Kabine ne zaman değişecek? Süreç nasıl işleyecek?

0

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Arnavutluk ve Sırbistan’a resmi ziyaret gerçekleştirdi. Dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Erdoğan Arnavutluk-Sırbistan ziyareti sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı (AHaber Arşiv)

Başkan Erdoğan, bir gazetecinin “Sayın Cumhurbaşkanım AK Parti’de bir değişim süreci var ve siz de defaatle bir yenilenme olacağını söylüyorsunuz. Peki değişim sadece kadrolarda mı olacak, yoksa parti programında, parti tüzüğünde bir değişim de görür müyüz? sorusuna “Bizim parti programı zaten sürekli olarak hep değişime tabidir. Ama bunun yanında da tabii idari mekanizmalarda, partimiz içerisinde bazı değişiklikler olabilir. Genel Başkan Yardımcılarında aynı şekilde değişiklikler olabilir. Kabinemizde biliyorsunuz iki arkadaşımız değişime tabi oldu. Şimdi bu yeni süreçte de hem Genel Başkan Yardımcılarında bazı değişiklikler olabileceği gibi aynı şekilde kabinede de duruma göre değerlendirmelerimizi yaparız. Orada da bazı değişiklikler olabilir.” şeklinde cevap verdi.

Başkan Erdoğan’ın Kabine’de değişiklik sinyali sonrası Kabine’de değişim ne zaman? Hangi bakanlar değişecek? şeklinde sorular gündeme gelmeye başladı. Konuyla ilgili Sabah Gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu bir yazıyı köşesine taşıdı.

Kabine Toplantısı ( AA)

İşte Müderrisoğlu’nun 15 Ekim 2024 tarihli yazısı:

Kabine ne zaman değişecek? Hangi bakanlar değişecek?

Bu soruların cevabını verecek tek isim var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.

Peki, kabine revizyonuna dair yorumlar neden piyasada alıcı bulmaya başladı? Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk ve Sırbistan’ı kapsayan resmi ziyaretlerinden dönüşte uçakta bir meslektaşımızın sorusu üzerine genel çerçeveyi çizdi.

Soru, özetle şöyle idi:

“Sn. Cumhurbaşkanım, AK Parti’de bir değişim süreci var. Siz bir yenilenme olacağını söylüyorsunuz. Bu değişim sadece kadrolarda mı olacak, yoksa parti programında, parti tüzüğünde bir değişim de görür müyüz?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise kısaca şu cevabı verdi:

“Parti programımız sürekli değişime tabidir… Bu yeni süreçte genel başkan yardımcılarında bazı değişiklikler olabileceği gibi kabinede de duruma göre bazı değişiklikler olabilir!”

Burada kilit vurgu, “Yeni süreç!”

Nedir o süreç?

AK Parti’nin, 13 Ekim’de başlayan ve 2025 yılı Nisan ayına kadar tamamlanması beklenen kongre takvimi. Büyük Kongre; belde, ilçe ve il başkanları değişimi yanında, AK Parti’nin MKYK ve MYK’sını, TBMM grup başkanvekilleri ile Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ni de kapsayan yenilenme ve dönüşümün ta kendisidir.

Demek ki bir süreçten söz ediliyor. Yani, bugünden yarına büyük kabine revizyonundan bahsedilmiyor. Kısa vadede, istisnai bayrak değişimleri için kapı açık bırakılıyor.

Gel gör ki…

“Değişiklikler olabilir” ifadesi duyulduğu andan itibaren, bakan toto başlıyor. Bu faaliyet, kendi kendisini doğrulayan kehanete de dönüşüyor. Tutarsa ne âlâ. “Ben demiştim” diyenden geçilmiyor. Toto tutmazsa, iddiaları piyasaya sürenler unutulup gidiliyor!

***
Bakan değişikliğine dair genel havaya, isim bazında adres gösterme fonksiyonuna gelince… Burada:
Asli kaynağı meçhul fakat birbirine eklenerek ilerleyen sözlü bir mekanizma işliyor.
Teşkilatların şikâyetlerine kulak veriliyor.
Milletvekillerinin yakınmaları kayda geçiriliyor.
Medyanın ve yerel kamuoyu oluşturan simaların fısıltıları yaygınlık kazanıyor.
Ve nihayet… Troller olarak adlandırılan figürler sistematik yıpratma kampanyalarında bitirici darbeyi indirmek için fırsat kolluyor!
İyi de neden böyle oluyor?
Bu noktada sadece AK Parti’ye indirgenemeyecek şekilde Türk siyasetinin genel karakteristiği ile siyasetle meşgul olan baskı ve etki gruplarının rolleri ağır basıyor. Makul sayılabilecek eleştirilerin ötesinde, beklentisi karşılanmayan, mevzuatı zorlayan talebine karşılık bulamayan, yakınlık duyduğu ismin görev almasını amaçlayan yığınla aktör ve faktör devreye giriyor!
***

Sonunda ne yaşanıyor?

İsmi sürekli ortada dolaştırılan bakanlar ister istemez bu akıma kapılabiliyor. Dikkati dağılıyor, iş verimi düşüyor, zamana oynamaya başlıyor.

Bakanlık bürokratları işi gücü bırakıp, medya dedikoduları ile amel ediyor. Ayağını gazdan kesip sağa sola kulak kabartıyor.

Böylece orta-uzun vadeli bakış açısı zedeleniyor. Her bakan, bakanlığını tanıyana, asgari kadrosunu kurana kadar hayli vakit geçiyor. Radikal karar gerektiren işler yerine, “sosyal medyaya, televizyon müdavimlerine, kimi parti büyüklerine göre” icraat başlıyor. Onun da astarı yüzünden pahalıya mal oluyor.

Özetle…

Mahkeme, Kadıya mülk değil. Devlet görevleri, belli bir dönem için takdir edilen, belirlenmiş siyasi programa göre ve mevzuat dâhilinde yürütülmesi gereken sorumluluklar içeriyor. Ana doğrultudan sapma olmaması kaydı ile belirli esneklikleri de içeriyor. Mühim olan makamların gelip geçici olduğunu unutmamak, emanete sonuna kadar sahip çıkıp hakkını vermek, gece yastığa başını huzurla koymak, görevi tevdi eden makamın teşekkürünü, milletin hayır duasını kazanmaktır. Yoksa bir anda türeyen ve aynı hızla kaybolan kişiler ve imkânlar aldatıcıdır. Ders almak isteyen için siyasi örnekleri canlı ve çoktur!

Leave A Reply

Your email address will not be published.

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment