Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Bugünlerde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde çalışan Serkan Topal’ın (47), tarihler 1990’ı gösterdiğinde bacak ağrıları korkunç bir şekilde artmaya devam ediyordu. Bu ağrılar hiç geçmeyince Çapa’da ameliyat olmaya karar verdi. Ameliyatta alınan parçalar, biyopsiye yollandı fakat biri kayboldu, diğerine de osteomiyelit (kemik iltihabı) teşhisi konuldu. Ağrıları geçmeyen Serkan Topal’ın yolu Baltalimanı Hastanesi’nden Dr. Şinasi Numan’la kesişti, doktor filmleri inceledikten sonra, “Seni ameliyat edeceğim, bir daha ağrın olmayacak” dedi. Topal’ın o ameliyattan sonra ağrıları ortadan kalktı. Ameliyat sonrası alınan sonuçlardan hastada Ewing sarkomu olduğu anlaşıldı. Teşhis üzerine Çapa Tıp Fakültesi’ne sevk edilen hasta, Dr. Leyla Ağaoğlu ile birlikte tedaviye başladı. ‘NE ANLAMA GELDİĞİNİ SAĞLIK ANSİKLOPEDİSİNDEN ÖĞRENDİM’Serkan Topal’ın tedavi süreci böylece başlamış oldu. “Ben teşhisle ilgili henüz bir şey bilmiyordum. 90’lı yıllarda 2 kişilik bir hastane koğuşunda yatmaya başladım. O zaman odalar şimdiki gibi eğlenceli, neşeli değil. Her yer dümdüz duvar ve pencelerimiz de anıt mezara bakıyor. Bütün çocukların saçı dökülmüş, sadece benim saçım var. Ben de ‘Bizi neden lösemili çocuklarla beraber yatırıyorlar?’ diyorum. Sonra tedavim başladı. Tedavi sonrası saçlarım dökülmeye başladı. O zamanlar çok korkmuştum, sonra tamamını kestik. Bu süreçte 6 ay hastanede yattım” diyerek şöyle devam etti: “Sonra kısa bir dinlenme için eve geçtik. Teşhisimin ne anlama geldiğini evdeki sağlık ansiklopedisinde gördüm. Kemik kanseri olduğumu o an öğrendim ve bugüne kadar takip edilen en uzun süreli hastanın 2 yıl dayanabildiğini okudum. Teşhisi bu şekilde öğrenmek benim için çok zordu. Şu anda psikologlar hastaya aile eşliğinde söylüyorlar, bunu mutlaka iyi bir şekilde anlatmak gerekir. Çünkü o gün yaşadığım travma 20 yıl sonra bir tünele girdiğimde karşıma çıktı, tünelde ölüm korkusu duyarak o günü tekrardan yaşadım. 1 yıl süren psikolojik tedaviden sonra asıl nedenini öğrenmiştim. Bu konu çok önemliymiş.”2 YIL SONRA HASTALIKTAN ESER KALMADISerkan Topal’ın tedavisi toplam 18 ay sürdü ve bu sürede 32 kür ışın tedavisi aldı. Bu süreçte ayağa bile kalkamıyor, adım atamıyordu. Üstelik 22 kilo zayıflamıştı. Tedavide en iyi gelen şeyin ışın tedavisi olduğuna değinen Topal, “Çok yıpratıcı olmasına rağmen sonucunda kendimi oldukça iyi hissettim. Bu tedavi sırasında müthiş desteği olan ve yakın zamanda kaybettiğimiz Dr. Emin Darendeliler’i de hayatıma ve diğer hastaların hayatlarına kattığı tüm bilgisi, deneyimi için sevgiyle anıyorum” ifadelerini kullandı. Işın tedavisinden 2 yıl sonra Serkan Topal tamamen iyileşti, normal yaşantısına devam etmeye başladı. Sadece bu süreçte muayenelere daha sık gidiyordu ancak devamında hiçbir sorunla karşılaşmadı. Hayatı gayet sağlıklı ve güzel gidiyordu. Ancak takvimler 2011’i gösterdiğinde merdivenden aşağı inerken ayağı kaydı ve düştü. Düşerken bacağı merdiven arasına girdiği için sol bacak tam da tümörlü olduğu yerden hasar aldı. 5 yıllık uzun ve zorlu bir süreç de burada başladı. Kemik, ışın tedavisi gördüğü için Topal’a yapılan ameliyatlarda vücudu kemik iliği üretemediğinden kaynama olmadı ve ciddi anlamda zor durumlar yaşadı. Bacak aksı bozuldu, kemik yamuldu ve çiviler çıktı. En son olarak Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi’nden Dr. Bilal Demir