…2021’de rezerv içinde dövizin payı 72.6 milyar dolar, altının 38.5 milyar dolardı. 2022’de dövizin payı 82.9 milyar dolar, altının 45.9 milyar dolar oldu. 2023’te döviz rezervleri 92.8 milyar dolar, altın rezervleri 48.2 milyar dolardı. Ekim 2024 itibarıyla bakıldığında döviz 93.6 milyar dolar, altın rezervi ise 63.8 milyar dolara çıktı. Bir yıllık değişimde döviz rezervleri yaklaşık 1 milyar dolar artarken, altın rezervlerinin değeri 15 milyar dolar arttı. 2021’e göre de altın rezervinin artışı 25 milyar doları geçti. Dünkü son verilere göre de altın rezervleri 65.19 milyar dolar, döviz rezervleri de 92.12 milyar dolar oldu. Altın rezervi haftalık bültene göre düşse de ekime göre yükseldi.
Velhasıl…
Bu altınların o dönemde stratejik bir hamleyle ülkeye getirilmesi, hem rezerv artışını sağladı hem de çok kutuplu dünyada Türkiye’yi ekonomik bağımsızlık hamlesine bir adım daha yaklaştırdı. Gelecekte doların veya euronun rezerv para sistemindeki ağırlığının azaltılması için bu adımların devam etmesi şart!”