Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de tüketicilerin yüzde 60’ı gıda güvenliği konusunda temel bilgiye sahip değil. Araştırmalar, düşük gelirli tüketicilerin sahte ürünleri fark edemeyip, daha çok fiyat odaklı seçimler yaptığını gösteriyor. Kadınlar ise gıda ürünlerinin hijyen, etiket ve içerik bilgilerine daha fazla önem verirken, erkekler ambalajın sağlamlığına dikkat ediyor.
Gıda güvenliği hem tüketici sağlığı hem de toplumsal refah açısından büyük önem taşıyor. Türkiye’de yapılan son araştırmalar, bu alanda tüketicilerin bilinç seviyesinde önemli eksiklikler olduğun ortaya koydu. Ticaret Bakanlığınca hazırlanan Tüketici Bilinç Düzeyi Araştırması’na göre, tüketicilerin çoğu gıda güvenliği hakkında yeterince bilgi sahibi değil. Bu durum, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan bireyler için ciddi riskler doğuruyor.
Kadınlar hijyene erkekler ambalaja güveniyor (AHABER ARŞİV)
BİLİNÇLİ SEÇİM YAPILMIYOR
Sabah’ın haberine göre Gıda sahtekarlıkları ve taklit ürünlerin yaygınlaşması, sahte ürünlerin tüketici sağlığını doğrudan tehdit etmesine neden oluyor. Türkiye’deki tüketiciler ise çoğunlukla fiyat odaklı tercihler yaparak, gıda güvenliği konusundaki bilinçli seçimlerden uzak kalıyor.
1015 tüketiciyle gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin yüzde 60’ı gıda güvenliği hakkında temel bilgiye sahip değil. Bu oran, eğitim seviyesi ve gelir durumuna bağlı olarak büyük farklılıklar gösteriyor. Kırsal bölgelerde yaşayan düşük gelirli bireylerin, gıda güvenliği konusundaki farkındalığı şehirlerde yaşayanlara oranla oldukça düşük seviyede kalıyor.
SAHTE ÜRÜNLER GÜVEN SARSIYOR
Özellikle kadınlar, gıda etiketlerini okuma ve ürün içeriklerini kontrol etme konusunda daha dikkatli davranıyor. Erkekler ise ürünün ambalajının sağlam olup olmadığına dikkat ediyor. Üniversite mezunlarının da son kullanma tarihi, içerik bilgileri ve menşe ülke gibi detaylara daha fazla önem verdikleri tespit edildi. Araştırmalar, düşük gelirli tüketicilerin genellikle fiyat odaklı ürün tercih ettiğini, yüksek gelirli ve eğitim seviyesi yüksek bireylerin ise daha çok organik ve işlenmemiş ürünlere yöneldiğini ortaya koyuyor.
