”Katliam kuyusunun” başında acı bekleyiş! Telaferli Türkmenler cesetleri çıkarılmasını istiyor
Yıllardır kayıp yakınlarından haber alamayan binlerce Iraklı Türkmen, DEAŞ’ın “katliam kuyusundan” yakınlarının cesetlerinin çıkarılmasını bekliyor.Telafer ilçesinin yaklaşık 10 kilometre güneyinde bulunan ve yöre halkı tarafından “Allav Anter” kuyusu olarak bilinen 100 metreden daha derin olan kuyuya terör örgütü DEAŞ “Cehennem Kuyusu” adını vermişti.DEAŞ, bölgenin kontrolünü ele geçirdiği 9 Haziran 2014’ten sonra infaz ettiği binlerce insanı bu kuyuya attı.Türkmenler, DEAŞ tarafından kaçırılan ve akıbetleri hakkında bilgi edinemedikleri yakınlarının bu kuyuya atıldığını bildiriyor.Türkmen kurum, dernek ve sivil toplum örgütlerinin girişimiyle bu toplu mezar Irak hükümeti tarafından 10 yıl aradan sonra açıldı ve cesetler çıkarılmaya başlandı.Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı Başkanı Turhan Ketene, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü DEAŞ tarafından bir toplu mezara dönüştürülen bu derin kuyuda 1000’in üzerinde Telaferli Türkmen’inin cesedinin olduğunu söyledi.Ketene, terör örgütü DEAŞ’ın bölgeyi kontrolü altına aldığı 2014-2017 yılları arasında binlerce Telaferli Türkmeni kaçırdığını ve bunların akıbeti hakkında hiçi bir bilgi olmadığını belirtti.Kuyunun bir toplu mezar olduğunu 6 yıl önce hükümet yetkililerine bildirdiklerini aktaran Ketene, kısa süre önce başlatılan ceset ve kalıntıları çıkarma işlemlerinin devam etmesini istedi.Uluslararası insan hakları beyannamesine göre DEAŞ’ın burada insanlığa karşı toplu cinayet işlediğini hatırlatan Ketene, ceset çıkarma çalışmalarının aksamamasını ve bir an önce kayıp binlerce insanın cesedine ulaşılmasını istedi.- CESETLERİN ARASINDA KADIN VE ÇOCUKLARA AİT KALINTILAR DA VARTelafer Kaymakamı Halil Muhsin, sivil toplum örgütlerinden edindikleri bilgiler ve belgeler doğrultusunda kuyuda bin 500’den fazla cesedin olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.Kuyudaki ceset kalıntılarını çıkarma çalışmalarının yaklaşık bir buçuk aydır devam ettiğini bildiren Muhsin, toplu mezarda hala çok sayıda kayıp kişiye ait ceset olduğunun tahmin edildiğini vurguladı.Muhsin, Telafer’de bulunan kuyu dışında çok sayıda toplu mezarın olduğunu ancak hala keşfedilmediğini aktardı.”Çıkarılan cesetlerin arasında çok sayıda çocuk ve kadına ait ceset kalıntıları var.” diyen Muhsin, çalışmaların hızlandırılmasını ve DNA testinin yapılmasını istedi.Türkmeneli İşbirilği ve Kültür Vakfı’na bağlı Türkmeneli İnsan Hakları Merkezi Telafer Koordinatörü Ali Habib, daha önce terör örgütü DEAŞ’ın yayınladığı görüntü ve bölge halkından görgü tanıklarının ifadelerine göre kuyuda infaz edilen Türkmenlerin cesetlerinin olduğunu söyledi.9 Aralık 2017’de DEAŞ’ın bölgeden çıkarılması ve Musul’un geri alınmasından hemen sonra bu toplu mezar ile ilgili hükümetin önemli mercilerine başvuruda bulunduklarını aktaran Habib, Irak Başbakanlığı, Birleşmiş Milletler, Irak İnsan Hakları ve Başbakanlığa bağlı Şehit Hakları Kurumuna belgeler sunduklarını bildirdi.Yaptıkları araştırma ve merkezlerine yapılan başvurulara göre Telafer’de bin 300’ün üzerinde Türkmenin akıbeti hakkında bilgi olmadığına dikkati çeken Habib, bu derin kuyuda binlerce cesedin olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.Yaklaşık bir buçuk aydır devam eden çalışmalarda kuyudan 200’ün üzerinde ceset kalıntısının çıkarıldığını ifade eden Habib, kalıntıların DNA testi yapılmak üzere Irak Sağlık Bakanlığına gönderildiğini aktardı.Habib, kuyudaki toplu mezarın DEAŞ’ın bölgeden temizlenmesinden bu yana Musul’da bulunan en büyük toplu mezar olduğunu söyledi.Toz fırtınası ve sıcak havanın çalışmaları zorlaştırdığını belirten Habib, şöyle devam etti:”Zor şartlarda ceset araması yapılıyor. Yakınlarını kaybeden binlerce insan buradaki çalışmaları yakından takip ediyor. 10 yıllık bir bekleyiş kolay değil.” dedi.Terör örgütü DEAŞ, Haziran 2014’te Musul, Salahaddin ve Enbar’ın tamamını, Diyala ve Kerkük kentlerinin de bir kısmını ele geçirmiş, söz konusu bölgeler yıllar içinde örgütten geri alınmıştı.Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, 9 Aralık 2017’de örgüte karşı zafer kazanıldığını duyurmuştu.