eşliğinde yapılan operasyon sonrası mucize şekilde kemik iliği oluşmaya başladı ve 5 yıllık koltuk değneği macerası da böylece sona ermiş oldu. Her şey yoluna girdikten sonra Serkan Topal’ın düğün hazırlıkları başladı. Evlilik sonrası kemoterapi ve radyoterapi nedeniyle çocuk sahibi olmakla ilgili sıkıntılar yaşacağını söyleseler de tüp bebek tedavisiyle dünyalar tatlısı bir kızı oldu. ‘ŞİMDİ BİZ SANA YARDIM ETTİK, SONRA SIRA SANA GELİR'”Eşimi istemeye koltuk değnekleriyle gittik, düğünde onlarla oynadım” diyen Topal, “Son tedavim sırasında maddi olarak zor süreçten geçtik ve ameliyat için gerekli desteği dostlar sağladı. Mahcup olmuştum ama bana söyledikleri ‘Şimdi biz sana yardım ettik, sonra sıra sana gelir’ cümlesi ayakta durmamı sağladı. Bu sayede hem ben ameliyat oldum hem de iyileştikten sonra bu yardım ağını büyük bir yardımlaşma organizasyonuna çevirdik, yüzlerce çocuğa yardımcı olduk, olmaya da devam ediyoruz. Yardımlarla ilgili 250 kişilik yüreği büyük bir topluluğumuz var, doğru kişileri bulup kişi başı ortalama 250 lirayla herkes katkıda bulunuyor. Meblağ küçük gibi gelse de kişi sayısı çok olunca gereken yardım kısa sürede toplanıyor” diyerek ekledi: “Örnek verecek olursak bir çocuğumuz vardı, kemik kanseri nedeniyle bacak diz üstünden ampüte edilmişti. 16 yaşında neşe dolu bir çocuktu. Protez bacak için desteğe ihtiyacı vardı. tüm dostlar birleştik, el birliği içinde 2 günde gereken yardımı topladık ve çocuğumuz kısa sürede bize yürürken videosunu attı. Yaşadıklarımız tarif edilemez güzellikteydi. Denizli’de yaşayan bir anne ile kızımız vardı. Anne eşinden ayrılmış, kimsesi yok. Kızımız 7. sınıfta zehir gibi çalışkan fakat maddi imkansızlık nedeniyle okula beslenme bile götüremiyor. Anne yaptığı ufak tefek el işlerini satmaya çalışıyor. O aileye de gene kira olarak yardımda bulunduk ve kızımıza iki yerden lise bitene kadar burs bağlandı. Okul bitince takdir belgesini yolladı, bizim için gurur verici tablo oldu. Yine 5 yaşında tedavisi devam eden bir kızımızın ailesini evden çıkardılar. Onlar için bir ev tutup 6 aylık kirasını vermekle birlikte evin içini döşeyerek aileye teslim ettik.”
‘SİZLERDEN DE 32 YIL SONRA BÖYLE BİR YAZI BEKLİYORUM’Şimdi ise Serkan Topal kanserle mücadele eden birçok kişiye umut oluyor. Sadece kanseri yenmekle kalmayan Topal’ın, eşi benzeri olmayan, gemi malzemeleri kullanarak yaptığı bir evi de var. Hayalindeki evi yapma yolcuğunu, “Kimse hayallerinden kesinlikle vazgeçmesin. Böyle bir ev düşünüyorum dediğimde komik bulan, gemi malzemesiyle ev mi yapılır diyen çok kişi oldu. Mevcut maliyetler ve geri dönüşüm konusunda bizi mutlu eden ve içimize sinen bir proje oldu. Umarım herkesin gönlünde yatan projeler gerçekleşir” diyen Topal, “Biliyorum ki hepiniz bir gün böyle güzel haberleri sizde vereceksiniz. Kalbim sizinle birlikte. Hep beraber büyük bir aileyiz. Sizleri de en kısa zamanda dışarı da keyifli günlerde karşılamayı bekliyorum. Hastalığı siz yeneceksiniz. Aileler sizler de büyük destekçisiniz. Bu çok zor süreçte hakkınız ödenmez. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Sizlerden de 32 yıl sonra böyle bir yazı bekliyorum” ifadeleriyle sözlerini şu şekilde noktaladı:“Tüm aileler, çocuklar ve benimle aynı yaşta hasta olan arkadaşlar bunu sizler için paylaşmak istedim. Çapa Tıp Fakültesi’nde ben de 2 yıl yattım. Kemoterapi ve radyoterapi gördüm. Hepsi sürecin bir parçası ancak yine de en büyük güç sizsiniz.”
